BOŞNAKLARDAN ALiYA KONFERANSI

Geçtiğimiz Cuma akşamı düzenlenen konferansa Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Başkan Yardımcısı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, MHP İlçe Başkanı Hayati Bedir, Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, bazı oda ve dernek başkanları ile vatandaşlar katıldı.

BİLGE KRALI UNUTMADIK

Konferansın açış konuşmasını yapan İnegöl Bosna Hersekliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Adli Kavukçu, “Yeni yönetimi olarak, kısa zamana bir çok etkinlik sığdırmaya çalıştık ve çalışıyoruz. Bunlardan biri de Bosna-Hersek Devleti Başkanı Bilge Kral Aliya İzzetbetgoviç’in vefatının 14. yıldönümü münasebetiyle iki gün üst üste düzenlediğimiz etkinliktir. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’i sizlere tanıtmama gerek yok. Çünkü hepiniz onu iyi tanıyorsunuz. Kendisini unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bildiğiniz gibi dün akşam, Aliya İzzetbegoviç için Boşnaklar Camiinde bir mevlid-i şerif tertip ettik. Ardından da küçük bir ikramımız oldu. Bu akşam da, Aliya’nın askeri dehasını, devlet adamlığını dikkatlere sunmaya çalışacağız. Bu etkinlikleri planlarken, Aliya’nın bu yönünü ortaya koyabilecek yetkin bir isim gerekiyordu. Bu da ancak, Bosna-Hersek Ordusu’nun 7. Müslüman Tugayı’nın Efsane Komutanı Şerif Patkoviç olabilirdi. Kendisini davet ettik ve bizleri kırmadılar. Huzurlarınızda, yönetimim adına kendisine teşekkür etmek isteğim. 7. Müslüman Tugayı’nın Efsane Komutanı Patkoviç’i size kısaca tanıtayım; Osmanlı’nın emaneti Bosna Hersek’te yaşanan acı savaş esnasında orduyu denetleyen Aliya’nın yanında tekbir getiren genç komutan olarak tanınan Patkoviç, o döneme damgasını vurmuş bir kahramandır. Bosna’da Devlet Kahramanı ilan edilen Patkoviç, savaş zamanında gösterdiği üstün hizmet ve kahramanlıktan dolayı, Bosna-Hersek Devletinin en üstün madalyası olan ‘Altın Zambak’ şeref madalyası sahibidir. Bu madalya, kendisi de dahil olmak üzere 1976 Savaş Gazisine verilmiştir. Söz konusu gazilerden bugün, ancak 678’i hayattadır” dedi.

BİZ HEPİMİZ ALİYA’YA GÜVENİYORDUK

‘Patkoviç’in Gözünden Aliya’ konulu konferansın konuşmacısı, Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in savaş döneminde yaverliğini yapan emekli Tuğgeneral Şerif Patkoviç ise, savaş döneminde yaşanan bazı olaylar ve Aliya İzzetbegoviç’in bu olaylar karşısında sergilediği tutumu anlattı. Patkoviç, savaş sırasında iman ve inanç gücüyle kendilerinden on kat güçlü düşmanı yenmeyi başardıklarını söyledi. Savaş zamanında çok zor dönemden geçtiklerini ama şartlardan hiç şikayet etmediklerini, sürekli Allah’a şükrettiklerini vurgulayan Patkoviç, başta Sırbistan ve Hırvatistan olmak üzere dünyanın büyük güçlerinin ve komşu ülkelerin kendilerini hiç dikkate almadığını dile getirerek, “Bizim sadece Aliya’mız vardı. Bizde kulağında küpe ile gezen delikanlılar da, kalbinde din aşkıyla yananlar da Aliya’ya inanıyordu. Biz hepimiz Aliya’ya güveniyorduk. Onlar bir haftada işlerinin biteceğine inanıyorlardı. Çünkü çok güçlü orduya sahiptiler. Amaçları Bosna’yı bölüp Müslümanları yok etmekti. Bizlere, onlara karşı nasıl duracağımızı, Cumhurbaşkanımız kendi hamleleri ile öğretiyordu. Savaş başladıktan sonra dünyanın her yerinde bizim için yardımlar toplanıyordu. Ancak ambargo nedeniyle bize ulaşamıyordu. Birleşmiş Milletler, savaşın başlamasının ardından bize silah satışına ambargo koydu. Resmi bir devlet olarak sadece kaçak yollardan silah satın alabiliyorduk. Un ile birlikte silah geliyordu. Gelen silahlar yetmiyordu. Biz de düşmanı öldürüp, silahlarını almaya çalışıyorduk. Savaş başladığında Sırpların elindeki tank ve top sayısı, bizim tüfek sayımızdan fazlaydı. Asker sayısı da bizden 10 kat daha fazlaydı. Bu şartlarda birçok insan, düşmanı ile anlaşma yoluna giderdi. Biz o zaman mücadele etmeye karar verdik. Çok büyük bedel ödedik ama Allah’a şükürler olsun, yendik. Bu sayede Bosna Hersek şu anda resmi bir devlettir. Orada bir halk yaşıyor ve Elhamdülillah Müslümanım diyebiliyorlar” diye konuştu.

Savaş sayesinde Bosna halkının din bilinç ve hassasiyetinin arttığına dikkati çeken Patkoviç, “Cumhurbaşkanımız, Müslümanların arasındaki ilişkileri daha iyi noktaya getirmek için mücadele etti. Gençlik yıllarından beri Müslümanların sorunlarının ne olduğunu anlamak ve bu sorunları çözmek için uğraştı. Yazdığı kitaplar nedeniyle hapse de düştü ancak asla pes etmedi” dedi.