YALAN SÖYLEMEK

Kıymetli okurlar… Bugün konumuzda büyük günahlardan olan  ‘’Yalan’’ söylemekten bahsetmekten istedim. Kesinlikle bir mü’min’de olmaması gereken ve yakışmayan kötü bir günahtır. Bazı kimselerde bu hastalık haline gelmiş ve bir maharet ismini almış ve tehlikeli bir şekle bürünmüştür. Yalan’ın içeriğine girmeden önce İslam’da dürüstlük ve doğruluğun önemi üzerinde dursak daha isabetli olacaktır. İslam’da her şeyde doğru […]

Yayınlama: 01.07.2017
19.870
A+
A-

Kıymetli okurlar… Bugün konumuzda büyük günahlardan olan  ‘’Yalan’’ söylemekten bahsetmekten istedim. Kesinlikle bir mü’min’de olmaması gereken ve yakışmayan kötü bir günahtır. Bazı kimselerde bu hastalık haline gelmiş ve bir maharet ismini almış ve tehlikeli bir şekle bürünmüştür.

Yalan’ın içeriğine girmeden önce İslam’da dürüstlük ve doğruluğun önemi üzerinde dursak daha isabetli olacaktır.

İslam’da her şeyde doğru olmanın ve doğru söylemenin ne derece önemli olduğunu Kur’an’nın bir çok ayetinde anlamak mümkündür.Kuranı Kerim nerede bir peygamberi övmek istemişse ,onun çeşitli  sıfatları içerisinde özellikle doğru olduğu ve doğru söyleyen birisi olduğu üzerinde vurgu yapmıştır.Allah’ın Halil’i (dostu) put kıran İbrahim(a.s)’ı bu sıfatla anmış, pak ve iffetli Hz Yusuf’u (a.s) bu sıfatla övmüş, Hz İsmail’i (a.s) doğru söyleyen birisi olarak tanıtmış. Hz İdris’i (a.s) bu sıfatla methetmiş ve kısaca bütün peygamberleri ve Allah velilerden söz ederken doğru konuşmayı onların en bariz ve önemli sıfatlarından birisi olarak ön plana çıkarmıştır.








Resulü Ekrem efendimiz (s.a.v) de ‘’Doğru konuşup emaneti eda eden kimselere şefaat vaad etmiştir.’’ Hz Ali’ye (r.a) ettiği vasiyetlerin başında da doğru söylemek gelmektedir.

İmam Sadık buyuruyor ki: ‘’Allah cc bütün peygamberleri doğru söylemek ve emanete hıyanet etmemek emri ile göndermiştir.’’

Yine imam Sadık şöyle buyuruyor: ‘’Kişinin namaz kılıp oruç tuttuğuna aldanmayın.Çünkü namaz ve oruç onun için bir alışkanlık haline gelmiş olabilir.İnsanları doğru söylemeleri ve emanete eda etmeleri ile tanıyın.’’

Hz Ali (r.a) ise şöyle buyuruyor: ‘’Her zaman doğru konuşun;çünkü o kurtarıcıdır.’’

Evet yalan söylemek insanın fıtratına ters düşen bir şeydir.Zira zamanımızda çocuklar bile yalan söyleyenden hoşlanmaz ve rahatsız olurlar.Karşımızdaki çocuk bile olsa ona doğru söylemek gerekir. Şakadan bile olsa yalandan sakınmak gerekir. En ufak bir çocuğa bile gel sana elma vereyim deyipte geldiğinde vermezsen senden nefret eder. Bütün semavi dinlerde bile yalanı en şiddetli şekliyle kötülenerek kınanmıştır.

Yalan’ın kötülüğü hakkında Efendimiz’in (s.a.v) bir hadisi daha var; ‘’Kurtuluşunuzu yalanda görseniz dahi ondan uzak durun; çünkü onda helak olmaktan başka bir şey yoktur.’’ Başka bir hadiste yine : Birmü’min korkak ve cimri olabilir,ama yalancı olamaz.’’ Buyuruyor.

Hz Ali (r.a) ‘’Bir insan, yalanın ciddisini de şakasını da terk etmediği müddetçe, imanın tadını hissetmez.’’ Buyuruyor.

İslamiyet bizi yalandan sakındırdığı gibi, yalancılarla arkadaş olmayı da yasaklamıştır.

Yine Hz Ali (r.a) ‘’Müslümana yalancıyla arkadaş olmak yakışmaz.’’

Onun için böyle bu hastalığa kapılmış arkadaşlarımızı var ise onları kesinlikle ne vasıfta olurlarsa olsunlar başka hiçbir kötülüğü olmasa bile terketmek gerekir. Çünkü yalan kötülüklerin başıdır.

Evet kötülüklerin kaynağı olan bu büyük günahın eserlerini ve sonuçlarına da dikkat etmeliyiz ve aşağıda bu sonuçlara kısaca değinmek istiyoruz.

1- Nifak (iki yüzlülük): Hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Yalan insanları yavaş yavaş iki yüzlülüğe ve münafıklığa götürür.”

2- Değersizlik: Yalan, toplum arasında insanın değerini düşürür ve kimsenin ona güveni kalmaz. Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Yalancıların ilminden fayda gelmez.”

3- Hayasızlık: Yalancı adam rezil olduğu için artık hürmetleri korumaz ve hiçbir şeyde haya etmez. Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Yalancı adamın hayası olmaz.”

4- Başkaları hakkında kötü düşünmek: Yalancı adam kendisi yalan söylediği için başkalarının da kendisine yalan söylediğini zanneder.”

5- Vicdanı önünde mahçup olmak: Yalancı adam söylediği her yalandan sonra vicdan ateşinde yanıp durur ve huzur görmez.

6- Sürekli korku, kaygı ve ıstırap içinde olmak: Günahkar sürekli yalanının ortaya çıkıp rezil olacağından korktuğu için, hep korku ve ıstırap içinde yaşar. Onun için sevgili Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Doğruluk, rahatlık ve huzur vesilesidir yalan ise şüphe ve ıstırap vesilesidir.”

7- Tahkir olmak ve aşağılanmak: Bazen yalancıyla dalga geçilir; “Hadi bir yalan uydur da bizi biraz eğlendir…”

8- Rezil ve rüsva olmak: Evet toplumun içerisinde rezil olmak yalanın en önemli ve acı sonuçlarından birisidir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “Allah, bir gün, sakladığınız yalanları ortaya çıkaracaktır.”

Hiçbir insan (mü’min) kendi eliyle kendisini bu yalan çukuruna atmasın…

 

                                                                                                                                        Selam ve Dua ile…



Yazarın Son Yazıları
01.07.2017
01.07.2017
01.07.2017
01.07.2017
01.07.2017
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.