Bursa’da 2017 yılını ulaşım yılı ilan eden Büyükşehir Belediyesi, Bursa Emniyet Müdürlüğü ile birlikte trafik meselesini çözmek için akıllı trafik kontrol sistemini hayata geçiriyor. 1250 yeni kamera ve akıllı trafik yazılım sistemi sayesinde sürücüler kaza durumlarında yoğunluğa göre yönlendirilecek, kavşaklardaki bekleme süresi de değişecek.
Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Bursa Konuşuyor’ toplantısında alternatif ulaşım masaya yatırıldı. Merinos AKKM Uludağ Salonu’nda düzenlenen toplantıya STK temsilcileri ve uzmanlar katıldı. Bursa’da halkın yüzde 80’inin trafikten şikayetçi olduğunu bunu çözmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Taha Aydın, “Akıllı trafik kontrol sistemini hayata geçiriyoruz. Bursa Emniyet Müdürlüğü ile birlikte yapacağımız projeyle trafiğin durmasını engellemek istiyoruz. Şu anda ihale aşamasında bir proje. BUTTİM’de bunun merkezi olacak. Aşama aşama şehrin her tarafını kameralarla izlerken, kavşak yönetimini de yoğunluğa bağlı olarak ışıklı sinyalizasyonlarla çözeceğiz. Bu proje çok ciddi bir projedir. Şehir hem asayiş hem trafik yönünden güvenli hale gelecek. Yolda bir kaza veya çalışma varsa, elektronik olarak sürücüleri yönlendireceğiz. Vatandaşlarımız alternatif yollara yönlendirilecek” dedi.
Trafik sorununu çözerken bürokratik oligarşiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Aydın, “Bizler ulaşımı çözmek zorundayız. T1 hattı bitti. T2 hattında çalışmalar devam ediyor. Yeni tramvay hatları üzerinde de çalışıyoruz. Sefer aralığının 2,5 dakikaya düşürülmesi için ciddi mühendislik çalışmalarımız var. Yeraltı metro hatlarının yapılması için planlar geliştiriyoruz. Bunun yanında taşıtlar için de yeraltı tünelleri geliştiriyoruz. Üniversite ile Görükle arasında bir raylı istem projemiz var. Hızlı tren için Emek’ten Balat’a yeni proje hazırlanıyor. FSM Bulvarı´nda iki metro arasında mekik çalışacak tramvay projesi üzerinde de çalışılıyor. T2 hattı hızla ilerliyor. İstanbul yolunun iki şeride düşeceği yönünde söylentiler var. Yol 3 şerit olarak planlandı, kavşak ve üst geçit sayısı arttırıldı. Üst geçit sayısını 11´e çıkarttık. Kavşak sayısını 5´e çıkarttık. Trafik lambasına takılmadan yolculuk edilecek. “Niye yeraltında yapılmıyor?” diye sorular geliyor. Bu zamana kadar hazırlanan tüm raporlarda tramvay söylenmiş. Bizler bu rapor çerçevesinde şehri şekillendirmeye çalışıyoruz. 2017’yi ulaşım yılı ilan ettik. Bu kaygılar dolayısıyla ulaşımı çözmeye çalışıyoruz. Metro tercih edilmesi için tek yönlü 25 bin yolcu olması lazım. Yer üstünde 2 milyon Euro olan tramvay hattına karşılık 13 milyon Euro kilometre başına metro hattı tutuyor. Bunu 2 milyon Euro’ya yapıyoruz. Şerit sayısını düşürmüyoruz. Bizler de yeraltına almak isteriz ama milletin parasını da boş yere gömemeyiz. 2030 yılında kadar o güzergahta en fazla 9 bin 800 yolcu olacak. Yıldırım’da ise maliyeti ne olursa olsun yeraltı raylı sistemi gerekli. Projeye hükümet desteği olacak. İhalenin ardından ilk kazma vurulacak. Raylı sistem için 12 adet çift kabinli yerli tramvay vagonu alındı. 450 milyon TL Türkiye´nin Bursa’nın cebinde kaldı” dedi.
“Aktarmalı ulaşım tercih edilmeli”
Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy ise, ulaşımın temel sektörlerin başında geldiğini, ulaşımın şehrin planlamasından başlayacağını belirtti. Bursa´da şu anda 90 dakika aktarma süresi olduğunu, ancak aktarma kullanım oranının ise yüzde 15 seviyelerinde olduğunu ifade eden Fidansoy, bisiklet kullanımını da Burulaş olarak desteklediklerini yoğun saatler dışında bisikletlerin metroya kabul edildiğini anlattı. Gelişmiş ülkelerde otomobillerin sadece hafta sonları veya zorunlu durumlarda kullanıldığını, nüfusu 2 buçuk milyonun üzerinde olan Bursa’da da mutlaka aktarmalı ulaşımın tercih edilmesini isteyen Fidansoy, “Bursa´daki yüz binlerce mahalleyi tek tek bir bile bağlayamazsınız. Şu anda 210’un üzerinde otobüs hattımız var. Otobüs sayısına böldüğümüz zaman otobüs hatlarının 100 civarında olması gerekiyor. Böyle olmayınca da sefer süresi uzuyor. Bizler 60 dakika boyunca sefer yapıyoruz. Normalde 5 ile 30 dakika arasında olması gerekir. Ülkemizde ve şehirlerde yollar yapılıyor ancak birçoğunda bir şeridi otopark olarak kullanılıyor. Otopark ihtiyacı farklı yöntemlerle giderilmelidir. Şerit otopark olunca trafikte yavaşlıyor. Büyükşehirlerde bir yerden bir yere tek araçla gitmeniz mümkün değil. Bizde herkes evinin önünde durak olsun istiyor. Bunu bırakmalıyız. 500-600 metre bir toplu taşıma aracına kadar yürümek normal. Trafik iyileştikçe toplu taşıma araçları da tam zamanında duraklarına gelebilecek. Ayrıca metro ve tramvay ile çevre kirliliğini de azaltabiliriz” dedi.
