Seçim çalışmalarına İnegöl0 ile devam eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili, 26. Dönem Milletvekili Adayı Ceyhun İrgil, Uzun Sokak esnafını ziyaret etti. Esnaf ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulunan İrgil, yaşanan terör hadislerine değinerek, “Bana göre artık ülkede ki siyasetin ve siyasetçilerin partilerini ve parti çıkarlarını geride bırakması gerekiyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili, 26. Dönem Milletvekili Adayı Ceyhun İrgil, seçim çalışmaları kapsamında İnegöllü esnafları ziyaret etti. SAHİCİ BİR MUTLULUK YOK CHP İlçe Başkanı Engin Başar ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte önceki gün Uzun Sokak’ta esnafları gezerek, 1 Kasım erken seçimleri için destek isteyen CHP Bursa Milletvekili Adayı Ceyhun İrgil, seçim çalışmalarının iyi gittiğini ifade ederek, “Bizim açımızdan seçim çalışmaları iyi gidiyor. Çünkü zaten antrenmanlıydık. 10 aydır sahadayız. Çok antrenmanlı bir örgütle çalışıyoruz. Örgüt hem organize hem de deneyimli. Çünkü üçüncü seçim; ön seçim, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri. Fakat toplumda bu organizasyonun, heyecanın karşılığını göremiyoruz. Çünkü toplum bu seçimin tuhaf ve anlamsız olduğunu düşünüyor. Haklılarda. Yani bu anlamlı ve gerekli olan bir seçim değildi. Bu bir tek insanın psikolojisiyle gidilen bir seçim. Bu seçimin masraflarıyla 200 tane yurt, 100 tane tam teşekküllü hastane ve 100 tane Huzurevi yapılabilirdi. On binlerce öğrenciye burs verilebilirdi. Maalesef bir kişinin, bir yazı tura oynaması için, bir kişinin isteğiyle bu ülke seçime gidiyor. Yoksa milli irade oluşmuştu. Ama şuan da bu gereksiz ve tuhaf seçimden dolayı toplum da o heyecanı göremiyorsunuz. Birde 7 Haziran’dan sonra yaşanan terör olayları, insanların bir yarası kapanmadan başka yarası açılıyor. Doğru olarak toplum bir keyif yok. İnsanlar buruk, kırgın. Herkes aslında bir maskeli depresyon yaşıyor. Bunu bütün toplum yaşıyor. Üstü kapalı bir depresyon halindeyiz. Hiç kimsenin yüzünde sahici bir mutluluk yok” diye konuştu. HUKUK SAĞLAMSA KİMİN İKTİDAR OLDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL Bu iktidarın en önemli argümanlarından bir tanesinin ekonomik istikrar olduğunu belirten İrgil, “Gezi olaylarında dolar 15-20 kuruş artınca Gezi lobisi, ekonomi lobisi, bunlar vatan haini, Türkiye’yi bitirmek istiyorlar, istikrarı bozmak istiyorlar diyorlardı. Peki şimdi, 7 Haziran’dan sonra dolar neredeyse 1 liraya yakın arttı. Ve ekonomik istikrar işadamları için belirsizliğe gitti. Bu süreçte ne dediyseler olmadı. Demek ki, o argümanlar sağlıklı değil, siyaseten geliştirilmiş. Biz bugün hem İnegöl’de hem de Bursa’da görüyoruz ki, sanayici hem yorgun hem tedirgin ve en önemlisi de bu belirsizliklerden bıkmış. Bir de hukukun olmadığı yerde gelişim olmaz. Sizin istediğiniz kadar iyi sanayiniz olsun diyelim ki, bir kişinin iki dudağı arasındaysanız, işte Kayseri’nin vergisinin yüzde 25’ini veren bir sanayici bir günde gözaltına alındı. Korkunun olduğu yerde, hukukun olmadığı yere sermaye gelmez. O yüzden ülkenin bu gidişatının durdurulması gerekiyor. En önemlisi de hukuk tesis edilmeli. Hukuk tesis edilirse o zaman kimse korkmaz. Almanya’da yapılan bir röportajı izledim. Sokakta bir kadına soruyorlar; ‘Kim Başbakan olsun?’ kadın ‘Fark etmez’ diyor. ‘Nasıl fark etmez’ diyorlar. Kadın ‘Bütün partiler ülkenin iyiliğini ister. İstemezse yada benim haklarımı gasp edecek bir şey yaparsa da hukuk var. Ben hukuka bakarım. Hukuk iyi olduktan sonra kimin iktidar olduğu önemli değil’ diyor. Bu çok önemli bir tespit. Hukukunuz sağlamsa, yargıçlarınız ve savcılarınız bağımsızsa, adilse, hangi partinin iktidar olduğunu önemi yok. Ama bu iktidarın en önemli sorunu yargıyı ve hukuku bağımlı ve en önemlisi taraflı hale getirmiş olması” dedi. AK PARTİ İLE KOALİSYON DÜŞÜNÜYORUZ ‘1 Kasım seçimlerinin sonucu 7 Haziran’da ki gibi olursa CHP olarak, AK Parti ile koalisyonu tekrar düşünüyor musunuz?’ sorusuna İrgil, “AK Parti ile koalisyon düşünüyoruz. Seçim sloganımız önce Türkiye. Nasıl olacak? 1 Kasım’a kadar mı önce Türkiye. Asıl 1 Kasım’dan sonra önce Türkiye. Ben koalisyona sıcak bakan bir vekil değildim. Ama şu var; bu terör hadisleri nedeni ile yaşananlar, bana göre artık ülkede ki siyasetin ve siyasetçilerin partilerini ve parti çıkarlarını geride bırakmasını gerektiriyor. Benim gibi bu konuda net çizgileri olan biri bile bu ülkenin iyiliği için kimle ne yapmamız gerekiyorsa, yapmalıyız. Şuanda geldiğim nokta bu. Birçok insanda aynı şeyi düşünüyor” şeklinde konuştu.