iNEGöL’DE KURTULUŞ COŞKUSU

6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtulan İnegöl, bu zaferin 96’ncı yıldönümünü kutladı. 6 Eylül İnegöl’ün kurtuluş günü etkinlikleri, dün sabah düzenlenen törenlerle start aldı. Atatürk Anıtında gerçekleştirilen çelenk sunma töreni sonrası şehitlik ziyareti yapıldı.

Yayınlama: 07.09.2018
751
A+
A-

İnegöl, 6 Eylül 1922 tarihinde yazılan kahramanlık destanıyla düşman işgalinden kurtuluşunun 96’ncı yıldönümünü kutladı. 6 Eylül İnegöl’ün düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü etkinlikleri, dün sabah ilçe protokolünün katılımıyla gerçekleştirilen törenlerle başladı.

 

ÇELENK TÖRENİYLE BAŞLADI






6 Eylül İnegöl’ün düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü etkinlikleri kapsamında dün sabah 09.30’da Atatürk Anıtı önünde çelenk töreni gerçekleştirildi. Kaymakam Ali Akça, Garnizon Komutanı Per. Atğm. Ömer Yıldız ve Belediye Başkanı Alper Taban ile birlikte siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluşların temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gaziler törende hazır bulundu.

 

KURTULUŞUN KIVILCIMINI İNEGÖL ATEŞLEDİ

Sırasıyla Kaymakamlık çelengi ve İnegöl Belediyesi çelenkleri anıta bırakıldıktan sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı ise Belediye Başkanı Alper Taban yaptı. Taban, İnegöl’ün düşman işgalinden kurtuluşunun 96’ncı yılının kutlandığını hatırlatarak; “Öncelikle vatanımızın işgaline karşı direnişin en güzel örneklerinden birini göstererek, ‘Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır’ sözünü yerine getirircesine şanlı bağımsızlık mücadelesi sırasında canlarını bir an bile düşünmeden feda eden Aziz Şehitlerimizi ve Kahraman Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tüm İnegöllü hemşerilerimin Kurtuluş Bayramını kutluyorum. 06 Eylül 1922… Bizler için unutulmaz bir tarih. 6 Eylül 1922’de İnegöllüler, tek yürek olarak şehadet payesini almak için adeta birbirleriyle yarışırcasına yedi düvele karşı bağımsızlık mücadelesinden zaferle çıkmanın onur ve şerefini bizlere yaşattılar. Cephelerden cephelere koşturan, hayatlarının baharında gençliklerini cephelerde bırakan vatan evlatlarımızdan sağ kurtulanlar zor şartlarda esir kamplarında yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Çok azı geriye dönmeyi başaran aziz kahramanlarımız, daha evlerine yeni dönmüşken yine kendilerini zor bir mücadelenin içinde bulmuşlardır. Yorucu ve bir o kadarda zor ama vatanlarını istiklale götürecek bir yolda kendilerini bulmuşlardır. İnegöl’ümüz nasıl Osmanlı Devletinin kuruluşunda önemli bir merkez olmuşsa, vatanımızın zor yıllarında da vatan savunmasının en güzel örneğini sergileyerek ülkenin kurtuluşunda da en ön sırada yerini almıştır. Kurtuluşun kıvılcımını ateşleyen hareket yine bu şehirden çıkmıştır. Korku ne demek bilmeden, tek yürek olarak İzmir’in İşgalini protesto etmek için 16 Mayıs 1919’da İnegöl’de 5000 kişinin katılımıyla miting yapılmıştır. Esaret zincirini kırmak için atılan bu ilk adım, tam bağımsızlığın artık uzak olmadığını bizlere gösteriyordu. Artık tek parola ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’dü” dedi.

 

KAHRAMANLARIMIZI UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ

İnegöl’ün ateş çemberinin içerisinde nice acılar yaşadığını dile getiren Başkan Taban, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başta İngilizler olmak üzere büyük devletlerin güdümünde hareket eden Yunanlılar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal ederek fütursuzca topyekun Batı Anadolu topraklarını işgale başladı. Daha sonra Bursa’yı ele geçiren Yunanlılar, Türk Milletinin yaşam gayesi olan bağımsızlığına pranga vurmak için tüm güçleriyle saldırıyorlardı. Kadın, genç, yaşlı ve çocuk demeden herkese saldırıyorlardı. Tam bir ataş çemberi içinde kalan şehrimiz, Yunan birlikleri tarafından 3 defa işgale uğradı. Milli bir sorumluluk şuuru içerisinde gösterilen fedakârlıklar, çekilen çileler, eziyetler, bir ömre adanmış vatan sevgisi, bayrak sevgisi… İşgale karşı tek yürek olunarak ölüm pahasına da olsa bir destan niteliğinde sergilenen kahramanlık örneklerini unutmak mümkün mü? Yunan İşgali karşısında İnegöl’ü ayakta tutmayı başaran, işgale karşı canlarını feda edercesine hayatlarını bir kenara atıp vatanları için ellerinden geleni yapan 3. süvari Fırkası Komutanı Binbaşı İbrahim Beyi, 3.süvari Fırkası 27. Alay Kumandanı Şakir Bey’i, 11. Fırka Kumandanı Ayıcı Arif Bey’i, Hüsnü Güven, Nuri Bey, İnegöllü Küçük Kamil ve Feridun’u, Elmaçayır’dan Yakup Ağa ve silah arkadaşlarını, Süle Köyü’nden Mehmet Ceyhan ve daha nicelerini unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ayrıca Selanik Beyaz Kule ve Mora ile Girit Adası arasında bulunan Milos Adasında yaşananlar nasıl unutulabilir. Milos Adası’nda kalış süresince yalnızca Bursa yöresinden 2500 şehit verilmiştir. Açıkçası orada bir kıyım yaşanmıştır. İnegöl’den de 41 vatan evladı inanılmaz işkencelere maruz kalmıştır.”

