Erdoğan iyi adamdı…

Bir Menderes’imiz vardı. 17 Eylül 1961 tarihinde asılarak idam edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi 1990 yılında çıkardığı yasayla, Menderes ve onunla beraber idam edilenlere itibarlarını iade etti. Menderes Hakk’ka yürüyeli yıllar oldu ama unutulmadı ve gördüğüm kadarı ile de yeni nesillerce de hatırlanmaya devam edecek. Zira büyüklerimiz onun için hep iyi adamdı der.

Bir Özal’ımız vardı. 17 Nisan 1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Cenazesi’ne Türkiye’nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etti ve ülkede 3 günlük genel yas ilan edildi. Bunun yanında  “Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum” şeklindeki vasiyetine uyularak Vatan Caddesi üzerinde kendisi için hazırlanan anıt mezara defnedildi. Büyüklerimiz Özal için de iyi adamdı diyor.

Bir Erbakan’ımız vardı. ‘İslam’ önceliği olduğu için sövülen, mahkeme salonlarında terletilen ama davasından vazgeçmeyen bir adamdı. Onun hatırasının düştüğü her gönül, ahh demekten inanın kendisini alamıyor. Ekonomiden eğitime ve dış politikaya kadar bir çok konuda belirttiği görüşler, bugün hali hazırda insanımıza ışık olmaya devam ediyor.

Bir Türkeş’imiz vardı. İlayi Kelimetullah davamdır diyen. 4 Nisan 1997’de geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara’da yaşama veda etti. Şimdi baktığımızda onu anan ve hatırlamaktan onur duyan nice gençler var. Tam anlaşılmamış olsa bile, onun için de iyi adamdır derler büyükler…

Bizim bir de Muhsin’imiz vardı. Mazlum gönüllerin sesi olan. Milliyetçi muhafazakar söylemlerinde bulunan. ‘İçinde İslam hassasiyeti olmayan Türk, benim için boş Türk’tür’ diyen adam. İslam’ı öne koyan koca yürekli ALP adam. 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş mitinginin ardından Yozgat’ta yapacağı mitinge gitmek için bindiği helikopter, henüz bulunamayan bir sebepten dolayı düştü. Aslında çok iyi tahmin edebiliyorum. Bunun sıradan bir kaza olmadığını artık sağır sultan bile duydu. ‘Beton çok soğuk üşüyorum’ diyen adam… Şehid verdik kendisini. Her kesimin sevdiği adamdı Bizim Yazıcıoğlu… Velhasıl çok iyi adamdı. Rabbim Peygamberimize komşu eylesin.

Şimdi bizim bir Erdoğan’ımız var. Yaptığı hizmetler ile milyonlarca insana hitap etmiş, yapılmayan bir çok hizmeti yapmış bir lider. Karalama kampanyaları, suikast girişimleri… Davos’ta yaptığı tarihi konuşma, Fransa’da BM parlamentosunda, ‘Halkıma sorarım, size soracak değilim’ diyen adam.

FETÖ’nün Paralel yapı olduğu dönemlerde, insanlar sosyal medya üzerinden şunu söylüyordu; ‘Ya her şeye de paralel yapı diyorlar.. Sarhoş sürücü bile paralel diyor… Devlet paralel diyerek kendi suçlarını örtbas ediyor…’ Aynı kişiler, 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin ardından özellikle FETÖ cephesi için yine sosyal medya üzerinden küfürler ettiler, saydılar, sövdüler… Yani öncelikle devleti suçlayanlar, bir an devletçi ve Erdoğan yanlısı oldu. Erdoğan, o an iyi adam oldu onlar için. Tabi sonraki süreçlerde Erdoğan, onlar için yine kötü oldu. Erdoğan eleştirilemez mi? Tabi ki eleştirilebilir. FETÖ’nün bu kadar hortlamasında eleştirirsiniz. Ama adam bunun aksini zaten söylemiyor, ‘Yanlış yaptık’ diyor. Bu konuşması bile eleştirilebilir ama fazla detaylara girmeyeceğim. Örnekleri çoğalta biliriz.

Ve son olarak geçtiğimiz günlerde bir konuşması var. ‘Güncellemek’… Ben konuşmasını dinlediğimde aslında, art niyetli olduğuna inandığım, ‘Devlet paralel diyerek kendi suçlarını örtbas ediyor’ diyenler gibi değil de, farklı şeyler anladım. Yani, aslında güncellemek derken, ‘Gelin biz İslam’ı yeniden dizayn edelim’ diye bir şey demiyor. Ama bir kıyamet kopuyor sosyal medyada, ‘Erdoğan, İslam’ı güncelleyelim dedi’ diye başlayan ve ‘Erdoğan’ı savunmaya çalışmayın’ diye devam eden… Sonra Erdoğan çıkıp, asıl niyetini anlatınca da, ‘Erdoğan hatasını düzeltti’ diyen insanlar. Aslında bence hataya düşen kendileri değil mi? Erdoğan onlar için hiç bir zaman liderlik özelliği taşımıyor. Aksine Ümmet ise Erdoğan’a, ‘Sultan’ diyor. Erdoğan hata yapamaz mı? Elbette yapar. Erdoğan eleştirilemez mi? Elbette eleştirilir.

Sözün özüne gelelim şimdi de… Menderes, Özal, Erbakan,  Türkeş, Yazıcıoğlu, hepsi aslında bir zaman sonra Türkiye’deki bir çok vatandaşın benimsediği insanlar oldu. Ama ahirete intikal ettikten sonra. Şimdi demem o ki, Erdoğan bu hayatı sonsuza kadar yaşamayacak. Elbette onun da zamanı geldiğinde, salası verilecek ve defnedilecek. Peki yıllar sonra, bu kadar düşmanlık yapan insanların, Erdoğan hakkında, ‘Ya gerçekten iyi adammış’ veya ‘Erdoğan iyi adamdı’ diyeceklerinden zerre şüphem yok.

Bugün Ümmetin kabul ettiği, mazlumun sesi olan veya olmaya çalışan bir lider daha yok bu dünyada. Bu nedenle sözlerimizde ağır ithamlar ve söylenilmeyen şeyler söylenmiş gibi hareket etmek, ne insanlığımıza ne de ahlakımıza uygun değildir.