P&G, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi iş birliğiyle yatılı bölge ortaokullarında okumakta olan 50 bin öğrencinin spor eşofmanları yenileniyor. Bursa Osmangazi’de başlayan eşofman dağıtımına PyeongChang 2018 Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi kayaklı koşu branşında temsil eden Hamza Dursun da katıldı.
Olimpik Anneler Projesi ile çocukların ve gençlerin spora yönlenmesini destekleyen P&G Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) desteğiyle Türkiye genelindeki 300’den fazla yatılı bölge ortaokulunun eşofmanlarını yeniliyor. Proje kapsamında Türkiye genelindeki 61 ildeki yatılı bölge ortaokulunda okuyan 50 bin öğrencinin spor eşofmanı yenilenirken, eşofman dağıtımı için Bursa Osmangazi’deki Turgut Yılmazipek Yatılı Bölge Ortaokulu’nda düzenlenen törene PyeongChang 2018 Kış Olimpiyatları’nda Türkiye’yi kayaklı koşu branşında temsil eden Hamza Dursun ile birlikte 8 milli sporcu katıldı.
Ayça Turgay: “Her 10 çocuktan 2’si düzenli olarak spor yapabiliyor”
P&G Türkiye ve Kafkasya Kurumsal İletişim Başkanı Ayça Turgay, Olimpik Anneler Projesi’ne 2014 yılında başladıklarını belirterek, “İlk olarak Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile beraber Türkiye genelinde spor araştırması yaptık ve sadece her 10 çocuktan 2’si düzenli olarak spor yapabiliyor. Biz de bu sayıyı arttırmak ve daha çok gencimizin spor yapmasını sağlamak amacıyla proje başlattık. Türkiye genelinde annelerin çocuklarını spora götürebilecekleri spor salonlarını gösteren harita yayınladık. Bunu da sitemizden de yayınlıyoruz. Çocukları spora özendirmek ve teşvik etmek amacıyla spor ekipmanı bağışı yapıyoruz. Bugün ikinci ayağını gerçekleştirdik. Bu yıl içerisinde de 50 binden fazla çocuğu hem spor malzemeleri hem de eşofmanlarla buluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Hamza Dursun: “Dedem kayağı kendi imkanlarıyla yapıyormuş”
Çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunu ifade eden milli sporcu Hamza Dursun da, “Kayaklı koşuya 15 yaşında başladım. Olimpiyatlara katıldım. Dedem kayağı kendi imkanlarıyla yapıyormuş. Yayık ayranlarının altındaki tahtaları söküp, kayağa başlamış. Biz de elektrik borularını söküp, kendi ayaklarımızın altında koyuyorduk. O şekilde kayağa başladık. Daha önce profesyonel bilgiye sahip değildik. Kendi imkanlarımla ve ailemin de desteğiyle olimpiyatlara katılma şansı yakaladım. Annem de olimpiyatlarda beni izleme fırsatı bulabildi. Bu da beni çok mutlu etti. Keşke yarışmalarda hep yanımda olabilse. Benim en büyük destekçim oydu. Yarışmalarda yanımda olması çok mutlu etti beni. Bizim bu projedeki önceliğimiz de küçük kardeşlerimizi mutlu edebilmekti” dedi.
2012 yılından bu yana devam eden stratejik ortaklık
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Ortamlarının ve Öğrenme Süreçlerinin Geliştirilmesi Daire Başkanı Mücahit Akgün de, “Çocuklarımıza olimpiyat ruhunu aşılamak adına yola çıkılan bu projeyi ülkemiz adına sağlıklı ve sporu seven nesiller yetiştirmek için gerçekleştirilen çabaların önemli bir parçası olarak görüyoruz. Ayrıca yatılı bölge ortaokullarında yatılı olarak kalan 55 bin çocuğumuzun tamamının bu proje kapsamına alınmasını da gelecekte ülkemize olimpiyat gururu yaşatacak nesillerin yetişmesine katkıda bulunması açısından değerli buluyoruz” dedi.
P&G Türkiye ile 2012 yılından bu yana yürüttükleri stratejik iş birliğiyle Türkiye’de spor ve olimpiyat kültürünün yaygınlaşması için çalıştıklarını söyleyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayda Uluç da, “Çocuklarımızın düzenli spor yapmasında hem aileleri hem de okul çok önemli ve etkili. Olimpik Anneler projesi başta anneler olmak üzere aileleri bilinçlendirmeyi amaçlarken, her yıl düzenli gerçekleştirilen bu spor ekipmanı yardımı da çocuklarımızın bu konuda herhangi bir eksiklik yaşamamasını amaçlıyor. P&G Türkiye ile iş birliğimizin her yıl daha fazla meyve veriyor olması bizim için heyecan verici” diye konuştu.