Benim intermittent fasting yani aralıklı oruçla tanışmam doğum sonrası kilo verme yollarını araştırırken oldu. Diyet yapamazdım çünkü üç ana öğün, üç ara öğün denilen yeme odaklı bir hayatı çok itici buluyordum. Spor yapamazdım çünkü egzersiz yaparken çok sıkılıyordum J O yasak bu yasak demek de olmayacaktı zira yasak dendiğinde illâ ki yiyesim geliyordu. (Mesela […]
Benim intermittent fasting yani aralıklı oruçla tanışmam doğum sonrası kilo verme yollarını araştırırken oldu.
Diyet yapamazdım çünkü üç ana öğün, üç ara öğün denilen yeme odaklı bir hayatı çok itici buluyordum.
Spor yapamazdım çünkü egzersiz yaparken çok sıkılıyordum J
O yasak bu yasak demek de olmayacaktı zira yasak dendiğinde illâ ki yiyesim geliyordu.
(Mesela kırmızıçizgim ay çekirdeğiydi ve asla bırakabileceğim bir şey değildi, zamanla kendi kendime çiğ kabak çekirdeğine yöneldim. Ay çekirdeğini tamamen hayatımdan çıkarmadım fakat yeme ihtiyacım ciddi ciddi azaldı.)
Öyle bir şey olmalıydı ki zevkle yapmalıydım yahût sürdürmeliydim.
O dönemde Aidin Salih’in açlık orucu çok popüler olduğundan ben aralıklı orucu da öyle bir şey sanmıştım. Biraz inceleyince çok farklı olduğunu anladım.
Aralıklı orucun birkaç tane uygulama şekli var: 16:8 ya da 20:4, 5:2 ve tek öğün gibi.
16:8 gördüğüm kadarıyla daha çok kadınlara tavsiye edilen bir yöntem.
Zira bazı araştırmalar açlık süresinin çok uzun tutulmasının, kadınların hormonları üzerinde etkisi olduğunu ve aylık döngülerini etkilediği saptamış.
Ama bu, kişinin kendi bünyesi ve hormonları ile ilgili olduğundan bazı uzmanlar, öncesinde hormonların normal çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
16:8’de onaltı saat boyunca (Uyku süresi dâhil) sadece su, kahve, çay vb. gibi şekersiz ve sıfır kalori içecekleri tüketebiliyorsunuz.
Geri kalan sekiz saatte ise ister iki öğün yapın ister bir ana bir ara yapın size kalmış.
20:4 ‘ün uygulanış şekli de aynı.
Ben 16:8’i tercih etmeme rağmen bazı günler onsekiz-ondokuz saati açlık ile geçirmeyi tercih edebiliyorum.
Çünkü yemek yemediğim zamanlarda kendimi daha zinde, zihnimi daha parlak ve açık hissediyorum.
5:2 de ise beş gün normal beslenip iki gün aralıklı oruç yapıyorsunuz, bu yöntem de daha çok kilo korumak için tercih ediliyor.
Tek öğün ise gördüğüm kadarıyla 20:4 gibi kısa süreli oruçta tercih ediliyor. Ben tek öğünü de denedim ama 20:4 olarak değil. Kendime göre uyarladım ki en güzeli bu sanırım. Vücudunuzun sesine kulak vererek ilerliyorsunuz ama odak noktanız yemek yemek değil.
Bu öğünlerde karbonhidratı azaltmak ketojenik diyete doğru evriliyor gibi görünüyor lâkin amaç vücuda giren karbonhidratı kontrol edip kalori açığı oluşturmak.
Fakat aralıklı oruçta yeme yasağı yok. Neyi ne kadar yiyeceğinizi siz kontrol ediyorsunuz.
Zaten hiçbir şey yasaklanmasa da kişi bir zaman sonra ekmek, börek gibi hamur işlerini tüketmekten uzaklaşıyor.
Benim zaten ekmekle çok aram olmadığı için kahvaltıma ekmek yerine yer fıstığı ve ceviz eklemiştim ki bunun şöyle de bir faydasını gördüm: Uzun zaman aç kaldıktan sonra eğer hamur işi türevi bir şeyler tüketiyorsam ağırlık ve halsizlik baş gösteriyordu. Ekmek yerine kuruyemiş yiyerek dengeyi buldum.
Bu ağırlık hâli aynı zamanda kan şekeri yahut şeker yükselmesi ile ilgili sanıyorum.
Kan şekerinden bahsetmişken bende ciddi anlamda kan şekeri problemi de vardı.
Karnım aç olmasa bile o ara öğün denilen takviyeye mecburdum.
Aralıklı oruç sonrası bu tamamen ortadan kalktı.
Aralıklı orucun bir de böyle faydası var, şeker dalgalanmalarını kontrol altına alıyor ve tüm gün açlığı tercih etseniz bile kan şekeri düşmesiyle birlikte gelen o el titremeleri ile bir daha karşılaşmıyorsunuz.
Şunu da eklemek isterim ki bu açlık süresinde sigara içmek açlığınızı çok kötü etkiliyor.
Sigara içtiğinizde mide bulantısı ve kan şekeri düşüşündeki titreme, baş dönmeleri gibi durumlar zuhur ediyor.
“İllâ ki içmem gerek” diyorsanız bunu açlık sürenizde yapmayın.
Bir de bir zaman sonra bu açlık size zevk vermeye başlıyor, kendinizi diğer diyetlerdeki gibi bir zaman sonra mutsuz ve hassas hissetmiyorsunuz.
Aralıklı oruç eğer benimsenirse bir yaşam biçimi hâline gelecek kadar sağlıklı ve zevkli bir seçim.
Hani bir söz vardır ya “Can boğazdan gelir” diye, yeme odaklı olan üç ana öğün üç ara öğün şekli de vücudu yorarak sanıyorum “Can boğazdan gider” sözünü mevcuda getirmemize sebep olur.
(Umarım diyetisyenlerden linç yemem )
Az yemeli, bol neşeli, sağlıklı günler dilerim.