Şehrimizin merkezinde bir ecdat yadigarı. Hani Ecdadın her gittiği yerin merkezine yaptırdığı medrese, cami ve hamam örneğini hep duyarız. Buna sahip bir şehirde bulunmak da ayrıca gururlandırıyor bizleri. Gururlanmak bir tarafa dursun, son zamanlarda yaşanılan olaylar nedeni ile ecdadını bilen ve seven insanlar olarak sinir kat sayımız her geçen gün artıyor. Yıllardan beri süre […]
Şehrimizin merkezinde bir ecdat yadigarı. Hani Ecdadın her gittiği yerin merkezine yaptırdığı medrese, cami ve hamam örneğini hep duyarız. Buna sahip bir şehirde bulunmak da ayrıca gururlandırıyor bizleri. Gururlanmak bir tarafa dursun, son zamanlarda yaşanılan olaylar nedeni ile ecdadını bilen ve seven insanlar olarak sinir kat sayımız her geçen gün artıyor.
Yıllardan beri süre gelen bir restorasyon rezilliği vardı İshakpaşa camimizin. Bununla ilgili bir çalışma yapmıştık. Daha sonra genişce bir haber yayınlamıştık. Sonra gerekli kurumlardan personel gelerek burada yaşanılan olayın şaşkınlığı ile kurumlarına geri döndü. Daha sonra ise İshakpaşa Camii’nin restorasyonu için düğmeye basıldı. Hoş ilk Recep Altepe çıktı ve 2017 dedi. Hala bekliyoruz ama şimdi konuşulan yıl ise 2019…
Bu olayın ardından cami çevresinden rahatsızlıklar devam etti. İshakpaşa Medresesi’nin bir odası tuvalete çevrilmek istendi. Evet tam 3 defa medresenin odasını tuvalete çevirmek isteyen insana uyarıda bulundum. İlk önce evet haklısınız dendi ama baktım ki millet görmesin diye tuvalet çalışmaları gece devam ediyor. Tuvalete çevrildi oda ama buna tepki göstermek bir tek şahsım ve gazetemize nasip oldu. Tuvalete çevrilme hikayesine gelince, hanımefendiler 10 metre pardösülü yürüyemiyormuş. Bu nedenle illa medresenin içine tuvalet yapılsın istenmiş. Yahuuu, 10 metre pardösülü yürümemek için kaaaç asırlık ecdad yadigarının harap ettiniz. Vakıflar Bölge Müdürlüğü açıkçası görevini yapmamakta. Defaatle bu konu ile ilgili haber verdim. Konunun takibini üstlenmelerini söyledim ama nafile. Bunların arasında ecdadını seven yok herhalde. Hadi şahsi olarak tepkimi gösterdim ben ama ya ben ecdadımı seviyorum diyenler, tv karşısında Diriliş Ertuğrul’u izleyenler, medresenizi tuvalete çevirdiler de ses çıkarmadınız.
Bu olayın ardından İshakpaşa ve çevresinde sorunlar biter mi, bitmez. Büyükşehir Belediyesi oraya bir bina dikmeye kalktı. Konu ile ilgili İnegöl tepki gösterildi. Aslında şaşırdım. Tepkinin mahiyetini çözmeye çalıştım ilk. Medrese odasının tuvalet yapılmasına ses çıkarmayan güruh, Recep Altepe’ye ateş püskürüyordu. Evet haklıydılar da tabi. Neticede belediye başkanlığının değişmesinin ardından çalışmalar sonlandı. Tabi sıkıntılar bitti mi, yine bitmedi.
Bir çok kez İshakpaşa Camii, Türbe ve Medrese’si için bir güvenlik görevlisinin olması gerektiğini yaptığımız haberlerde belirttik. Bu haberlerde çevredeki esnaftan cami imamına kadar herkesin açıklamaları yer aldı. Peki neden buraya bir güvenlik görevlisi şart? Bakın size onu da anlatayım…
Geçtiğimiz aylarda hatırlayın ilçe basınına yansıyan bir haber yayınlamıştık. Cami içerisinde Peygamberimizin (S.A.V.) Sakal-ı Şerif’ini çalmaya kalktılar. Çok şükür ki çalamadılar. Sandukaların bulunduğu noktaya hareket etmişler. Açmaya çalışmışlar ama açamamışlar. Güvenlik zafiyeti var tabi. İsteyen elini kolunu sallayarak girip çıkabiliyor nede olsa. Bundan sonrası ki çok vahim bir durum. İshakpaşa’da yapılmak istenen bu hırsızlığı bizden haber yapmamamızı isteyen bir emniyet personeli. Neymiş efendim, haber yapılırsa burası hırsızların açık adresi olurmuş. Neymiş efendim hırsızlar daha fazla buraya girip çıkarmış. Ne kadar basit bir düşünce. Sanki biz haber yapmasak burada sorunlar çözülecek. Yani tek sorun hırsızın haberinin yapılması. Güvenlik görevlisi şart…
Gelelim son vukuata. Tabi güvenlik zafiyetinin hat safhada olduğu, İnegöl’ümüzün en eski camilerinden olan, Osmanlı mimarisi ile gönlümüze heyecan olan İshakpaşa Camii’nin yaptırılmasını kendisine vazife edinmiş İshak Paşa’nın türbesinin kapıları kırılmak sureti ile içine girilmiş. Önlem alınmazsa bu olayları daha çok duyarız.
Gelelim şehrimizin yöneticilerine. Sayın Kaymakamımız Ali Akça ile başlayalım. Sayın Akça programlarda vatandaşlara hitap ederken hemen hemen her konuşmasında ecdattan örnekler verir. Açıkçası bu konuşmalar gönüllerimize hitap eder. Ama söylemek istediğim şu sayın Akça, şehrimizin bu tür sorunlarında da gönlümüze fiilen dokunmanızı bekliyoruz.
Belediye Başkanı Alper Taban henüz görevinin başında yeni. Ama Alinur Aktaş’a burası ile ilgili konular birçok defa gitmişti. Aktaş İnegöl reisliğini üstlendiği zamanlarda, Büyükşehir eli ile buranın güvenlik zafiyetinin giderilebileceğini ve konu ile ilgili de o dönemin belediye yetkilileri ile de bu konuyu görüştüğünü ifade etmiş eşe dosta.
Şimdi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı İnegöl’ümüzde yetişmiş olan bir isim. Burada belediye başkanlığı yapmış ve bir çok hizmette bulunmuş bir ağabeyimiz. Şimdi artık bu güvenlik zafiyetinin giderilmesini kendisinden rica ediyoruz.
İlçemizin parti ve STK başkanlarının İshakpaşa konusunda her birinin ayrıca duyarlı davranmalarını rica ediyorum. TİKA marifeti ile yurt dışında bir çok cami, medrese, han, hamam restore ediliyor. Yani yurt dışındaki ecdat yadigarlarına sahip çıkılırken, yanı başımızdaki yadigarın yıpratılmasına sessiz kalmamalıyız.
Ve
Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, bu ara partileri ziyaret ediyor. Çiçek falan takdim ediyor. Açıkçası çok merak ediyorum; Haydar Cerrah ne zaman bu konulara vakıf olacak da bir açıklama veya konunun giderilmesi için bir hamle yapacak. Şehrin kent konseyi başkanı olmak bu olaya müdahil olmayı gerektirmez mi ? Sayın Cerrah,bu yapılan öz eleştiriyi dikkate almanızı istiyorum zira mevzumuz İnegöl, mevzumuz ecdat yadigarı İshakpaşa Camii, Türbesi, Medresesi!