Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, hafta sonu İnegöl’ü ziyaret etti. Ziyaretler sırasında açıklamalarda bulunan Gültekin, “Bugün terörle mücadeleden başlayarak Ortadoğu’da yaşanan hadiselerde pek çok insanın iktidarıyla muhalefetiyle ortak bir tasavvura sahip olduğunu görüyorum. Yeter ki Türkiye tekrar kutuplaşma iklimine savrulmadan bu birlik ve beraberliği yarınlara taşıyabilsin” dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İnegöl’de işyeri ve Müze ziyaretlerinde bulundu. Öncelikle DP İlçe Başkanı Murat Balakuş’un ortağı olduğu Hamsi Finger firmasını ziyaret eden Uysal, akabinde çarşı esnafına selam vererek Kent Müzesi ve Mobilya Müzesini gezdi.
“İNEGÖL, ANADOLU’NUN BİR PORTRESİ GİBİ”
Müze ziyaretlerinin ardından konuşan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Balıkesir programımız öncesinde değerli İlçe Başkanımız Murat Balakuş’un yeni işyerini ziyaret edelim istedik. Kent Müzemizi de gezerek bir takım ziyaretlerde bulunacağız. Bugün burada olmaktan dolayı mutluyum. Başta Belediye Başkanımız ve beraberinde tüm emek verenlere teşekkür ediyorum. Anadolu için Şevket Süreyya Aydemir’in güzel bir tabiri vardır; ‘Anadolu kavimlerin, milletlerin, kültürlerin buluşma, karşılaşma, karışma ve kaynaşma noktasıdır’ diye. Hakikatten karşılaşma, karışma ve kaynaşma noktası olmuş İnegöl’ümüz tüm Anadolu’yu remz eden yemeklerinden giyim kuşamına kadar gelişen pek çok sektöre, geleneksel sanatlara kadar birçok özelliği içerisinde barındırıyor. Çok kritik tarihi bir eşikteyiz. Yok olmaya yüz tutmuş bu eserleri burada böyle bir müzeyle kendimizden sonra gelecek nesillere aktarabilmiş olmak, geçmişte İnegöl’e hizmet edenlerin hem onore edilmesi hem de kendilerini bulabilecekleri bir serginin yapılması, tarihin ve kültürün aktarılması konusundan çok değerli buluyorum. Tüm Anadolu’nun bir portresi gibi… Geçmiş tarihlerden günümüz Türkiye Cumhuriyetine kadar İnegöl pek çok noktada nüfusu, iktisadi büyüklüğü, bulunduğu coğrafyası, kaplıcaları, tarihi geçmişi ile kendine has mukayese üstünlüğü olan bir yer. Bu açıdan bunları da aksettirmek lazım. İnegöl iktisaden bunu fazlasıyla aksettiriyor ama bu kültürel derinliği de gösteriyor olmak arkasını dayayabileceği bir arka plan. Bu açıdan görmüş olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi.
