Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği İnegöl Şube Başkanı Halil Malkaç ,15 Temmuz gecesini Cihan Ezlen’e anlattı. Ezlen’in sorularına cevap veren Malkaç, “O kanlı girişimin ardından ülkemizde inanılmaz derecede değişimler yaşanmaya başlandı. Bu değişimin adı millileşme hareketiydi” dedi.
DARBE GİRİŞİMİNİ DUYUNCA İLK TEPKİNİZ NE OLDU?
Darbe akşamı evdeydim. Şehitler köprüsünde yaşanan olağanüstü gelişmeler sonrası, olan biteni öğrenmek amacıyla eş dost akraba kim varsa ulaşmaya çalıştım. Bunun bir kalkışma hareketi olduğunu anladığım andan itibaren tüm hazırlığımı yaparak evden Ak Parti binasına doğru yol aldım. Yoldayken MÜSİAD üyelerine mesaj atarak bir darbe girişimi olduğunu ve buna iş dünyası olarak tepki göstermemiz gerektiğini belirterek arkadaşlarımızı da davet ettik. O akşam böylesine hain bir girişimin yaşandığını anlayan ve harekete geçen ilk sivil toplum örgütü MÜSİAD olmuştur. Bizler o akşam ciddi bir şekilde dayanışma halinde olduk. Bir yandan ülkemizde olan biteni çözmeye çalışırken, diğer yandan ilçemizde yaşanabilecek olası bir kalkışma içinde sürekli hazır halde bekledik. İnanılmaz duyguların yaşandığı bir akşamdı. O akşam vatanımızın birliği ve dirliği için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdık.
DARBE GİRİŞİMİ OLUMLU SONUÇLANSAYDI TÜRKİYE’DE NELER YAŞANIRDI?
Bunu dile getirmek bile inanılmaz ürkütücü bir durum. Eğer böyle bir durum yaşansaydı Türkiye bugün 20 yıl geriye giderdi. Dolar 5 lira olur, binlerce firma iflas eder, milyonlarca insan işsiz kalırdı. Ama bundan daha vahimi Türkiye’de demokrasi tarihe gömülür, Başta devletin en baştakilerden itibaren çok sayıda siyasetçi Allah korusun olmadık zulümlere maruz bırakılırdı. Türkiye ileri demokrasi ülkesi değil, yüksek akılların Ortadoğu’da dizayn etmek istedikleri bir kukla devleti haline gelirdi. Bu devleti de FETÖ ve adamları yönetir, tam bir diktatörlük dönemi başlardı. Ve belki de bu darbe girişimi olsaydı biz ben bugün bu röportajı veremez olurdum. Bu çok önemli mi elbette değil. Biz gerekirse bir ölürüz, ama bu vatan için bin diriliriz.
İNEGÖL DARBE GİRİŞİMİNDEN ETKİLENDİMİ, ETKİLENDİSİ İSE NE ŞEKİLDE ETKİLENDİ?
Öncelikle İnegöl olarak ne kadar büyük bir felaketi atlatmış olduğumuzu anlamamız lazım. Biz yaşanan darbe girişimi nedeniyle bile çok zorlu bir 1 yıl geçirdik. 17/25 Aralık sonrasında ki Türkiye’yi bir hatırlayın. Bu badireyi 7 düvelin saldırılarına rağmen atlattık. Hala o dönemin sıkıntılarını hisseden yüzlerce işadamı var. Şimdi bizler aynı imtihanı 15 Temmuz için veriyoruz. İnegöl sanayicisi geçen bir yılda büyük sınav verdi. Zorlandı ama inancını asla yitirmedi. Ekmeğini kazanmak için tüm zorluklara baş kaldırdı. Ekonomik olarak bir daralma hissedilse de geleceğe dair olumlu beklentiler bizi hep motive etti.
O GECE İŞ DÜNYASI NE DÜŞÜNDÜ VE TEPKİSİ NE OLDU?
İş dünyası her zaman istikrar ister. İnegöllü iş dünyası savaşlar olmasın ister, bölgesinde sorunlar yaşanmasın ister. İşte bizde o gece darbenin gerçekleşme ihtimalini çok zayıf gördük açıkçası. Çünkü biz bu ülkeyi çakallara teslim etmezdik. Ancak o gece bu kalkışmanın bile ülkemize vereceği zararları düşündükçe inanılmaz öfkelendik.Bu ülkede neden bu kadar çok vatan haini var diye istişareler bulunduk. Dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde kardeşçe dürüstçe, barışca ve refahça yaşamak varken niye bu ülkenin altına dinamit koyan insanların olduğunu anlamaya çalıştık. O gece ayrıca herşeye rağmen bu ülkeyi Çanakkale ruhuyla savunan kahramanların ülkesi olarakta andık. Bir yanımız buruktu, öfkeliydi o akşam. Diğer yanımız gururlu.
MÜSİAD OLARAK DARBE GİRİŞİMİNE KARŞI NASIL BİR TAVIR ALDINIZ ?
Az öncede aktardığım gibi, İnegöl’de o akşam ilk harekete geçen dernek MÜSİAD’dı. Hemen meydanlara indik. Eşlerimizle, çocuklarımızla. Bu vatanı korumak adına Tüm Türkiye’de seferberlik hareketi başlattık.İnegöl’ümüzde demokrasi nöbetleri döneminde meydana gelen tüm vatandaşlarımıza su ve ikramlarda bulunduk. Biz üzerimize düşen ne varsa o’nu her zaman fazlasıyla yaptık. Çünkü biz ülkemizi sadece sevmiyoruz, biz ülkemize aşığız.
5 TEMMUZ SONRASI İNEGÖL’DE VE TÜRKİYE’DE DEĞİŞİKLİKLER OLDU MU, ETKİLERİ HANGİ YÖNDE HİSSEDİLDİ?
O kanlı girişimin ardından ülkemizde inanılmaz derecede değişimler yaşanmaya başlandı. Bu değişimin adı millileşme hareketiydi. Öncelikle devletin tüm kurumlarından terör örgütlerine mensup olan kişiler ve bu kişilere yardım ve yataklık edenler teker teker atıldılar. Ve bu kadrolara vatanını ve bayrağını karşılıksız sevenler yerleştirilmeye başlandı. Bu değişim hala devam ediyor. Bu sayede öncelikle terörle mücadele daha başarılı bir şekilde yürütülmeye başlandı. Savunma sanayimizde daha net adımlar atılıyor. Ekonomik olarak zor bir yıl yaşamamıza karşın, devlet sürekli adım attı. İş dünyasının yanında olacağını hep gösterdi. Devletimiz yıllarca ulaşılamaz bir pozisyondaydı. Bugün devletimiz hem ulaşılabilir, hemde çözüm aranabilir bir pozisyona getirildi. Hemen hemen her alanda özel sektör anlayışıyla hizmet verilmeye başlandı. Son yapılan referandumla birlikte siyasi istikrarsızlık dönemi tarihe karıştı. 15 Temmuz’dan sonra 7 düvelin saldırılarına rağmen Türkiye’nin ne kadar büyük ve güçlü bir ülke olduğu tüm dünyaya gösterildi. Türkiye’ye son 5 yılda inanılmaz saldırılar oldu, ancak dik duruş sergileyen lideri sayesinde ülkemiz bu süreçten daha da güçlenerek çıktı. Şimdi artık yeni hedef dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmektir. Bu dik duruşun devam etmesiyle biz bununda gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu hedeflerin gerçekleşmesi demek İnegöl’ün inanılmaz derecede gelişmesi demek. İnegöl’ün zenginleşmesi demek. O günlere hep birlikte şahit olmak dileğimle.