Bursa’da iktidar da muhalefet de dağ yöresinde çiftçinin yüzünü güldürmek için kenetlendi. Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım Hayvancılık ve Orman Komisyonu’nun desteğiyle bölgede sadece bir ay yetiştirilen dağ çileği yerine yediveren çileği fidesi dağıtıldı. Artık çiftçi daha uzun süre hasat alırken, bu işten daha fazla para kazanmaya başladı. Ayrıca dağ yöresinde 1000 dekar arazide çörek otu yetiştirilmeye başlandı. Yakında sıkım makinesinin kazandırılmasıyla çörek otu yağı üretimi hızlanacak.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısında Tarım Hayvancılık ve Orman Komisyonu’nun raporu konuşuldu. Ak Parti Grup Sözcüsü ve Komisyon Üyesi Ercan Barutçuoğlu Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık’ta bütün taraflarla; kaymakam, belediye başkanları, tarım ilçe müdürlüğü, ziraat odaları ve kooperatif başkanlarının katılımıyla toplantı yaptıklarını belirterek, “Dağ yöresinde alternatif gelir kaynakları geliştiriyoruz. Bölgede yeni yeni teklifler sunduğumuzda ilk başta tepki almıştık. Ancak bugün söylediklerimizin tekliflerimizin onlar tarafından benimsenip paylaşıldığını görmek bize memnuniyet veriyor. Dağ ilçelerimizde ağırlıklı olarak yetiştirilen çileğin yedi veren çeşidiyle değiştirilmesini önerdik. Yediveren çeşidi nisanda meyve vermeye başlayıp kasım sonuna kadar ürün veriyor. Normal şartlarda dağ yöresindeki klasik çilek mayıs ayında başlar, haziran ayında son bulur. Ancak bunun yerine yediveren çileği dağıtımı dağ yöresinde başladı. Artık üreticimiz 6-7 ay yediveren çileği üreterek daha fazla para kazanıyor. Bazı bölgelerde mesela Keles’te bugün 1000 dekar alanda tıbbi bitkiler arasında önemli sayılan çörek otu yetiştirilmektedir. O bölgede yetiştirilen çörek otunun yağ oranı hayli yüksektir. Yağının çıkarılması için basit yağ sıkma makinesiyle desteklenmesi önerimiz vardır. Tıbbi aromotik bitki yetiştiriciliğini teşvik etmekteyiz. Yeni yeni alternatif ürünler bulunması ve dağ yöremizin daha da kalkınması için çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Barutçuoğlu, çok yönlü araştırmalardan dolayı Ziraat Fakültesi Dekan ve hocalarına teşekkür ederek, “Bölgeyle işbirliği ve sıcak diyaloglar var. Değerli hocalarla yaptığımız toplantılarda, kırsal bölgede toplumsal statü ihtiyaçları var. Bu insanlar köyde kalıp üretime, hayvancılık ve tarıma devam etmek istiyorlar. Ancak önce yuva kurmaları lazım. Bölge halkı sigortalı işi olmayan erkeklere kız vermiyor. Gençlerin de evlenmeleri zor. Biz Burada Tarım Bakanlığı’mıza öneride bulunuyoruz. İşkur vasıtasıyla Tarım İl Müdürlüklerimizin o bölge için; rantabl olan sahalarda orada ikamet ederek çalışanlar için bunların sosyal güvencelerinin devlet tarafından sağlanmasını teklif ediyoruz. Kırsal kesimdeki genç nüfusun teknolojiye kolay ulaşımı için eğitim ve beceri kazanmaları için verilecek kurslar, bilimsel takviyelerle işlerini bilinçli yapmalarının sağlanması gerekiyor. Ve bu insanlara uygun konutlar yapılması, sağlık ve beslenme konusunda bilgi sahibi yapılması, alternatif ürünler konusunda teşvik edici, total maliyetin düşürülmesi konusunda, kooperatifçiliği teşvik ediyoruz. Daha ucuz girdi ile sürdürülebilir tarımı ön görüyoruz. Hevesle ahır kurup da bir sene sonra hayvanları satan değil, örnek olan o bölgede üretim dalını diğer insanlara teşvik eden örnek çiftçi statüsünde gençlerimizin desteklenmesini teklif ediyoruz” diye konuştu.
CHP Grup Sözcüsü Erdal Aktuğ da bu çalışmalardan dolayı Büyükşehir Meclisi’ne teşekkür ederek, “Yaşam alanları ve çevre ile ilgili verdiğimiz önergeleri olumlu buluyoruz. Benim mecliste görüp takdir ettiğim imar komisyonundan sonra en iyi çalışan Tarım Komisyonu oldu. Keles’e Göynükbelen’e gittim. O bölgedeki arkadaşlar bu çalışmalardan dolayı teşekkürlerini ilettiler. Ayrıca bölgede Bütünşehir Yasası ile birlikte belediyelere geçen arazilerin tarımsal kooperatiflere tahsisi daha doğru olur. Köy tüzel kişiliğinden bu kanunla belediyelere geçen yerlerin köylüler ve kooperatiflerin kullanması, buradaki meraların ve yerlerin özellikle başta kooperatifler olmak üzere köylülere açılmasının tarımsal destek açısından önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda yediveren çileği Orhaneli’de çiftçilerin yüzünü güldürdü. 150 derde deva olan yediveren çileği özellikle böbrek kumu dökmede etkili olduğu biliniyor. Çiftçiler, fide desteği olduğu müddetçe çilek üretiminin daha da artacağını belirtti. İlçede kurulacak Göynükbelen Çiftçi Kadınlar Derneği sayesinde kokulu ve hormonsuz çilekler hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıtılacak. Çileklerin bir kısmı da yurt dışına ihraç ediliyor.