Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı çalışmalarının değerlendirildiği aylık ilçe divan toplantılarını Sani Konukoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirdi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ’ın da katıldığı toplantıda çok sayıda vatandaş yer aldı. Toplantıda konuşan Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, “Yaşanabilir bir Türkiye’nin yeniden büyük Türkiye’nin ve yeni bir dünyanın kurulmasına vesile olacağız” dedi.
Basına kapalı bölümde mahalle ve birim başkanlıklarının çalışma raporlarının alındığı toplantının basına açık bölümünde Saadet Partisi İlçe Sosyal İşler Başkanı Ertuğrul Meydan, Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Yardımcısı Atik Ağdağ konuştu.
ERBAKAN HAFTASI FOTOĞRAF SERGİSİNE DAVET:
“Ahlak, Adalet, Barış ve Erbakan” konulu bir fotoğraf sergisi yapacaklarını belirten Ertuğrul Meydan, “Sergimizin açılışını 27 Şubat Salı günü saat 11:00’da gerçekleştireceğiz. Kapalı Çarşı girişindeki park alanında yapılacak sergimiz iki gün boyunca halkımızın ziyaretlerine açık olacak. Ayrıca bazı saatlerde katılımcılara helva ikramları yapılacak. Ziyaretçilerimizin fikirlerini paylaşabileceği büyük bir fikir duvarı panomuz da fotoğraf sergisi alanında bulunacak. Yine Hocamız ve tüm şehitlerimiz için okunan hatimlerin duası da açılışta gerçekleştirilecektir” dedi.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı sadece anmak değil aynı zamanda anlamak amacıyla faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini dile getiren Ertuğrul Meydan, “Bu bağlamda rahmetli Hocamızın dikkat çeken, önemli sözleri yazılı pankartlarımızı da şehrimizin muhtelif noktalarına astık. Yine bu bağlamda halkımızla sokak röportajları da gerçekleştireceğiz” dedi.
AHLAK, ADALET VE BARIŞ BUGÜN İHTİYACIMIZ OLAN EN ÖNEMLİ KAVRAMLARDIR
Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu da konuşmasında Erbakan’ı rahmetle anarak “İslam dünyasının kan ve gözyaşı ile yoğrulduğu bu günlerde Saadet Partimizin 2018 Erbakan Haftası’nda kullandığı tema ve ana slogan ‘Ahlak, Adalet ve Barış’ tam da bugün yaşanan sıkıntılarımızın reçeteleri niteliğindedir. Saadet Partisi olarak, merhum Erbakan hocamızı rahmet ve minnet ifadelerimizle tekraren anıyor, Onun siyasi olarak çizdiği hedeflere ulaşmak için var gücümüzle ve kendisinin bize fiili olarak ta gösterdiği gibi takatimizin sonuna kadar çalışacağımızı tekraren bildirmek istiyoruz” diye konuştu.
SAADET PARTİSİ HER KESİM TARAFINDAN KABUL EDİLMEYE BAŞLADI
Yaklaşık 20 yıldır Milli Görüş hareketini siyasi arenadan silmek adına yapılan dışarıdan ve içeriden onca operasyonlar karşısında inandığı davadan asla taviz vermeyen bir teşkilat olduklarını belirten Eroğlu, “Sizlerin olağanüstü gayretleriniz neticesinde, Saadet Partimiz bugün ülkemizde en önemli parti konumuna gelmiştir. Artık her kesim tarafından kabul edilmeye başlanan bu gerçeği kabul etmek istemeyenlerinde de ilerleyen günler de kabul etmek mecburiyetinde kalacağı bir döneme girmiş bulunmaktayız“ dedi.
ÖTEKİLEŞTİREN DEĞİL, BİRLEŞTİREN OLACAĞIZ
Saadet partisi mensupları olarak geçmişte yaşanan birtakım olumsuzlukları hafızalardan silip önümüzdeki dönemde her zaman olduğu gibi yine tüm halkı kucaklayacaklarını ifade eden Eroğlu “Ötekileştiren değil birleştiren, iten değil çeken, alaya alan değil dikkate alan, yeren değil seven, hakaret eden değil, iltifat eden, kahreden değil sabreden olacağız ve Bu hususlara sosyal hayatımızda dikkat ettiğimiz gibi sosyal medyada da dikkat edeceğiz. Ve İnşallah bizler Yaşanabilir bir Türkiye’nin yeniden büyük Türkiye’nin ve yeni bir dünyanın kurulmasına vesile olacağız.” dedi.
ARFİN PARTİ MESELESİ DEĞİL ÜLKE MESELESİDİR:
Genel Başkan Yardımcısı Atik AĞDAĞ, Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekâtı’nın başarı ile sonuçlanacağından şüphe duymadığının altını bir kez daha çizdi. AĞDAĞ, Hükümetin harekâtı seçim malzemesi olarak kullanmaması gerektiğine vurgu yaparak, “Afrin operasyonundan bir seçim yatırımı çıkarmaya kalkmamalıdır. Ülke meseleleri parti gözetmeksizin herkesi alakadar eder” diye uyardı.
Zeytin Dalı Harekatı’nda ülkenin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgu yapan AĞDAĞ, “Siyasi parti liderlerinin bu süreçte üsluplarına dikkat etmelidir. Bu bölgenin mazlum halkları için asıl düşman birbirleri değildir. Bu coğrafyayı kendi çıkarları için kan gölüne çeviren küresel emperyalizmdir” dedi.
