Suriye’de petrol sahalarının yüzde 70’inden fazlasına ipotek koyan terör örgütü, petrol satışı ve kaçakçılığından önemli gelir elde ediyor.
Halihazırda Deyrizor ilinde Ömer, İzbe, Tenek ve Koniko ile Haseke ilinde Süveydiyye ile Rumeylan, PKK/YPG’nin işgalinde bulunan en büyük petrol ve gaz sahalarının başında geliyor.
Petrol rezervlerinin ülkenin kuzeydoğusunda yoğunlaştığı Suriye’de 2011 yılında, Petrol ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre günlük 386 bin varil petrol üretiliyordu.
AA’nın örgüt tarafından işletilen sahalarda sondaj ve sevkiyatlardan sorumlu kaynaklardan edindiği bilgiye göre, örgüt işgal ettiği bölgelerde günlük en az 150 bin varil petrol çıkarıyor.
AA muhabirleri, PKK/YPG’li teröristlerin işgal ettiği Haseke ilinde çalıştırdığı atbaşı pompalarını ve Irak’ın kuzeyine Simelke Sınır Kapısı’na gönderilen petrol taşıyan tırları görüntüledi.
Görüntüler, onlarca petrol yüklü tırın, Simelke Sınır Kapısı ile Mahmudiye geçiş noktasından Irak’ın kuzeyine girdiğini ortaya koyuyor.
Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’nin işgalindeki bölgelerde tır şoförlüğü yapan Mustafa Mustafa, AA muhabirine, ham petrolü tanker yüklü tırlarla Irak’ın kuzeyine ve Esed rejiminin kontrolündeki bölgelere taşıdıklarını söyledi.
Mustafa, “Tankerleri özerk yönetime bağlı özel toplanma noktalarından dolduruyoruz. Genelde gece saatlerinde Simelke Sınır Kapısı’ndan ve diğer kaçak geçiş noktalarından Irak’ın kuzeyine geçiyoruz.” dedi.
Rejim bölgesine ve Irak’ın kuzeyine petrol kaçakçılığının bağımsız tüccarlar vasıtasıyla yapıldığı görünse de sevkiyatın sözde “özerk yönetim” tarafından organize edildiğini belirten Mustafa, Irak’ta bir kısım petrolün kara borsada kalanının da sözde “özerk yönetime” bağlı kişilere satıldığını ifade etti.
PKK/YPG’li teröristler, petrol üretimindeki teknik altyapı ve lojistik sorunları nedeniyle günlük binlerce varil ham petrolü Irak’ın kuzeyine sevk ediyor.
Yurt dışında rafine edilen petrolün bir kısmı tekrar terör örgütünün işgalindeki bölgelere geri getirilirken kalan kısım ise tankerlerle Irak’ın kuzeyine taşınarak burada kaçak yollarla satılıyor.
PKK/YPG’nin işgal ettiği sahalardan ülke içinde ve dışında petrol satışı ile pazarlama çalışmalarını 2017’ye kadar Ali Şiir adlı terörist yürütüyordu.
Bu iş, 2017’den sonra, daha önce Irak’ta faaliyette bulunan ve terör örgütü PKK’ya 1994’te katılan Cezire Petrol Şirketinin yöneticisi, PYD’nin sözde eski Eş Başkanı Şahoz Hasan’a devredildi.
Hasan, Ebu Dello kod adlı Fuat Muhammed isimli aracı vasıtasıyla üretimin bir kısmını Simalka ve Mahmudiye ve el-Velid geçiş noktalarından Irak’ın kuzeyinde pazarlıyor.
Terör örgütü, Irak’ın kuzeyine ulaştırdığı petrolü varili 30 dolardan satıyor.
ABD yönetimi Esed rejimine Sezar yaptırımları olarak bilinen müeyyideleri yürürlükte tutmasına karşın stratejik ortağı PKK/YPG elindeki ham ve işlenmiş petrolün en büyük kısmını rejim bölgesine satıyor.
