BİSMİLLAH her hayrın başıdır”Kalemle yazmayı öğreten O’dur” yazımın başında öncelikli olarak kalemle yazmayı öğreten AZiZ olan Allah’a hamd-u senalar olsun . .
Bu köşeden Allah’ın izin verdiği süre ve imkanlar ölçüsünde, her hafta daha ziyade AHLAK bahsinde yazıyorumla zamana not bırakıp ayrıca insanların hayatına dokunanabilecek mesajlar verebilmeyi murad ettim, bu minvalde okuyucuyla buluştuğumuz bu köşeyi bize sunan İnegöl Okur gazetesine teşekkür ederim.
Ekonomik meselelerin ön plana çıktığı, insanların öncelikli meselesinin geçim derdi olduğu bu zamanlarda mevzuya bahis olarak Ahlak konularını mi seçtin diyebilirsiniz, fakat İslam dininde zenginlik veya yoksulluk iyilik yada kötülük ölçüsü olarak belirtilmemiştir dolayısı ile efendimizin ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim Hadisinden referansla da şunu net olarak ifade edebilirim ki; Evet ekonomik problemler, zenginlerin servetine servet katma çabası, fakirin geçim derdi sıkıntısının olduğu aşikardır, ama benim kanaatimde toplumsal olarak yaşadığımız bu sıkıntılar ve benzeri bir çok problemin menbağı ise İslam’ın ahlak öğretelirini hayatımızdan çıkarttığımız gerçeğidir, İslam Ahlakını öncelemediğimizden bunun yerine ise popüler kültüre olan ilgimiz sekülerizmin bize verdiği dunyevileşmenin rehaveti ve kapital yeni dünya düzenin dayatmalarına teslim olmamızdan kaynaklıdır. Yine kanaatim o dur ki İslamin ahlakıyla kendimizi,ailememizi çevremizi, şehrimizi, memleketimizi, cemiyetimizi, ticaratimizi tüm beşeri münasebetlerimizi inşa ettiğimiz takdirde, saydığımız tüm bu alanlarda iyileşme ve güzelliklerin inkişafına şahit olabiliceğimize olan inancımdan dolayıdır ki, ahlak bahsinde yazmayı kendime elzem mukellef addedim.
Aslında izah etmeye çalıştığım bahsi Yunus Emre şu sözleri ile çok net olarak ortaya koyar. ” Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride, illa edep illa edep” yani özetle pozitif ilimlerle iyi mühendisler, doktorlar,mimarlar v.s yetişebilir bunların hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur, edeb ve ahlak yoksa. Tüm münasebet ve muamelatlarinin kahir ekseriyetinin neticesi zarar, zulüm, kötülükle sonuçlanir ta ki bu meziyetler kıymetli hale gelmesi ancak edeb ve ahlakla mümkündür.
Sonuç itibari ile İslam ahlakı, güzel ahlak, edebi, hayâyı hayatimizin merkezinde ikame ve idame ettirerek, tüm beşeri ilişkilerimizde, temaslarda bizleri yaşadığımız sorunlardan, sıkıntılardan izale edeceği mutlaktır. Bu ilk olan önsözümüzden sonra öncelik sırası ile belli bir disiplinde, bu meyanda haftalık olarak Ahlak ahvali, tahvili, ve tavsiyeleri yapacagiz
AHLAK öncelikli meseleleri mülehaza ederek dilimiz döndüğünce kalemin kifayet ettiğince anlamaya ve aktarmaya mücadele edeceğimiz bu köşeden, Allahdan temennim odur ki hakikati yazmayı ortaya koymayı , uymayı uygulamayı bizlere nasib etsin.
Bu vesile ile yazdığımız, yazacağimiz yazılara göz iliştiren kardeşlerimin gönlüne ruhuna dokunarak büyüklerimizin ve kalem üstadlarınında hoşgörüsünü sığınarak surç-i lisan edersek af ola, bu köşedeki mürekkebin muhabbet ve ünsiyete sebep olması temennisi ile selam olsun
Hürmet ve minnetle…
Muhammed ALBAYRAK