(Özel Haber) Diyarbakırın Romaya Açılan Kapısı ‘Zerzevan

Diyarbakır-Mardin karayolunda bir tepenin üzerinde bulunan Zerzevan Kalesi’nde çalışmalar 3’üncü dönemi geride bıraktı. Şu ana kadar bin 400 yıl öncesine ait yer altı geçidi ile Mithras inancına ait tapınak izlerinin rastlandığı çalışmaların, yarım asır boyunca devam edeceği öğrenildi.

Yayınlama: 27.01.2017
1.339
A+
A-

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi yakınlarında Mardin yolu üzerinde bir tepenin üzerinde bulunan Zerzevan Kalesi’nde çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 2014’te başladı. Kazıyla birlikte, yer altı kilisesi, gizli geçitler, sığınak, askerlere ait konutlar, kaya mezarları, sunaklar, su sarnıçlarının bulunduğu tarihi Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında bulunan kalenin, yanından geçen ve Perslerin ‘Kral Yolu’ dedikleri ticaret ve askeri yolun korunmasını sağladığı belirlendi. 3’üncü yüzyılda yapılan ve kullanılmaya başlayan kalenin, İslam orduları tarafından alınıncaya kadar varlığını sürdürdüğü tahmin ediliyor. Faili meçhul cinayete kurban gidenlerin kemiklerinin bulunduğu iddiasıyla gündeme gelen Zerzevan Kalesi’nde 2014 yılından itibaren başlayan çalışmalar, Diyarbakır Müzesi ile birlikte Dicle Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Aytaç Coşkun’un başkanlığında yürütülmeye devam ediyor. Hava koşulları nedeniyle durdurulan kazı çalışmalarının, Mart 2017’de tekrar başlayacağı öğrenilirken, şu ana kadar ortaya çıkarılan yapılar da turizme kazandırıldı.

Gizemli inanç ‘Mithras’

Özellikle Roma askerleri arasında yaygın olan Mitrahs inancına ait tapınak izlerine rastlanan kazı çalışmaları ile ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aytaç Coşkun, ilk olarak 2014 yılının temmuz ayında çalışmalara başlandığını söyledi. Zerzevan Kalesi’nin Roma dönemi için oldukça önemli bir merkez olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Coşkun, kalıntıların 60 dönümlük bir alana yayıldığını ifade etti. Alanda bulunan surların yüksekliğinin 12 ila 15 metre arasında değiştiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Coşkun, “Yaklaşık bin askerin, siviller hariç burada yaşadığını düşünüyoruz. Bir askeri garnizon, Roma garnizonu, kazı çalışmalarımızda 3’üncü sezonumuzu tamamladık. Bu yıl inşallah 4’üncü sezon olarak başlayacağız. Daha önce Zerzevan Kalesi’nde herhangi bir kazı çalışması olmamış. İlk defa biz başladık kazı çalışmalarına. Yer altı kilisesi çok önemli, ilk aşamada bir mezar, daha sonra yer altı mezarı ardından bir kiliseye dönüştürülmüş. Yer altı sığınağı gerekli bu tip yapılar için, özellikle savaş zamanı halk kaleye sığınıyor ve bunların geçici barınabileceği yerler gerekiyor, bu nedenle yerin altına bu tip yapılar inşa ettiklerini biliyoruz. Barış zamanı bunlar depo olarak kullanılıyor yiyecek deposu olarak, savaş zamanı sığınak olarak kullanılıyor. Bununla birlikte biz kazı çalışmalarının son aşamasında yer altına bir yapı daha tespit ettik. Bu Pagan Roma’ya ait bir Mithras tapınağı olduğunu düşünüyoruz. Şu ana kadar elde ettiğimiz bulgular Mithras tapınağı olduğunu gösteriyor. Mithras, Romalı askerler arasında çok yaygın bir din. Genelde dini törenleri yerin altında yapılıyor. Yerin altında bu törenler gerçekleştirildiği zaman bunlar dışarıya hiçbir şekilde anlatılmıyor. Burada gizli ayinler söz konusu. Bölgede yok, Gaziantep’te var şu ana kadar Anadolu’da tespit edilen. Bir tane de biz Zerzevan’da olduğunu düşünüyoruz. Tam net bilgiye kazısını tamamladıktan sonra ulaşacağız, şu an henüz kazıya başlamadık” dedi.








Bin 400 yıllık geçit son seferde kapatılmış

Zerzevan Kalesi’nin 12-15 metre arasında surlarla çevrelendiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Coşkun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İki büyük kulesi var, bunlardan birisinin 19 metresi ayakta, toplam yüksekliği 21 metre, 3 katlı büyük bir kule. Biz bu kulenin altında bir geçit tespit ettik. Bu geçit bin 400 yıl önce kapatılmış. Geçitlere ne için ihtiyaç duyulmuş, bu tip yerlerde dışarıya haberci göndermek için ya da herhangi bir sefer sırasında üst düzey yöneticileri kaçırmak için bununla birlikte düşman hakkında bilgi toplamak için bu tip geçitler kalelere inşa edilebiliyor. Aslında Zerzevan’ın kaleden çok askeri bir yerleşim olduğunu söyleyebiliriz çünkü askerlerle birlikte burada siviller de yaşıyor. Biz geçidin kazısını tamamladık bin 400 yıl önce geçidin, son sefer sırasında kapatıldığını gördük, düzgün bloklarla kapatılmış. Bunun nedeni muhtemelen geçit deşifre olmuş hem dıştan hem de içten bağlantısını kapatmışlar.”

Çalışmaların tamamlandığı yerler turizme açıldı

Zerzevan Kalesi’nin içinde birçok yapının olduğunu bunların içinde, kamu yapısı ile askerlerin ve sivillerin yaşadığı konutların bulunduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Coşkun, şunları söyledi:

“Yüzlerce konuttan bahsediyorum ben. Bu yapıların ortaya çıkarılması çok uzun sürecek. Zerzevarn Kalesi’nin tamamen ortaya çıkarılması 30-40 yıl sürebileceğini söyleyebilirim. Zerzevan Kalesi’nde yer üstünde bir şehir var ama bununla birlikte yerin altında da bir şehir var. Yerin altında birçok yapı tespit ettik. Geçit, sığınak yapısı, tapınak yapısı, birçok sarnıçlar var su depolamak amaçlı kullanılmış. 54 tane yer altı sarnıcı tespit ettik. Bir savaş zamanı uzun süre ayakta kalmak için en önemli ihtiyaç su. Çalışmalar uzun sürecek ama şu an çok rahat gezilebilecek durumda. Biz 3 yıllık bir çalışma sonucunda hem ulaşım yönünden hem de gezilmesi ve bilgi sahibi olunması yönünden birçok aşama kaydettik. Şu an ziyaretçiler Zerzevan Kalesi’ni çok rahat bir şekilde gezebilirler. Biz bütün gezinti veya gezilebilecek yerleri tamamen hem temizledik hem de kazı çalışmaları yürüttük. Burası önemli bir turizm alanı, tarihi açısından önemli bölgenin Roma’sına ışık tutacak bir yer. Bununla birlikte bölgenin turizmini canlandırabilecek bir yer. Diyarbakır ile Mardin arasında ulaşımı kolay ve ayakta birçok yapı var. İnsanlar gelip geziyorlar, bilgi sahibi oluyorlar. Bölgenin turizmini canlandırması açısından önemli bir yer.”

Yrd. Doç. Dr. Coşkun, çalışmalara Diyarbakır Valiliği, Çınar Kaymakamlığı ve Dicle Üniversitesinin de destek verdiğini sözlerine ekledi.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.