Kalp ritim bozukluklarının tedavi edildiği en büyük ve geniş kapsamlı merkezlerden biri, Bilkent Şehir Hastanesi Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde bulunuyor.
Klinikte yürütülen çalışmalarla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı ve Aritmi Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, aritminin en kısa tanımıyla “kalp ritminin bozuk olması” anlamına geldiğini anlattı.
Aritmi rahatsızlığında kalbin çok hızlı (taşikardi) veya çok yavaş atabileceğini (bradikardi) belirten Topaloğlu, “Normalde kalp hızının istirahat halindeki bir kişide 60-100 arasında seyretmesini ve düzenli olmasını bekleriz. Kalp hızı sebepsiz yere bunun çok üzerine çıkıyorsa veya çok düşük seyredip kişide semptomlara yol açıyorsa bunu ‘aritmi’ olarak sınıflandırıyoruz.” bilgisini paylaştı.
Prof. Dr. Topaloğlu, kalp hızının efor, stres, heyecan gibi nedenlerle artmasının normal olduğunu, aritmide ise bu tip sebepler yokken kalp hızıyla ilgili düzensizliğin yaşandığını söyledi.
“Bradikardi” denilen, kalp hızının çok yavaş seyretmesi durumunun genellikle kalp pili ile tedavi edildiğini aktaran Topaloğlu, “Merkezimizde yılda 1000’e yakın kalp pili cihazı takılıyor. Bunlar 3-5 santimetre büyüklüğünde, içerisinde çip olan, programlanabilen, hastanın kalp ritminin normal bir şekilde idame edilmesini sağlayan çok gelişmiş cihazlar.” diye konuştu.
Kalp pilinin hastanın köprücük kemiğinin altına yerleştirildiğini, ortalama ömürlerinin ise 10 yıl olduğunu anlatan Topaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kalbin çok hızlı attığı taşikardi ise geniş bir yelpazede karşımıza çıkıyor. Genç yaşta, kalp hastalığı olmayan bireylerde kalbin iletim sisteminden kaynaklı odaklardan çarpıntılar oluşabiliyor. İlaç tedavisi de uygulanabiliyor ancak ilaç kesildiğinde tekrar ortaya çıkabiliyor çarpıntılar. Bu rahatsızlığın kesin tedavisi, özel kateterlerle çarpıntının olduğu bölgeye ulaşıp yakılması veya dondurulmasıyla yapılıyor. Bunu ‘ablasyon’ olarak adlandırıyoruz.
Kronik kalp rahatsızlıkları bulunan hastalarda görülen taşikardiler ise çok tehlikeli ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Merkezimizde bu durumdaki yılda yaklaşık 1000 hastaya müdahalede bulunuluyor. Üç boyutlu haritalama cihazlarıyla önce kalpteki çarpıntının yerini tespit ediyoruz, çok karmaşık çarpıntıları bile bu teknolojiyle saptamak mümkün. Odağı tespit ettikten sonra da özel kateterlerle bu noktayı yakarak, dondurarak veya daha farklı yöntemlerle tedavi ediyoruz.”
Prof. Dr. Topaloğlu, kalp çarpıntılarının dikkate alınması gereken, önemli belirtiler olduğunu vurgulayarak, “Sebepsiz yere ortaya çıkan kalp çarpıntıları çok önemli semptomlar. Ayrıca kalpte ritim bozukluğu kaynaklı yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, bayılmalar da önemli belirtiler arasında yer alıyor. Bu tip belirtileri yaşayanların mutlaka uzman bir hekime başvurması gerekiyor.” dedi.
Kişilerin çarpıntı yaşadığı esnada kendine en yakın sağlık kuruluşuna başvurmasının önemine değinen Topaloğlu, “Bizim için çarpıntı sırasında çekilmiş EKG’nin varlığı çok kıymetli. Çarpıntı yaşayan kişi o esnada en yakın sağlık kuruluşuna başvurup EKG çektirirse o çarpıntının anormal olup olmadığını görebiliyoruz.” ifadesini kullandı.