Amerika´da yüzde 40, Avrupa´da yüzde 30 olan bilet bedeliyle ulaşım maliyetinin karşılama oranının Türkiye’de yüzde 100 olduğunu anlatan Fidansoy, bu mantığın da yavaş yavaş ortadan kaldırılmasını gerektiğini söyledi.
“Kentsel dönüşüm projelerine muhakkak bisiklet yolları eklenmelidir”
Geçmiş dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlarından Erdem Saker, kurulmasında emekleri olan Bursa Kent Konseyi’nin toplantısına katılmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Kent konseylerinin demokrasinin önemli bir atardamarı olduğunu anlatan Saker, insanlığın var olma ve yok olma felaketiyle karşı karşıya kaldığını, bunun sebebinin de küresel ısınma ve iklim değişikliği olduğunu hatırlattı. Buna atmosfere bırakılan karbondioksit gazının sebep olduğunu, karbondioksit gazlarını atmosfere de enerji ve ulaşım sistemlerinin pompaladığını aktardı. Ulaşımda yeni bir model geliştirmek zorunda olduğumuzu anlatan Saker, “Mümkün olduğu kadar özel araç kullanmamalıyız. Bisiklet dünya şehirlerinde artık çok aktif bir ulaşım aracıdır. Şehirlerde bisiklet yolları aynı diğer araç yolları gibi projelendirmelidir. Ben özellikle aktarmalı sistemi öneriyorum. İnsanlar bir toplu taşıma aracından başka toplu taşıma aracına belirli süre içerisinde ücretsiz binebilmeli. Böylece insanlar aktarma sistemine özendirilmeli. Elbette tüm uygulamaları şehir yönetiminden beklememeliyiz. Vatandaş olarak bizler de bu işin ucundan tutmalıyız. Ben de aktarmalı ulaşımı tercih ediyorum ve keyifle şehri tadını çıkartarak istediğim yer ulaşabiliyorum. Herkesin böyle yapması gerekir. Bisiklet yollarını güvenli hale getirmeliyiz. Kentsel dönüşüm projelerine muhakkak bisiklet yolları eklenmelidir” diye konuştu.
“Nüfus yüzde 7 artarken araç sayımız yüzde 30 civarında artmış”
Emniyet Müdür Yardımcısı Önder Dülger, emniyetin diğer kurumlarla ve vatandaşlarla bir bütün olduğunu, sabahtan akşama kadar devamlı iç içe olduklarını, vatandaşın en fazla emniyetle diyalog kurduğunu ifade etti. Emniyet Müdürlüğü´nün ve trafik şubenin kuruluş ile çalışma yöntemleri, sorumlu oldukları alanlar hakkında bilgi veren Dülger, trafik bilincinin ve trafik disiplininin oluşturulmasıyla trafik meselesinin çözülebileceğini anlattı. Bursa’da Ankara istikametine her gün 40 bin civarında aracın, İstanbul istikametine yaklaşık 55 bin aracın, İzmir istikametine ise yaklaşık 73 bin aracın geçişi olduğunu aktaran Dülger, “Tüm bunların denetlenmesi bizlerin sorumluluğunda. 2012´de 2 milyon 680 bin olan nüfusumuz, bugün 2 milyon 900 bine ulaştı. Araç sayısı ise 600 binden 750 bine çıktı. Şoför sayısı ise 850 binden bir milyona ulaştı. Nüfus yüzde 7 artarken araç sayımız yüzde 30 civarında artmış. Nüfus ve araç sayısı arttıkça daha fazla ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası oluyor. En fazla ölümlü kazalar, gece hızın daha fazla yapıldığı, denetimin de az olduğu saatler olan 00 ile 03 arasında oluyor. En fazla yaralamalı kaza 15 ile 18 saatleri arasında oluyor. Özellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarında kazalarda artış yaşanıyor. Herkes kış döneminde daha fazla kaza olduğu düşünüyor. Ancak yağışlı ve karlı havalarda vatandaşlar daha dikkatli seyahat ediyor. Bursa´da 500 bin civarında kişi ve kişilere ceza yazıldığını görüyoruz. Neredeyse iki araçtan birisine ceza yazılmış” diye konuştu.