CHP İnegöl İlçe Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pakoğlu, Ayşegül Terzi’ye yapılan saldırıyı kınayarak; “Kadın erkek eşitliğinin, laik, çağdaş ve demokratik bir toplumun en temel belirleyici unsuru olduğuna inanmaya ve mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi.
Bayramın 1. günü İstanbul’da bir otobüste Ayşegül Terzi’ye yapılan saldırıyı kınayan CHP İnegöl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pakoğlu, 14 yıllık mevcut zihniyetin kadının özgürleşmesinin önünde en büyük engel olduğunu dile getirdi.
EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAM İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP İnegöl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pakoğlu, “Bayramın birinci günü, bindiği belediye otobüsünde, şort giydiği için Ayşegül Terzi’ye yapılan, sözlü ve fiziksel saldırıyı kınıyoruz. Ayşegül Terzi, mevcut hükümetin, kadını ikinci sınıf gören söylemlerinden ve uygulamalarından cesaret alarak, kadına şiddetin doğal ve meşru olduğunu düşünen zihniyetin, son kurbanlarından biridir. Görüldüğü gibi toplumda başkalarının yaşam tarzına sistemli bir şekilde tahammül edemeyen bir yaklaşım var. Hayatımızın her alanına damgasını vuran, yaşam alanlarımızı daraltan otoriter zihniyet, toplumun demokratikleşemediği, hukukun sağlanamadığı bu ortamda, şiddetin yapısallaşmasının örneklerini her gün ayrı yerde, farklı biçimde kendini göstermektedir. Kadını her alanda esir alan bu anlayış, bu kez otobüsün içinde kendini göstermiştir. 14 yıllık mevcut zihniyet, kadının özgürleşmesinin önünde en büyük engeldir. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak, laiklik, çağdaşlık, demokrasi bizim vazgeçilmezimizdir. Biz inançların ve fikir özgürlüklerinin siyasete alet edilmesine karşıyız. Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı ve savunucusu kadınlar olarak, kadın-erkek eşitliği temelinde mücadelemizi sürdürmeye, başı örtülü veya açık siyasi görüşü her ne olursa olsun tüm kadınlarımızın haklarını, sonuna kadar aramaya kararlıyız. Kadınların toplumda, eşit ve özgür bireyler olarak yaşamalarının önündeki her türlü engel, bizim mücadele alanımız olacaktır.”
O TEKME İNSAN HAKLARINA ATILDI
“Ayşegül’e atılan tekme laikliğe, özgürlüğe, insan haklarına atılan tekmedir. Ve bu örnekte görüldüğü gibi bu tutum fiziksel bir saldırıya dönüştüğünde basit bir yaralama gibi değerlendiriliyor. Yaşam tarzının korunması konusunda ise mevzuat yeterince açık değil, uygulama ise kesinlikle o yönde değil. Ama asıl sorun hukuk düzeninin neyi koruyup, neyi korumadığı ile ilgili. Gerçekten bugün Türkiye’deki hukuk düzeninin, azınlığın hayat tarzını çoğunluğun baskısına karşı korumak gibi bir derdi var mı? Eğer böyle bir dertleri varsa, hayat tarzı nedeniyle yapılan saldırıları nefret suçu olarak değerlendirip, daha güçlü yaptırımlara tabii tutarlar. Adalet önünde, hak arama yolunda Ayşegül ve Ayşegüller asla yalnız değilsiniz. Biz kadın erkek eşitliğinin, laik, çağdaş ve demokratik bir toplumun en temel belirleyici unsuru olduğuna inanmaya ve mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Genel Başkanımız, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, ‘Kadın Gülerse, Toplum Güler’. Kadınlar için özgürlük ve adalet Cumhuriyet Halk Partisi ile gelecek” ifadelerini kullandı.
HABER: CİHAN EZLEN