Hayırsever iş insanı Tarık Celaloğulları tarafından yaşamını yitiren yeğeni Naire Çikayeva adına yaptırdığı Naire Çikayeva Anadolu Lisesi’nin öğrencileri, anneler günü nedeni ile Naire Çikayeva’nın annesi Feride Çikayeva’ya Naire’nin adına mektup yazdı. Yazılan mektup duygulandırdı.
Genç Naire Çikayeva, geçirdiği trafik kazasının ardından yaşamı yitirdi. Hayırsever iş insanı Tarık Celaloğulları ise yaşamını yitiren yeğeni için okul yaptırarak yeğeninin ismini bu okula verdi.
Naire Çikayeva Anadolu Lisesi öğrencileri de Naire adına annesi Feride Çikayeva’ya anneler günü nedeni ile bir mektup yazdı.
Mektup, akrabalar aracılığı ile Feride Çikayeva’ya iletildi. Duygu dolu mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Kıymetli Anneme… Öncelikle bu mektubun sana ulaşmasının sebebi senelerdir kutlayamadığım Anneler Gününü bugün kutlayabilme şansına sahip olmam. Daha doğrusu, sadece bir gün için değil, bir ömür için sana beslediğim duyguları bu yazı sayesinde biraz olsun öğrenmeni istiyor olmam. Hatırlar mısın? Bilmiyorum, bana annelik kutsal bir görevdir demiştin. Bilmeni isterim ki bu kutsal günü kutlamamanın en özel kısmı sendin. Sevginin ısıttığı sıcak kollarını benim etrafıma dolaman ve aldığım hediyeye bakmandı Anneler Günü.
Bugünü kutlamak adına sana bir hediye almak isterdim, fakat ne yazık ki yanında değilim. Yine de seni ne denli sevdiğimi ve senin evladın olduğuma ne kadar minnettar olduğumu söyleyebilirim.
Önce kendinden bir parça olarak kabul ettin, daha sonra ne yapacağıma dair hiçbir fikrimin olmadığı şu dünyada ellerimi tuttun. Hayatı öğrettin, hatta o hayatın merkezine seni koymama sebep olacak kadar güzel gülümsedin. Bana; ‘Hayat zordur, yaralar seni bazı duyguları öğrenmeye ve karmaşık hisleri çözmeye mecbur bırakır’ dedin.
Hatta sonra ekledin: ‘Naire’m güzel kızım! Sen hiçbir şeyi kendi başına öğrenmek zorunda kalmayacaksın. Çünkü her zaman bir adım arkanda benim gibi bir kadın olacak’. Annem, benim canım. Benim için bir sen vardın, benden uzaklarda olsan bile daime sen olacaksın. Söz veriyorum sonsuzluğa kadar kalbimin tüm odacıklarını sana ve senin sınırsız sevgine ayıracağım. Bir şeyi fark ettim, zaman tıpkı bir kum saatinin içindeymişiz gibi hızlı akıyor ama benim sana duyduğum hasret hiç geçmiyor. Senin de böyle hissettiğine eminim. Şu an için içini yiyor; neler yaptığımı, nasıl olduğumu merak ediyorsun. Anneciğim, ben iyiyim çünkü her şeye rağmen seni hissedebiliyorum. Sen de hisset olur mu? Anılarımızdan güç al, ben öyle yapıyorum. Bu sana koşup sarılma isteğimi körüklese de acımı harlamıyor. Tabii iki dünyanın güzelliklerini bir araya topladıkları, bir yere götürseler beni, ellerim seni arar, gözlerim her şeye rağmen seni çağırır. Bu arada birer kahve alıp dibindeki pencereden göğü izlediğimiz o kanepede de sürekli seyre daldığını görüyorum. Bakışların beni hatırlatan her şeyde takılı kalıyor. Aynı zamanda fark ediyorum ki bir gün kanatlanıp uçtuğumda bıraktığım izleri bile ömrüm boyunca seyretmek istersin sen.
Benim için biçilmiş bu ömür dahilinde senin anlattıkların ve öğrettiklerinle yaşadım. Bu yüzden sakın benim düşüncelerime ve söylemek istediğim bu mektubu okurken ağlama. Tek bir gözyaşı bile dökme. Çünkü ben her ağlayışında gözünden düşen bir damlayım. Bırak gözlerinden ayrılmayayım. Bırak seninle var olayım. Belki bedenen yanında değilim ama dudağının değdiği kahve fincanıyım, saçının tenine dokunan tarağınım, üstüne aldığın pançoyum. Anne ben seni hiç bırakmadım, hep yanındaydım. Hemen şimdi önüme bir hayat sunulsaydı ben yine senin kızın olarak doğmayı isterdim. Yeniden benim şansım olmanı dilerdim. Bir gün değil, her gün anneciğim… Anneler Günü kutlu olsun. Her an yakınında olacak kızın, Naire Çikayeva”
HABER: SERHAT ÇİÇEK