Örgüt, işbirliği yaptığı kaçakçılarla petrolün bir kısmını, Fırat Nehri üzerinden tankerlerle, kalan kısmını da Rakka’ya bağlı Tabka ilçesindeki geçiş noktasından yine tankerlerle gönderiyor.
Terör örgütü, petrol sevkiyat işini ABD’nin Eylül 2018’de yaptırım listesine aldığı Husam Katırıcı’ya bağlı tırlarla yapıyor.
Tabka’daki geçiş noktasındaki kaynaklardan alınan bilgiye göre, Katırcı şirketine ait araçlar, günlük ortalama 200 petrol tankerini rejimin kontrolündeki bölgelere taşıyor.
PKK/YPG, Rakka ve Deyrizor üzerinden rejime günlük yaklaşık 35 bin varil petrol satıyor. Örgüt, rejime varil başı 70 dolardan satış yapıyor.
AA, örgütün kaçak yollarla ticaretini yaptığı petrolün miktarı ve bu yıl uygulanan fiyat bilgilerine de ulaştı.
Buna göre terör örgütü, Irak’ın kuzeyine varil başı 30 dolardan sattığı 30 bin varil petrolden günlük 900 bin dolar kazanıyor. Bu da yıllık 328 milyon 500 bin dolara denk geliyor.
Örgüt, rejim bölgesine kaçırdığı 35 bin petrolden ise günlük 2 milyon 450 bin, yıllık 894 milyon doları aşkın kazanç elde ediyor.
Böylece terör örgütünün Esed rejimine ve Irak’ın kuzeyine sattığı petrolden yıllık el ettiği gelir, 1,2 milyar doların üzerine çıkıyor.
Kalan günlük 85 bin varil rafine edilmemiş petrol, örgütün işgal ettiği bölgede bayilere ve kaçakçılara varil başına ortalama 42 dolara satılıyor. Bu da günlük 3 milyon 570 bin dolardan yıllık 1,3 milyar dolar kazanca karşılık geliyor.
Böylece örgüt, Suriyelilerin her yıl 2,5 milyar dolarlık petrolünü gasbetmiş oluyor.
PKK/YPG’nin ABD desteğiyle bölgeyi DEAŞ’tan 2017 sonlarında ele geçirdiği dikkate alındığında 6,5 yıllık dönemde terör örgütünün çok daha büyük bir tutarı kasasına soktuğu ortaya çıkıyor.
Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezinde Türkçe Araştırmaları Direktörü Ömer Özkızılcık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PKK/YPG işgalindeki bölgelerde ciddi yakıt sorunu yaşandığı belirterek örgütün petrol ticaretinden elde ettiği gelirle kendi ihtiyaçlarını karşıladığını ve bunları Kandil Dağı’ndaki yapılara aktardığını söyledi.
PKK/YPG’nin “dünyanın en zengin terör örgütü” olduğunu söyleyen Özkızılcık, terör örgütünün Suriye’de ve yurt dışında çok sayıda gelir kaynağının bulunduğunu, petrol ve uyuşturucu ticaretinin de bunlar arasında yer aldığını kaydetti.
Özkızılcık “Ayrıca Avrupa Birliği’nden bağış adı altında iş adamlarından topladığı paralar var. İsviçre ve ABD gibi ülkelerden askeri bağlamda finans desteği var. Evet bütün bunlar alt alta konulduğunda, PKK/YPG dünyanın en zengin terör örgütüdür, şüphe yok.” ifadelerini kullandı.
Terör örgütünün Esed rejimiyle bağlantılı kişilerle petrol alışverişini resmi yollardan yapmadığını anlatan Özkızılcık, şöyle devam etti:
“Bu kişiler ABD’nin Sezar Yaptırım Yasası kapsamında ancak bu ticaret resmiyette yapılmıyor. Yapılsa da ABD yaptırım uygulamasında çekimser yaklaşım sergiliyor. Bundan dolayı (örgüte) yaptırım uygulanmıyor.”