Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Edebi Kazılar etkinliğine konuk olan yazar ve televizyon sunucusu Yekta Kopan, “Sakın Oraya Gitme” kitabı üzerine konuştu. Kopan, “Bu kitabı biraz da kendi hafızamı tutabilmek için yazdım” dedi.
Nilüfer Belediyesi’nin her ay bir yazarı, okurlarla buluşturduğu “Edebi Kazılar” etkinliğinin konuğu, yazar Yekta Kopan oldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte Kopan, edebiyat tutkunlarıyla “Sakın Oraya Gitme” kitabı üzerine söyleşti. Okurların büyük ilgi gösterdiği etkinlikte Kopan, merak edilen soruları da yanıtladı.
Hesaplaşmaktan, yüzleşmekten korkmayan bir edebiyat arzuladığını belirten Yekta Kopan, bunun için zamana ihtiyaç olduğunu söyledi. Edebiyatın, iki tane ölçü birimi olduğunu ifade eden Yekta Kopan, bunlardan birinin okurun sürekliliği, diğerinin de zaman olduğunu belirtti. “Sakın Oraya Gitme” adlı kitabını, hesaplaşma çerçevesi dahilinde yazdığı bir kitap olduğunu dile getiren Kopan, “Sakın Oraya Gitme kitabımı yapma sürecinde kafamda sadece hesaplaşma, yüzleşme vardı. Çünkü sözü, düşüncesi, bedeni, sevgisi bir yerlere gideceği zaman yukardan yapılan baskıyla sakın oraya gitme denilen bir coğrafyada, evrende yaşıyoruz” dedi.
Sakın Oraya Gitme kitabını yazarken garip ruh halleriyle hesaplaştığını ve kişisel olarak bu tür hikayelerin öznesi olduğunu dile getiren Yekta Kopan şöyle devam etti: “Bütün bunlar zihnimde bir yandan dönüp dolaşırken, bir yandan da kitabın ilk öyküsündeki hikayenin de yolculuğu vardı içimde. O da, kitabın ilk öyküsüdür. Bir alzheimerli anneyle hesaplaşan bir oğulun öyküsü. Annem alzheimer hastasıydı ve o hastalığın neticesinde vefat etti. Tam da bu kitaba çalışıyordum. Hesaplaşabilmek için bir hafıza oluşturmanız lazım. Annemin, yaşadığı hastalık yüzünden beni tanımama evresi geldi. Beni ben yapan, zihnimi oluşturan, öğreten hatta kızan annem, bana dair artık hiçbir şey bilmiyor. Sonra bir gün şunu fark ettim. Beni ben yapan hafıza gittiğinde, ben ne oluyorum? Bizi, biz yapan coğrafya tanımlıyor artık. Beni ben yapan ülke, beni tanımak istemiyor. Hafıza sende kalabilir ama seni yaratan hafıza yok olduğunda, sen de erimeye başlıyorsun. Sakın Oraya Gitme kitabımı, biraz da kendi hafızamı tutabilmek için yazdım.”
“Hayatı anlamak için yazmaya başladım”
Hep, bir şeyle hesaplaşma içinde olduğunu söyleyen Kopan, “Ben, hayatı anlayamıyordum. Hayatı anlamak için yazmaya, anladığım kadarını paylaşıp, birileriyle daha dertleşebilmek için de yayınlatmaya başladım. Eğer anladığım kadarı bana yetseydi ve kendi içimde bunu çözebilseydim, hiçbir şey yayınlatmazdım. Çünkü yazmaktan çok, okumayı seviyorum. Ama anlayabildiğim kadarını birileriyle paylaşmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Yekta Kopan, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından etkinliğe katılanlara armağan edilen “Sakın Oraya Gitme” adlı kitabını da imzaladı.
Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkan Vekili Nilgün Berk, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına, Yekta Kopan’a özel tasarım portresini hediye ederek teşekkür etti.