 

TÜRK MİLLETİ TUTSAK OLMAKTANSA ÖLMEYİ TERCİH EDER

“Sevr paçavrası ile bu aziz milleti tutsaklığa mahkum etmek isteyen medeniyet yoksunlarına en güzel cevabı yine bu yüce Türk Milleti vermiştir. 13 Eylül 1683 günü Viyana’da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya’da durdurulmuş ve Türk Milleti Sakarya’da ayağa kalmıştır. 30 Ağustos 1922 tarihinde ise düşmana karşı başlatılan Büyük Taarruz ile birlikte Anadolu Toprakları düşmandan tamamen temizlenmiştir. İnegöl’ümüz de ölümsüz kahramanlarımızın göstermiş oldukları cesaret ve azimle düşman işgalinden 06 Eylül 1922 tarihinde Şükrü Naili Paşa önderliğindeki Türk askerleri tarafından kurtarılmıştır. Halide Edip Adıvar’ın dediği gibi; ‘Bu zor yıllarda Ateşten Gömlek giyilmişti. Bu ateşten gömlek ilk önce tüm vücudumuzu ısıttı, kavurdu ve bizleri yaktı. Ama sonunda bu ateşten gömleği vücudumuzdan atmayı başarıp vatanımızı istiklale kavuşturduk.’ Bildiğiniz gibi 15 Temmuz gecesi bu ateşten gömlek yeniden bizlere giydirilmek istendi. Adeta kara bulutları ülkemizin üzerine taşımak istediler. Bizleri esaret altına almak istediler. Ama bu gafillerin unuttukları bir şey vardı. Türk milleti tutsak olmaktansa ölmeyi hiçbir şeye değişmezdi. Bunun en güzel örneği Kurtuluş Savaşı’nda verilmişti. İşte bu hainler bunu unutmuştu. Nasıl 96 yıl önce tek yürek olarak düşmana karşı birleşildiyse, yine aynı dik duruş bir kez daha 15 Temmuz gecesi ortaya koyuldu. Tüm dünya şunu gördü ki 96 yıl önce Türk Milleti nasılsa, bugünde aynı ve bundan sonra da aynı olacak. Allah (CC) bir daha bu aziz millete ateşten gömleği giydirmesin.”

 

KAHRAMANLARIMIZA MİNNETTARIZ

“96 yıl önce yürekleri vatan sevgisiyle dolu; gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine tüm İnegöl halkı kısıtlı imkanlarla, kanları canları pahasına savaşarak düşman kuvvetlerini bozguna uğratarak savaş sonrası yıkılıp yağmalanmış olan İnegöl’ü, halkımız yine aynı azim, aşk ve özveri ile bu parlak günlerine getirmiştir. İnegöl’ün bugün geldiği noktayı bu vatansever halkımızın tarihe altın harfler ile yazdıkları kahramanlıklarına borçludur. Ve onlara minnettardır. Bizler de ecdadımızdan emanet aldığımız güzel şehrimizi aynı şuurla koruyarak hak ettiği noktaya ulaştırmak için yılmadan çalışacağız. Son olarak; Milli dayanışma ve bütünleşmeyi en güzel şekilde ortaya koyduğumuz, Tek hedefte birleşerek Ulusal onurumuzu koruma sevincini yaşadığımız, 6 Eylül İnegöl’ün düşman işgalinden Kurtuluş Gününü kutluyor, bu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bedelini canlarıyla ödeyen aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, İnegöl’ü düşman işgalinden kurtaran 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Paşa ve askerlerini bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, bir kez daha tüm İnegöllü hemşerilerimin Kurtuluş Bayramını kutluyor, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.”

 

ŞEHİTLİK ZİYARET EDİLDİ

Konuşma sonrası protokol üyeleri ve davetliler Hastane Mezarlığı içerisinde bulunan Garnizon Şehitliğini ziyaret etti. Burada yapılan dualar ve okunan Kuran-ı Kerimlerin ardından İnegöl Garnizon Komutanlığı ziyaret edildi. Kurtuluş şenliklerinin resmi törenlerden oluşan ilk bölümü Garnizon Komutanlığı ziyaretleriyle son buldu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş