Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği Uzmanı Doktor Ali Asan, besin zehirlenmelerinin özellikle yaz aylarında artış gösterdiğini belirterek, “Çoğunlukla hafif ve kısa sürelidir. Ancak zehirlenmeye yol açan besinler, enfeksiyonun tipi ve kişiyle ilişkili bazı faktörler hastalığın daha ciddi seyretmesine, hatta ölümcül olmasına bile yol açabilir” dedi.
Besin zehirlenmeleri önemli bir halk sağlığı sorunu olarak dikkat çekiyor. Ortaya çıkan ishal tablosuna bakıldığında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl 2 milyar ishal olgusu görülüyor. Yiyecek ve içeceklerin saklanması, hazırlanma ve sunulma aşamalarında uygun sağlık koşullarının olmaması, besin zehirlenmelerine neden olabilir.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği Uzmanı Doktor Ali Asan, konuya ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Dr. Asan, “Besin zehirlenmeleri enfeksiyon kökenli olan veya olmayan farklı nedenlerden kaynaklanabilen tablonun genel adıdır. Yani besin zehirlenmelerinin nedeni enfeksiyon olabileceği gibi toksinler, bazı bağırsak hastalıkları, diyabet ve hipertiroidi gibi hastalıklar da olabilir. Besin zehirlenmeleri özellikle yaz aylarında artış gösteriyor. Çoğunlukla hafif ve kısa sürelidir. Ancak zehirlenmeye yol açan besinler, enfeksiyonun tipi ve kişiyle ilişkili bazı faktörler hastalığın daha ciddi seyretmesine hatta ölümcül olmasına bile yol açabilir” dedi.
“Karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal görülebilir”
Bazı zehirlenmelerde belirtilerin 30 dakika ile bir saat içinde görülebileceği gibi zehirlenmelerinin çoğunda belirtilerin 12-48 saat içinde de ortaya çıkabileceğini kaydeden Dr. Asan, “Bazı etkenlerde de belirtilerin görünmesi için birkaç gün ile bir haftaya kadar süre geçmesi gerekebilir ama sebebi ne olursa olsun klinik tablo genellikle benzerdir ve karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal görülebilir” ifadelerini kullandı.
“Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir”
Süt ve süt ürünleri, kremalı yiyecekler, tavuk mamulleri, mayonezli, yumurtalı yiyecekler, pişirilip uygun koşullarda saklanmayan etler, deniz ürünlerinin, bozulma riski en yüksek gıdalar arasında yer aldığını belirten Dr. Asan, besin zehirlenmelerinden korunmak için şu uyarılarda bulundu:
“Su ve gıdalarla bulaşan enfeksiyonlardan korunmada; yiyecek ve içeceklerin hazırlanması, saklanması ve sunulması ile ilgili sağlık koşullarına uymanın yanı sıra, genel temizlik kurallarına da dikkat etmek gerekir. En önemli korunma yöntemi doğru el yıkama alışkanlığı edinmektir. Yemekleri hazırlayan kişilerin işlerine başlamadan önce ellerini su ve sabunla yıkamaları çok önemlidir. Yemek yiyecek kişilerin de yemekten önce, yemekten sonra, ayrıca tuvalet sonrasında ellerini temiz su ve sabunla çok iyi yıkanmaları gerekir. Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Mümkünse yemekler günlük olarak hazırlanmalı, artan yemeklerde yeniden ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden fazla tekrar ısıtma işlemi yapılmamalıdır. Özellikle çiğ et, yumurta ve kümes hayvanları gibi besinleri hazırladıktan sonra eller iyice yıkanmalı, bu tür riskli besinler ile pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçaklar kullanılmalıdır. Çiğ besinler ile pişmiş yiyecekler birbirine temas etmeyecek şekilde üzerleri kapalı olarak muhafaza edilmelidir. Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Hastalar iyileşene kadar yağsız ve posasız gıdalar ile beslenmelidir. İshal süresince tatlı, yağlı ve kızartma ürünlerini yemekten kaçınmak gerekir. Haşlanmış patates, yoğurt, muz ve şeftali gibi yiyeceklerin tüketilmesi önerilebilir. Bol miktarda su ve diğer sıvı gıdalar tüketilmelidir. Hasta bebeğin ise sık sık anne sütü alması sağlanmalıdır.”