İnegöl Ahıska Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Ahıska Türklerinin ana vatanlarından sürgün edilmesinin 74. yıl dönümü dolayısıyla sessiz yürüyüş düzenledi. Düzenlenen yürüyüşe çok sayıda vatandaş katıldı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirilen ve Belediye Meydanında başlayan yürütüşe İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl Emniyet Müdürü Ramiz Erçetin, siyasi parti ilçe başkanları, dernek ve STK başkanları ile vatandaşlar katıldı.
Heykel meydanında son bulun yürüyüşün ardından başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Dünya Ahıska Türkleri Birliği İcra Komitesi Başkanı ve İnegöl Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Mehmet Taş, “14 Kasım 1944 Ayrılığın, Hasretin, Özlemin Parçalanmışlığın, Başladığı tarihtir bizim için. Sürgün esnasında Şehit olan Atalarımızı saygıyla, rahmetle anıyorum. Bugün Ahıska Türklerine uygulanan sürgünün 74. yıldönümü, zulmün ve acının yıldönümü.Tarihte keşke hiç yaşanmasaydı diyeceğimiz günlerden bir gündür bu gün.”Her Ahıskalı Aile mutlaka bu yolculukta akrabasını, hısımını kaybetmiştir. Hiçbir suçları olmayan masum ve günahsız yaşlılar, kadınlar, sebiler insanlık dışı bir şekilde yurtlarından sökülüp atıldı.Hayvanlar ahırlarda, ekmekler sacın üzerinde kalmış, Ahıskalılar 74 yıl önce 1944 yılının 14 kasım’ında bir gece vakti, ne olduğunu bile anlamadan, nereye gittiklerini dahi bilemeden bir meçhule doğru yola çıkarılmışlardır.3 gün içerisinde Ahıska ve çevresinden toplanan 92.307 kişi orta Asya’ya (Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a) sürgün edilmişlerdir.Sürgün edilenlerden 45.985’i çocuk 18.923’ü yaşlı 27.399’u ise kadındı. Yaklaşık 40 gün süren yolculuk sırasında açlık,soğuk ve hastalıktan 12.859 kişi hayatını kaybetmiştir. 14 kasım günü biz Ahıskalılar için zulmün, acının ve vatansız kalmanın açlıkla ölümle imtihanın 74. yıldönümüdür.Sürüldükleri Ülkelerde yerel halklarla uyumlu ve barış içerisinde yaşayan Ahıska Türkleri 4 Haziran 1989 yılında Fergana’da Özbeklerin saldırıları sonucunda yeni bir sürgüne, yeni bir göçe maruz kalmışlardır.Yine hayatlarına sıfırdan başlamışlar, Ahıska Türkleri ; Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’a yeniden göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Oradan da ABD’ye göç ederek üç defa sürgüne uğrayan bir halk olmuşlardır.Bu koşullar; 1944 Ahıska Sürgünü’nü yaşayanlar için önemli bir travma olmuştur.Ahıska Türkleri yıllar içinde bu travmayı atlatmayı ve yeni hayatlar kurmayı başarmışlardır.Sürgünle yok edilmeye çalışılan bir millet toparlanarak, zorlukları yenerek, birlik ve beraberliğini sağlamıştır.74 yıldır örf ve adetlerini, kültürünü, dilini ve dinini unutmadan bu değerleri ile yaşayan bir halk olmuştur.Yaşadıkları ülkelerin halkıyla kardeşce yaşayan ülkelerine ekonomik katkı sağlayan ve aynı zamanda çalışkan bir millet olarak anılmıştır. Bu bağlamda Dünyanın dokuz ayrı ülkesinde yaşayan Ahıskalılar olarak çatı kuruluşumuz Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Ahıskalıların yaşadığı tüm ülkelerde açılan temsilcilikleri ve halkımız yararına çalışan Derneklerimizle birlikte genel başkanımız Ziyatdin Kassanov başkanlığında halkımızın tüm sorunlarıyla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Rabbim birlik beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin.Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki, mazlumun mağdurun tek hamisi Türkiye’dir.Allah Ülkemize birlik, beraberlik, güç kuvvet versin. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm Devlet büyüklerimize Milleti ve Ülkesi için hayırlı çalışmalar nasip etsin.Bu duygularla 74.yıl önce sürgününde ve sonrasında hayatlarını kaybeden aziz Şehitlerimizi Saygıyla anıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanları Cennet olsun.Rabbim Ülkemizi ve Milletimizi bu gibi acılardan saklasın” diye konuştu.
SÜRGÜN İNSANLIK SUÇUDUR
Daha sonra konuşan Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Sekreteri Fuat Uçar, “Türkiye’de ve temsilciliğimizin olduğu 9 ülkede anma programları başlattık. İstanbul’da, Ankara’da, Kayseri’de bütün şehirlerde ve ülkelerde yapıyoruz. Sürgün acı bir olay olduğu için bunu hafızalarda canlı tutmak için daha çok organizasyon yapmak istiyoruz. Çünkü zulüm en büyük zulümdür. Vatandan,arkadaştan ayrılığın adıdır ve insanlık suçudur. 1944’de bir karanlık sayfa açılmış. Biliyorsunuz Ahıska çok uzak bir yer değil. Osmanlı toprakları içerisinde şuanda Gürcistan toprağı içerisinde olan ve Posof’un hemen yanında olan bir yer. Edirne anlaşması ile o topraklar Sovyetler Birliğine terk ediliyor ve halkımızın çilesi o zaman başlıyor. Savaş döneminde hiç askere almayan o rejim, savaş başlar başlamaz bizim 40 binden fazla insanımızı askere alıyor ve 26 bini bir daha dönmüyor. 1944’de karar alınıyor ve 1 gecede bizleri sürgün ediyorlar” ifadelerini kullandı.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise, “Ahıska Türklerimizin yaşadıklarını konuşmacılar ifade ettiler. Benim temennim, tarihi bilgiyi arttırmak lazım, gelecek nesillere aktarmak lazım. Bugün yapmış olduğunuz faaliyet, bu acıyı ve eziyeti tüm şehrimizde duyulmasını arzu ediyoruz. Böylesi acılar hiç yaşanmasın diliyorum. Bu uğurda hayatını kaybeden ve şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum” cümlelerini kullandı.