Bursa’nın dağ ilçelerinde üretilen ve Napolyon kirazı olarak da adlandırılan Ziraat 900 çeşidi kirazlar çevredeki büyükşehirlerden alıcılara ulaşıyor.
Uludağ’ın eteklerinde 1000 metreden yüksek rakımda yetişen, iriliği, lezzeti ve kalitesiyle öne çıkan kirazın hasadına başlandı.
Dağın güney eteklerindeki Keles ve Orhaneli ilçeleri başta olmak üzere il genelinde 58 bin 274 dekar alanda yetiştirilen meyve, yurt dışı satışının yanı sıra İstanbul’un dışında Marmara Bölgesi’ndeki diğer büyükşehirlere sevk ediliyor.
Kalitesiyle üreticinin yüzünü güldüren, dalındayken alıcı bulan Napolyon kirazından bu yıl 55 bin ton rekolte bekleniyor. Bu miktarın yaklaşık 20 bin tonu ihraç edilerek ülke ekonomisine katkı sağlanacak.
İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, yaklaşık 40 çeşit meyvenin yetiştiği Bursa’nın , kiraz üretiminde ülkenin önde gelen illerinden olduğunu söyledi.
Türkiye’de geçen yıl üretilen 689 bin ton kirazın 53 bin tonunun Bursa’dan karşılandığını belirten Aygül, şöyle devam etti:
“Bursa‘da üretimin önemli bölümü Keles ilçesinden sağlanıyor. Yaklaşık 20 bin ton üretim var. Bu sene verim fena değil. Dolu, hastalık gibi herhangi bir sıkıntımız da olmadı. Onun için çok kaliteli Keles kirazı müşterileriyle buluşmaya hazır. Bu sene yaklaşık olarak Bursa genelinde 20 bin tona yakın ihracat beklemekteyiz. Geçen sene 15 bin tonu geçmiştik. Böylece hem ilimize hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış oluruz. Üreticilerimize bereketli bir sezon diliyoruz.”
Aygül, meyvecilikte toprak, iklim, coğrafi yapı gibi birçok faktörün ürünün kalite ve lezzetini etkilediğini anlattı.
Lezzet bakımından en etkili faktörlerden birinin gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı olduğuna dikkati çeken Aygül, “Gece serin ve soğuk, gündüz sıcak olan yerlerde ürünlerin şeker yapması ve lezzet olarak aroması daha yükseliyor. Böylece çok kaliteli ve lezzetli ürünler oluyor.” dedi.
Keles’in deniz seviyesinden yüksekliği ile gece gündüz sıcaklık farkının fazla olduğunu dile getiren Aygül, bundan dolayı çok lezzetli, kaliteli kirazların yetiştiğini ifade etti.
“Napolyon” adıyla bilinen kirazın Türkiye’de en fazla üretilen çeşit olduğunu aktaran Aygül, “Dünyanın her tarafına da bu ürün ihraç ediliyor. Avrupalılar bu kiraza ‘Türk kirazı’ diyorlar. Bu kirazın dane iriliği, lezzeti, kalitesi çok farklı. Onun için de tüccarlarımız buradan alıp Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerine ihraç ediyor.” diye konuştu.
– “İstanbul’da Bursa Uludağ kirazı markalaştı”
İstanbul’dan kente kiraz almaya gelen tüccar Hamit İnce de Uludağ’ın eteklerinde yetişen kirazları kaliteli bulduklarını vurguladı.
Yıllardır buradan meyve aldıklarını belirten İnce, şunları kaydetti:
“İstanbul’a da yakın olduğu için Bursa’yı tercih ediyoruz. Yol bizim için çok önemli. Fiyatlardan, mazottan dolayı nakliye çok önemli. Yılda Uludağ’ın eteklerinden yaklaşık 600 ton ürün alıyoruz. İstanbul’da Bursa Uludağ kirazı markalaştı diyebiliriz. İnsanlar talep gösteriyor. Sertliği, kalitesi, raf ömrünün uzunluğundan dolayı tercih ediliyor. Ayrıca buranın hava özelliği de var. 17 yıldır buradan ürün alıyoruz.”
Orhaneli’de kiraz üreten Kemal Balı, 20 yıldır bu işle uğraştığını dile getirerek, “Bölgemizde sulama olayı yok. Tamamen kendiliğinden yetişiyor. Budama ve dip bakımı yapıyoruz. Su verilerek yetiştirilen kirazlara göre bizim kirazımız daha dayanıklı.” ifadelerini kullandı.
Kelesli üreticilerden Rahmi Yalın ise 1980’den bu yana kiraz yetiştirdiğini, ilçenin kirazının dayanıklılığıyla öne çıktığını söyleyerek, “Kiraz buradan Almanya, İngiltere, İtalya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Bu yıl rekolte ve kalite çok güzel, tam ihracatlık. Buranın kirazı çok ilgi görüyor, dalında satılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
HABER MERKEZİ