BU KARARLAR MECLİSTEKİ TÜM GRUPLARIN KATILIMIYLA ALINMALI
Taciz tasarısı ile ilgili konuşan Uysal, “Türkiye’nin çok can alıcı meseleleri varken bunların tartışılıyor olması üzüntü verici. Suiistimale açık, özellikle yakın zamanlar dahilinde başta Karaman olmak üzere Ensar Vakfı’nda gelişen telaffuz etmekten bile imtina duyduğumuz hadiselerin tekrar insanların zihninde canlanıyor gibi olmuş olduğunu görüyorum. İktidar partisinin böyle bir torba yasayı bir gece vakti görüşmemesi gerekir. Bu tür meseleler toplumun genelini derinden, mahşeri vicdanını ilgilendiren meselelerdir. Son zamanlarda fiili durumu hukuki bir çerçeve kazandıralım diye her manada bir gayret ve teşebbüs var. Bunu bugün yaşanan siyasi meselelerde görüyoruz ama hukuk devleti prensibini, medeni kanunu esneterek belirli yaşın altında evlenmelere müsaade ederek bir takım yapılan yanlışların sorumluları varsa kamu görevlilerinden başlanarak hesabı sorulmalı ve soruşturulmalı. Sayın Başbakanın bu manada olumlu bir açıklaması var. Ümit ederim ki hep iktidar partisi hem de muhalefet partileriyle beraber toplumumuzda infial uyandıracak, neredeyse tecavüz etmiş insanları ödüllendirme noktasına gelecek böyle bir yanlış algılama ve uygulamanın kaptı-kaçtı usulü ile değil mecliste bulunan bütün grupların büyük ekseriyetiyle yapılmasını doğru buluruz” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN RÖNESANSI
Fırat Kalkanı operasyonlarının sürdüğünün hatırlatılmasıyla sözlerine devam eden Uysal, “Türkiye’nin milli güvenliğini etkileyecek bir takım hadiseler olmadığı müddetçe bölgede gelişen çatışmalara Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dış politikası içerisinde bir standart hedef olarak dahil olmamayı tercih etmiştir. Ama bugün Türkiye’nin hem orta hem uzun vadede milli güvenliğini etkileyecek Suriye ve Irak merkezinde bir takım gelişmeler şekillenirken Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 15 Temmuz gibi bir travmayı yaşamasına rağmen siyasi iradenin aldığı kararı olumlu buluyoruz. Bunu birkaç vesileyle desteklediğimizi ifade ettik. Ama Ortadoğu’nun içerisinde bulunduğu siyasi iklim dolayısı ile dış müdahalelerle beraber her dakika üzerine bastığımız değer yargılarının değişebildiği bir zeminde belirli riskleri barındırdığı ortadadır. Zaman zaman şehitler verdiğimiz olmaktadır. Türkiye yüz binlerce şehidi vermiş bir ülke olarak bu şehitleri yine verir ama niçin verdiğini bilmek mecburiyetindedir. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde maalesef AK Parti hükümetinin uyguladığı dış politikanın neticesi olarak Suriye’de rejim değiştirme tercihini ortaya koydukları günden bugüne iktidar boşluğu dolayısı ile PKK uzantısı PYD terör örgütünün bölgede neredeyse bir özerk alan inşa ettiğini gördük. Bu özerk alan inşası PKK’yı ve PYD’yi Batılı bir takım uluslararası güçlerin de bölgede neredeyse özel güvenlik şirketleri haline gelmiş, onların işbirliği yapabileceği silahlı örgüt olarak neredeyse uluslararası alanda belirli meşruiyetleri kazanma noktasına gelmiş. Türkiye bunların önüne geçebilme adına Fırat Kalkanı harekâtını Cerablus’tan başlayarak icra ediyor. Bu olumlu bir tavır. Önümüzdeki süreçte Türkiye aklı, hukuk, toplumun genel müştereklerini merkeze alan, 15 Temmuz gibi yaşanan şerden Türkiye’nin Rönesans’ı diyebileceğimiz yapılanmayı siyasette derinlik oluşturarak bütün alanlara aksettirebilir. Bunun sorumluluğu başta Cumhurbaşkanı ve bugünkü hükümetimize düşmektedir. Bu manada hakikatten bir milli mutabakat meselesi olarak dış politikadaki bütün tercihlerimizi bir ortak mutabakata taşıma mecburiyetimiz var. Zaman zaman Türkiye’de ana muhalefetinden diğer temsil edilen partiler, meclis dışındaki siyasi partiler çok farklı noktalara savruldu. Bugün terörle mücadeleden başlayarak Ortadoğu’da yaşanan hadiselerde pek çok insanın iktidarıyla muhalefetiyle ortak bir tasavvura sahip olduğunu görüyorum. Yeter ki Türkiye tekrar kutuplaşma iklimine savrulmadan bu birlik ve beraberliği yarınlara taşıyabilsin” ifadelerini kullandı.
HABER: SERHAT ÇİÇEK