HiMMET VE EDEP

Eskiden çok eskiden yani biz yirmili yaşların çok başında iken sosyal medya unsuru çok fazla hayatımızın içinde değildi. Keza akıllı telefonlarda… Benim bildiğim bir Facebook vardı. Ona da sadece bilgisayardan giriliyor, telefonlar genel olarak müzik ve fotoğraf için kullanılıyordu desem yalan olmaz. Sonra zamanla telefonlar akıllanmaya başladı,  eş zamanlı olarak ise ardı ardına sosyal medya […]

Yayınlama: 26.11.2019
2.926
A+
A-

Eskiden çok eskiden yani biz yirmili yaşların çok başında iken sosyal medya unsuru çok fazla hayatımızın içinde değildi. Keza akıllı telefonlarda… Benim bildiğim bir Facebook vardı. Ona da sadece bilgisayardan giriliyor, telefonlar genel olarak müzik ve fotoğraf için kullanılıyordu desem yalan olmaz. Sonra zamanla telefonlar akıllanmaya başladı,  eş zamanlı olarak ise ardı ardına sosyal medya siteleri zuhura geldi. İyi mi oldu kötü mü bilmiyorum. Ama bildiğim ve son zamanlarda fazlaca dikkatimi çeken bir şey var ki bu sitelerdeki kişisel sayfalar   “Edebin” varlığını sık sık sorgulatıyor. Sadece utanma anlamında değil ha aşırıya gitme anlamında da “edep”… Maalesef kayıplarda…

 

Bir genç kızımız yatağın ortasında diz çökerek eteklerini tutmuş, yatağın başucunda ise kocaman harflerle “Bride” yazıyor. Fotoğrafın altındaki cümle ise şöyle: “Düğünüm bu akşam, bana dua edin dostlar.” Fotoğraf herkese açık malûm. Alttaki yorumları okudum ama okumasam daha iyiydi. Zira fazlasıyla mide bulandırıcı… Bu ve bunun gibi mahrem diyebileceğimiz fotoğraflar artık öylesine çoğaldı ve ortaya döküldü ki normal görülmeye başlandı. Nişan, kına, düğüne dair ne kadar mahrem ayrıntı varsa, herkesin göreceği şekilde ortada sergileniyor. İşin kötü tarafı bu kızlarımız sosyal medyada paylaşmak için pırlanta yüzük, ev dekorasyonu, gelinlik gibi şeyleri daha pahalı, daha lüks daha daha ne varsa ona uygun olarak alıyor, yaptırıyor.






 

 Görülüyor ki sosyal medya kapitalizm için canla başla çalışıyor. Biz de göz göre göre yenik düşüyoruz. Ben evlenirken sosyal medya yoktu. Gerçi evlilik hayatına dair eşyalar konusunda da benim bir bilgim yoktu. Mesela pırlanta yüzüğün taşı küçük olurmuş ki pırlanta yüzük, normal yüzük ayrımı hiç bilmiyordum. Kuyumcuda beğendiğim tek taşı aldım geldim ki, meğer pırlanta değilmiş! “Nasıl anlıyoruz ki onu” diye sorduğumda öğrendim taşının küçük olduğunu. Gelinlik desen ilk girdiğim dükkânda, denediğim ilk gelinliği beğenip “Tamam” deyip almıştım. Ben mi çok cahildim yoksa şimdiki gibi her şeyin incik cincik dekore edildiği bir zaman mı daha tercih edilesi bilemiyorum.

 

Düğüne dair ise tek fikrim ya da eşimle ortak fikrimiz düğün istemeyişimizdi.  “Sadece nikâh yapalım, gereksiz seremonilere gerek yok” demiştik amma velâkin çevremiz araya girip “ el âlem ne der” deyip olayı düğüne çevirmişti. Gerçi sonradan düğün masraflarını öderken o “el âlem” hiçbir masrafa yardım etmedi o ayrı bir mevzu.

 

 Zaten sanıyorum ki bu düğün ve cemiyetlerdeki saçma sapan ve gereksiz ayrıntıların baş müsebbibi “el âlem”! Her şey ve her ayrıntı “el âlem ne der” diye düşünülerek yapılıyor.

  Senai Demirci’nin  “Ve aşk evliliğin ellerinden tuttu” isimli bir kitabı var. Kitapta yeni çiftlerin ve ailelerin her şeyi eksiksiz alma ve yapma eğiliminden dolayı çiftlerin ilişkisinin temelinin yanlış atıldığını söylüyordu. Çiftlerin zorlukları birlikte aşmaları ve birlikte bir miktar olsa bile borç ödemeleri gerektiğini, her şey eksiksiz olunca bu sefer birbirlerinde eksik ve kusur aradıklarını söylüyordu.

  Özenç duyma, kusursuz olma, sosyal medyada paylaşma ve “Falancada var, benim niye yok” yarışı apaçık “edepsizliğe” yol açıyor ve durumu müsait olmayanı da etkiliyor.

 

Bugün ise biz eşimle 13.yıldönümüzü devirdik. Pırlantasız (eksikliğini hiç hissetmedim),şatafatsız ve el âlemin sözlerine kapalı bir 13 yıl. İyi, kötü, zor, çok zor sıfatlarının hepsini yaşadık, tam kitabın dediği gibi Çok şükür “sosyal medya evliliğinden” hariç olduk. Dilerim ki her çift evliliğini “el âlemden” uzak tutmak için çabalasın, görsel ve sözlü eleştirilere, aile bile olsa kulağını kapasın. Eksiğiyle, fazlasıyla nice mutlu yılları eşiyle birlikte devirsin. Güzel günlere efendim…



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş