İntihar yasaklanmış ve haram kılınmıştır

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Müftüsü Kazım Güzel, ” İslam, insanoğluna çok büyük değer veriyor. Kuran-ı Kerim’de insanoğlunun,şerefini ayeti kelimelerde ifade ediyor. O ki yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya çamurdan başladı. Ona şekillendirip ruhundan üfledi. İnsan içinde taşıdığı bu ruh sayesinde ki meleklerden bile üstün kabul edilmiştir. Bu ruhun değerini bilip, ihtiyacı olan gıdası verildiğinde, yer yüzünün halifesi olan en şerefli varlığı olarak cenabı- hakkın iradesini yer yüzüne hakim kılan temsilcisi olmaktadır. Yeryüzünde Allah adına imar ve inşa etmekle görevli insanoğlu, Allah’ın en faziletli gördüğü ve şerefli kıldığı varlıktır” dedi.

CAN GÜVENLİĞİ HER ŞEYİN BAŞINDADIR

“Alemlerin rabbi olan yüce Allah her şeyin yaratılışını en güzel biçimde yarattığı gibi, belki de bu güzelliğin zirveye taşındığı nokta olarak, insanı hilafet makamına getirmiş ve yaratılış olarak onu en güzel biçimde yaratmıştır” diyerek konuşmasını sürdüren Güzel, “Her şeyden önce insanoğlunun bu değerini kıymetini, Allah insanoğluna hatırlatmaktadır. İlacının sendedir farkında değilsin diyen şair buna işaret eder. 5 esasın korunmasının başında can güvenliği gelmektedir. İnsanın can güvenliği her şeyin başındadır. Canını,aklını,neslini,malını ve dinini korumak insanın şerefine ve faziletine işaret etmektedir” şeklinde konuştu.

CEZASI EBEDİ CEHENNEMDİR

“İnsan hayatına korumaya dönük, İslam gerek maddi, gerek manevi tedbirler almıştır” diyerek konuşan Güzel, “Maddi tedbir olarak cana can diyerek kısası emreden dinimiz, insanoğlunun canına kastetmeyi reddetmiş. Kim bir insanı bir can karşılığı için öldürürse o sanki tüm insanları öldürmüş gibidir, kim birini yaştırsa tüm insanları yaşatmıştır diye buyuran rabbimiz, insanı yaşatmanın ne kadar büyük bir fazilet, insan hayatına kastedeninde ne büyük bir azap vesilesi olduğunu haber vermiştir. Bu konuda her Müslüman’ın hayata önem vermesi dininin bir gereğidir. Manevi yaptırımlar olarak dinimiz esaslar getirmiştir.  Kim bir insanı kasten öldürürse cezası ebedi cehennemdir. İnsan hakkına tecavüzün, insan hakkını ihlalin ne kadar büyük bir azap vesilesi olduğu hatırlatılmaktadır” ifadelerini kullandı.

YASAKLANMIŞ VE HARAM KILINMIŞTIR.

İntiharın yasaklandığını belirten Güzel, “Başkasının canına kast etmek haramdır, ebedi cehennemde kalma sebebidir. Aynı şekilde intihar, kişinin kendi hür iradesiyle kendini öldürmesi ve sonuçlarını bilerek bunu yapması da Allah tarafından yasaklanmış ve haram kılınmıştır. İslam’da dinin temel amaçlarının başında gelen canının korunması ilkesinin sonucu olarak, intihar yasaklanmış ve haram kılınmıştır. Dünya’da iple ve benzeri şeylerle intihar eden cehennemde aynısını yapar, dünya’da kendisini vuran cehennemde kendisini vurur azabı bu şekilde olur. Kim kendisini bir dağın tepesinden atarda ölürse cehennemde de böyle azap görür” diye konuştu.

KURTULMANIN ESASI ALLAH’A TESLİM OLMAKTIR

Güzel konuşmasını şöyle sürdürdü, “Dünya’da sıkıntılar elbette olacaktır. Hayatın bir gereği olarak, intiharın bir neticesi olan sıkıntılar ile denenip,sınanacağımız haber verilmektedir. Bunlara sabretmenin karşılığı cennet olduğu bize haber verilmektedir. İnsana dayanma ölür diyen ecdat, insanın öleceğini ama Allah’a dayandığımızda onun kalıcı olacağına işaret eder. Stres ve bunalımda kurtulmanın esası Allah’a teslim olmaktır. Gerekli olan şey dini inançtır. Temeli güven duygusu olan sabır önemlidir. Allah’a tevekkül etmek, kendisine vereceği nimetlere talip olmak, ibadetlerden güç almak, umut almak her Müslüman’ın yapması gerekenlerdendir. Normal zamanlarda insanını gücüne güç kata dua, karamsar durumda bir ümit ışığı olmaktadır. Ruhunu huzura kavuşturan bir devadır. Allah ile kul arasında bir bağdır dua. Elbette ki bana dua edin, duanıza icabet edeyim diyen Allah’a, el açıp, kapısında diz çöküp dua edip derdimize deva beklemek ve halimize çare istemek her Müslüman olarak umut kapılarının açılması ile ilgili önemli bir husustur.İslam’ın sabır olarak öğrettiği reçete bu stresli zamanlar için emniyet sibobudur. Allah’tan güç almak, imandan imkan devşirme. Bunun bir imtihan olduğu bilinci ile , mükafatı ile çare bulmaktır. Ahiret için bizi olgunlaştıran bir unsurdur. Halıyı döven bir kimsenin halini, bir sıkıntıya düşen insanın haliyle özleştirir.”