Topaloğlu, kalp ritmini ölçen akıllı saatlerle alınan kayıtların da uzmanlara gösterilebileceğini anlatarak, gereken durumlarda hastaların kalp ritmini “holter” cihazlarıyla takip ettiklerini aktardı.
Topaloğlu, “Kalp çarpıntısının altından çok basit bir neden de daha karmaşık, ciddi yaklaşım gerektiren bir hastalık da çıkabilir. Ancak çektirilecek basit bir EKG ile sorunu anlamak mümkün. Bu nedenle sebepsiz çarpıntı şikayeti olanlara mutlaka bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz.” diye konuştu.
Kalp Damar Hastanesi Başhekimi, Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik de hastanede günde yaklaşık 1800 hastaya poliklinik hizmeti verdiklerini, multidisipliner bir yaklaşımla hareket ettiklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Hastanemizde günde ortalama 15-20 açık kalp ameliyatı, 5-6 civarında göğüs cerrahisi ameliyatı yapılıyor. Daha komplike, ileri tedavi gerektiren durumları olan yurt içi ve dışından hastalarımız oluyor. Aritmi Kliniği de farklı illerden hastalarımıza refere edilen, mükemmeliyet merkezi ve ulusal-uluslararası eğitim süreçlerini de üstlenen bir merkez.” dedi.
Özatik, kalp ve akciğer nakli konusunda da referans merkezi olduklarını vurguladı.
Aritmi Kliniğinde tedavi gören hastalardan 21 yaşındaki Bülent Ayhan ise Rize’de yaşadığını belirterek, “Yaklaşık 1,5 yıl önce ani kalp sıkışması ve bayılmalar yaşamaya başladım, uzun süre sebebi anlaşılamadı, geçirdiğim ablasyon tedavileri de sonuç vermedi. Bunun üzerine Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne başvurdum. Operasyonum bu sefer başarılı geçti, 1 ay önce taburcu oldum. Şimdi çok iyiyim, kontrollerime geliyorum.” dedi.
Prof. Dr. Topaloğlu da Ayhan’ın sağlık durumuna ilişkin, “Bülent’in kalbinde karıncık bölgesinden kaynaklı ekstra atımları vardı, günlük ekstra kalp atım sayısı da 24-30 bin civarındaydı yani oldukça yüksekti. Bu durum kalp fonksiyonlarında bozulmalar ortaya çıkarmıştı. Üç boyutlu haritalamayla önce çarpıntının odağını tespit ettik, zor bir bölgedeydi yeri. Farklı bir ablasyon tekniğini kullanarak çarpıntıyı ortadan kaldırdık. Günde 30 bin olan atım sayısı şu an normale dönmüş durumda.” diye konuştu.
Daha önce kalp pili takılan, ancak kalp fonksiyonlarındaki azalma sebebiyle ambulansla acil olarak Antalya’dan Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edilen kalp kası hastası 60 yaşındaki Yaşar Kepez de üç boyutlu haritalama yöntemi kullanılarak tedavi imkanına kavuşan hastalar arasında yer alıyor.
Ablasyon tedavisiyle sağlığına kavuşan ve taburculuğa hazırlanan Kepez, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Burada yapılan operasyonla kendimi çok iyi ve sağlıklı hissediyorum. Daha önce yürümekte, nefes almakta çok zorlanıyordum, sürekli halsizdim. Bir yokuşu çıkamıyordum, düz yolda ise ancak dinlene dinlene yürüyebiliyordum. Tamamen yürüyemez hale gelince, kalp pilini kontrol ettirmek için sağlık kuruluşuna başvurdum. Onlar da beni Ankara Şehir Hastanesi’ne yönlendirdiler, ambulansla sevk edildim buraya. Hocalarımıza çok teşekkür ediyorum.”