15 Temmuz Kahramanları O Geceyi Anlattı

Çorum’da, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen “Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar” programına katılan Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin bertaraf edilmesinde büyük katkı sağlayan gaziler ve şehit yakınları yaşadıklarını anlattı.

Yayınlama: 08.02.2017
1.222
A+
A-

Devlet Tiyatro Salonundaki programa Vali Necmeddin Kılıç, Garnizon Komutanı J. Alb. Fatih Üstündağ, Emniyet Müdürü Murat Kolcu, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Darbeci askerlere verdiği mücadele ile tanınan emekli Binbaşı Barış Dedebağı, 15 Temmuz’dan yaşananlardan ders alınması gerektiğini belirterek, “Bu yaşanan acılardan ders alınmazsa Ortadoğu’nun en kötü düşmüş topluluğu haline geliriz. Gidecek yerimiz yok. Alınması gereken derslere yoğunlaşmamız lazım. Birlik beraberlik içerisinde olmamız lazım” lazım dedi.

Mahşeri dört gözle beklediğini, ‘niyet hayr, akıbet hayr’ sözüne sığındığını dile getiren Dedebağı, yaşananları hakkıyla insanların bilmesinin mümkün olmadığını belirtti.








İhanetin bile bir raconu olduğunu dile getiren Dedebağı, “Bunlar bizim o kadar büyük değerlerimizi götürdüler ki bunları Cumhurbaşkanımıza arz ettim. Bunları 15 Temmuz öncesi bir subay olarak alnını secdede görüp Türkçe olimpiyatlarıyla görünce düzgün insanlar diye sempati duyuyordum. Müslüman olan ve milli manevi değerlere bağlı olan herkese sempati duyuyoruz. Bu noktada kırılma yaşıyoruz. İhanet o kadar korkunç ki Haşhaşiler yanında halt etmiş. Öyle bir topluluk yetiştirdiler ki 60 saniyede mutasyona uğrayabiliyorlar. 60 ayrı kılığa girerek sizi kandırabilirler” ifadelerini kullandı.

Orduda aldığı maaşı hak eden, milletinin emrinde olan bütün subay, astsubay, uzman, erbaş herkesin ayağının altından öptüğünü dile getiren Dedebağı, “Askerlik Müslüman devletlerde kutsaldır. Ama kutsallıkla alakası olmayanların haddini aşarak kendini aşarak kendini bir halt zannederek milletine tepeden bakarak, milletin onu pohpohladıkça ‘komutan, komutan’ dedikçe kendini bir halt zannederek 10-15 yılda bir milletini ısırıyorsa milletinde artık kendisine çeki düzen vermesi lazım. Kutsal olan insandır. Kutsal olan vatandır. Askerlik kutsaldır, gerçek asker Mehmetçiktir. Mehmetçik gibi subay ve astsubayların bir daha ayağının altından öpüyorum.

Milletten şunu istirham ediyorum. Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar elinde uzun namlulu silah bulunduranlara yalakalık yapmaktan vazgeçin. Önce onun ahlakına dürüstlüğüne insanlığına bakın. Bunlar 12 Eylül’den itibaren her konuda kendilerini her konuda ayrıcalıklı hale taşımış. Türk ordusunu bir gün ateist zihniyetin, bir gün dini kullanan dinsiz zihniyetin oyuncağı haline getirmeye kimsenin hakkı yok. Siyasetçilerinde buna prim tanımaya hakkı yok. Bu yaşanan acılardan ders alınmazsa Ortadoğu’nun en kötü düşmüş topluluğu haline geliriz. Gidecek yerimiz yok. Alınması gereken derslere yoğunlaşmamız lazım” şeklinde açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde helikopterden açılan ateşle şehit olan Cuma Dağ’ın eşi Rukiye Dağ ise, 15 Temmuz’da darbeyi gerektirecek sosyal, ekonomik, psikolojik hiçbir bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, “Artık Türkiye kendi ayakları üzerinde durabiliyordu. O gün yaşanan tam bir savaştı. Her taftan mermiler yağıyor.15 Temmuz’daki hainler benim eşime vade etme ve helalleşme hakkımı elimden aldılar. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Hiçbir zamanda helal etmeyeceğim. Bu yapının en küçük zerresine kadar hakkımı helal etmiyorum. Kıyamet gününde mahşer meydanında onların yakasına yapışacağım. Yarabbi bunları cennetine alma benim ve diğer çocukları babasız bıraktı diyeceğim. Bunlar İslam kisvesi adı altında Allah, kitap diyerekten, Fethullah diyerekten bu kılıklara girerek bizle vurdular. Bunlara haklarımı helal etmiyorum” diye konuştu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.