Medicana Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Rasim Şerifoğlu, bilinçsiz sporun sakatlıklara sebebiyet verdiğini söyledi.
“Spor yaralanması” denildiğinde insanların aklına ilk başta profesyonel sporcuların geldiğine dikkati çeken Şerifoğlu, “Ancak spor yaralanmasına maruz kalanların yalnız yüzde 5’inin profesyonel sporcular olduğunu görüyoruz. Yaralanmalara maruz kalanların yüzde 95’ini sporu bilinçsizce yapanlar oluşturuyor” dedi.
Şerifoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yüzde 95’lik kesim bir kısmı zayıflama uğruna, forma girme maksadıyla bilinçsiz bir şekilde spor yapıyor. Bir kısmı da halı sahalarda yapılan maçlarda sakatlanıyor. Burada da aynı şekilde bilinçsiz yapılan sporun zararları karşımıza çıkıyor.”
Spora başlamadan önce uyulması gereken önemli kurallar olduğunu kaydeden Op. Dr. Şerifoğlu, “İlk önce insanın kendi vucüdunu tanıması gerekiyor. Spor yapacak kişinin vücudunun, yaş grubunun, sağlık durumunun hangi spora elverişli olduğunun bir uzman tarafından değerlendirilmesi lazım. İkincisi spor yapacak kişi temel konularda eğitilmiş olmalı. Özellikle hangi hareketlerde zorlanırsa nasıl ağrılar oluşabilir ve bunlardan nasıl kaçınabilir, ayrıca sakatlık durumlarında ilk tedavi nasıl olmalıdır? Spor yapacak kişinin bu tip bilgileri öğrenmesi gerekir” dedi.
Şerifoğlu, “Dizinde kireçlenme olan birine, birden bire ‘sen yürüyüş yapacaksın ya da koşacaksın’ denilemez. Hasta kendi aldığı kararla iyi geleceğini düşünerek yürüyüşe başlayabilir. Bu durumda sporun faydasından çok zararı olur. Ya da hasta dizlerinde kireçlenme olduğunu dahi bilmeyebilir. Muayene olmakta fayda var. Muayene sonucu dizlerinde kireçlenme olan birisine koşu yerine yüzme tavsiye edilebilir” diye konuştu.
Op. Dr. Şerifoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Spor yaralanması sonucu gelen bazı hastalarıma diyorum ki; ‘Spor sağlığa zararlıdır’ Tabii biraz şaşırıyorlar. Ancak bilinçsiz ve kuralına uygun yapılmayan spor sağlığımıza fayda sağlamak bir yana önemli zararlar verebilir. Sapasağlam iken spor yapacağım diyerek kendini sakatlayan çok hastamız geliyor. Özellikle halı sahalarda… Bir de şöyle durumlar var; son olarak gelen bir hastam dizleri kireçli, zor yürüyebiliyor, eklem hareketlerini yapamıyor, ancak buna rağmen evine koşu bandı almış. Evde koşu bandında spor yapan hastamızın eklemlerinde sürtünme arttığı için ağrıları da daha artmış.”
Spor yaralanmalarının iki sebepten kaynaklandığını belirten Şerifoğlu, “Birincisi kişinin kendisinden kaynaklanan bozukluklardır, bir diğeri de çevre şartlarının bozuk olmasıdır. Kişinin kendinden kaynaklanan bozukluklar aşırı şişman olması ya da dizlerinde kireçlenmesi olan birinin o bölgeyi aşırı zorlaması veya aşırı hırslı olup mutlaka ben bu işi başaracağım deyip, vücuduna kaldırılabileceğinden fazla yüklemesidir. Çevre faktörlerinin bozuk olmasına ise halı sahada maç yaparken uygun bir ayakkabı giyilmemesini ve eldiven kullanmadan kaleye geçilmesini örnek gösterebiliriz” dedi.
Isınmayı ihmal etmeyin
“Bunların dışında 19.00’da maçımız vardı. Maça 5 dakika kala gidelim başlayalım gibi bir yaklaşımın olmaması gerekiyor” diyen Şerifoğlu, “Spor öncesinde ısınma ve esneme egzersizleri çok önemli. Kaslarımızı yeterince esnetmez ve ısıtmazsak ani hareketler sonucu direk yırtılma oluşabilir. Yırtılmada ameliyata kadar gidebilecek yaralanmalara sebep olabilir. Bu nedenle spor öncesi ve spor sonrası yapılacak hareketler çok önemli. Spor sonrasında yapılan hareketler de erken dönem yorgunluğunu önleme maksatlıdır” şeklinde konuştu.
Spor yaralanmalarının büyük çoğunluğunun basit hasarlardan oluştuğunu dile getiren Şerifoğlu, “Yüzde 30 gibi de uzun süreli tedavi gerektiren sakatlıklar meydana gelebiliyor. Hasarın ilerlemesini engellemek çok önemli. Biz buna ilk tedavi diyoruz. En basitinden akut durumlarda o bölgeye buz uygulamak ve o bölgenin yukarıya kaldırılması ve sabitlenmesi önemli. Bunların yapılmasının ardından acil olarak bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Halı sahada yaralanıp çıkıkçıya gidip 10-15 gün sonra ağrıları geçmeyince bize gelenler var. Bu tip durumlarda en korktuğumuz şey özellikle tedavisi gecikmiş damar yaralanmaları ya da sinir yaralanmalarıdır ki, en çok aşırı sıkmalarda veya kontrole gelmeyen hastalar üzerinde oluşabiliyor. Bunlar da kalıcı sakatlıklara varabilir. Spor yaralanmaların çok küçük bir kısmında ameliyat gerekiyor. Doktora gelmekten çekinmesinler, takipteki maksadımız kalıcı hasarların oluşmasını engellemek” diye konuştu.