Kanser hastalığının tedavisinde önemli rol oynayan kemoterapinin böbrek, karaciğer ve testis dokusunda yol açtığı hasarın kaliteli arı ürünleri kullanılarak en az seviyeye indirilebileceği bilimsel çalışmalarla ortaya konuldu.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Silici, AA muhabirine, kemoterapinin kanser hücrelerini yok etmek ya da bu hücrelerin büyümesini engellemek için ilaçla yapılan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti.
Kemoterapide kullanılan ilaçların çoğunun yan etkileri olduğunu anımsatan Silici, bunların başında karaciğer, böbrek ve testis hasarının geldiğini aktardı.
Apiterapi yani arı ürünleriyle tedaviyi kanser tedavisine destek olarak önerdiklerini ifade eden Silici, son 2 yılda uluslararası alanda yayımlanan bilimsel makalelerde işledikleri çalışmalarda bunun bilimsel olarak da kanıtlandığını dile getirdi.
Silici şöyle konuştu:
“Erciyes Üniversitesi Onkoloji, Üroloji Bölümleri iş birliği ile cisplatin, tamoksifen gibi kemoterapi ilaçlarının böbrek, karaciğer ve testis hasarı üzerine etkisini araştıran bir çalışma yaptık. Propolisin hem karaciğerde hem böbrekte özellikle tübüller ve glomeruluslar ile testis hasarını önlediğini, spermin hareketliliğini iyileştirdiğini ve testosteron seviyesini de normalleştirdiğini tespit ettik. Propolisle birlikte perganın (arı ekmeği) da meme kanserinde ve başka kanser türlerinde de benzer etkiler gösterdiğini, özellikle kanser hücrelerinin migrasyonunu önlediğini gösterdik. Mersin Üniversitesi ile akut miyeloid lösemi (AML) üzerine zeytinyağı bazlı propolisin kanser hücrelerinde farklılaşmaya sebep olduğunu ve doku hasarını en aza indirdiğini belirledik. Biz bu çalışmalarda kemoterapiden önce, kemoterapi sırasında ve sonrasında bu ürünleri kullandık. Çoğu deney hayvanları üzerinde olmak üzere yaptığımız çalışmalarda gördük ki bu ürünlerin kemoterapiden önce alındığı zaman daha çok koruyucu etkisi var. Kemoterapiyle alındığı zaman kemoterapinin etkisini azaltmıyor, kemoterapiden sonra alınınca ise hasarı en aza indiriyor.”
Prof. Dr. Silici, her propolisi ve pergayı kullanmamak gerektiğini, özellikle insanlar üzerinde klinik çalışmaları yapılmış ürünlerin kullanılmasını önerdiklerini vurguladı.
Güvenli olmayan ürünlerin fayda yerine zarar verebileceğine dikkati çeken Silici şunları kaydetti:
“Biz bu çalışmalarda zeytinyağlı propolis kullandık. Bizim için önemli olan propolisin özütlenmesinde alkol ya da herhangi bir kimyasal içermemesiydi. Çünkü hassas bir grupla, kanser hastalarıyla çalışıyorsunuz. Bu noktada da soğuk sıkım zeytinyağının da faydaları saymakla bitmez. Propolisle zeytinyağı bir araya gelince daha yüksek sinerji gösteriyor. Bu bakımdan hem kemoterapinin yan etkilerinin önlenmesine hem de uygulanan tedaviye destek konusunda güvenilir arı ürünlerinin kullanımı önemli.”