ABD’DEN STRATEJİK ORTAK OLUNMAZ
AĞDAĞ, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin daha önce gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarını hatırlatarak, “1950’lerden bu yana irili ufaklı 30 kadar sınır ötesi operasyon gerçekleştirmişiz. İlk sınır ötesi operasyon, 1950 yılında ABD’nin isteği doğrultusunda katıldığımız Kore savaşı. Teröre karşı ilk sınır ötesi operasyonun tarihi ise 1983. 1983 yılında PKK terörünü yok etmeye yönelik ilk sınır ötesi operasyon. En kapsamlı operasyon ise 21 Mart 1995 yılındaki Çelik Harekâtı. Tam 43 gün sürmüş. Biz Afrin operasyonunu çok önemsiyoruz. Çünkü bu operasyon ABD’ye karşı yapılıyor. Artık, ABD’nin bizim stratejik ortağımız olmayacağını anlıyoruz. Operasyon son erdiğinde bölgede huzur ve barışın sağlanacağını düşünüyoruz. Ancak üzülerek ifade ediyoruz ki hükümet yetkililerinin son dönemdeki ABD temasları da büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştur” ifadelerini kullandı.
GELİŞMİŞ ÜLKELERLE YARIŞIRDIK
AĞDAĞ, Türkiye’de son 40 yılda 40 binin üzerinde çatışmaya maruz kaldığına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Bu çatışma ve saldırılarda kaybettiğimiz inşan sayısı 50 binin üzerinde. Rakamların vahametini anlatmak için söylüyorum. Kurtuluş Savaşı’ndaki şehit sayımız 10 bin 885. Kurtuluş savaşındaki kaybımızın 5 katını terörle mücadelede kaybetmişiz. Tabii bir de ekonomik boyutu var. Türkiye terörle mücadele için her yıl yaklaşık 15 milyar dolar kaynak ayırmak durumunda kalıyor. Bu da en kaba hesapla 20 yılda 300 milyar dolarlık bir bütçe ortaya koymaktadır. Eğer bu imkânlar, teröre değil de yatırıma harcanabilseydi, Türk’ün ve Kürt’ün refahı için kullanılabilseydi, Türkiye ekonomisi bugün gelişmiş ülkeleri ekonomileriyle yarışırdı.”
HAMASİ SLOGANLARDAN KAÇINILMALI
Türkiye’nin terörle mücadelede meşru müdafaa hakkını kullanabileceğini belirten AĞDAĞ, Hükümete önemli uyarılarda bulunarak, “Ancak bu hak kullanılırken, geçmişte yapılan hatalara da düşülmemelidir. Kurulan tuzaklara karşı dikkatli olunmalıdır. Bu bölge için en tehlikeli tuzak Türk ve Kürt düşmanlığını körüklemektir. Kürtler ve Türkler bin yıldır bu coğrafyanın asli unsurudur. Bu süreç miting meydanlarında, hamasi sloganlara malzeme yapılacak bir süreç değildir. Siyasi parti liderlerinin bu süreçte üsluplarına dikkat etmelidir. Bu bölgenin mazlum halkları için asıl düşman birbirleri değildir. Bu coğrafyayı kendi çıkarları için kan gölüne çeviren küresel emperyalizmdir” şeklinde konuştu.
TERÖRÜN BİTMESİ İÇİN ÇABALIYORUZ
Saadet Partisi’ne yönelik sosyal medyada dolaşan çirkin paylaşımlara da sert tepki gösteren AĞDAĞ, “Biz bu uyarıları yapıyoruz diye bazı izansız ve ahlaksız troller, bizi terör destekçisi gibi göstermeye kalkıyorlar. Biz, yarım asırdır bu ülkede terörün bitmesi için her türlü çabayı ortaya koymuş ve bunun içinde bedeller ödemiş bir hareketiz. Necmettin Erbakan, 1994’de Bingöl konuşmasını yaptığında aynı bugünkü gibi siyasi linç kampanyasına maruz kaldı. Terör destekçiliği ile suçlandı. Hakarete maruz kaldı. Yargılandı, mahkum edildi. Ama tarih onu yargılayanları değil Erbakan’ı haklı çıkardı. Hiç sorun değil. Bizi terör destekçiliği ile suçlayan iktidar yalakalarına sesleniyorum: Oslo’da gizli görüşme masalarını biz kurmadık, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı biz imzalamadık. Doğu ve Güneydoğu’da hendekler açılırken, şehirlerin altı bombalarla döşenirken biz göz yummadık. Gerçekten terör destekçisi arıyorsanız dönüp biraz aynaya bakın. ” diye eleştirdi.
BÜYÜK FOTOĞRAFI UNUTMAMALIYIZ.
Ortadoğu’nun ateş çemberine döndüğünü söyleyen AĞDAĞ, “Maalesef, bütün İslam ülkeleri ateş çemberine dönmüş durumda iken, bu ateşin sıçramadığı tek ülke İsrail’dir. Çünkü bu coğrafyadaki ateşin asıl müsebbibi ırkçı emperyalizmdir, Siyonizm’dir. Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama siz anlamamakta ısrarcısınız. Bu 1991 yılında Pentagon tarafından çizilen Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Proje adım adım işliyor. Bölgemizde yaşanan her türlü etnik ve mezhebi çatışmanın, ülke ihtilaflarının temelinde bu proje vardır. Osmanlı’yı çökertip, yokluğunda İsrail devletini kuranlar, şimdi de bölgede bulunan ülkeleri ve Türkiye’yi parçalayıp büyük İsrail devletini kurmaya çalışıyorlar. Bu yüzden kurulan tuzaklara, oynanan oyunlara karşı dikkatli olmalıyız. Her zaman olduğu gibi bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz” açıklamasını yaptı.