Osmangazi Belediyesi, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı andı.
Şair Orhan Okay adına bu yıl ikincisi tertiplenen sempozyumda, Türkiye’nin önde gelen edebiyatçıları, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiirlerini ele aldı. Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma, edebiyatseverlerin ilgisi büyük oldu. 4 oturum olarak gerçekleştirilen sempozyuma konuşmacı olarak Ahmet Hamdi Tanpınar’ın asistanı Prof. Dr. Birol Emil’in yanı sıra değerli edebiyatçılar Doğan Hızlan, Hüsrev Hatemi, Abdullah Uçman, Sema Uğurcan, Baki Asiltürk, Handan İnci, Yunus Balcı, Ali Günvar, Armağan Ekici, Habil Sağlam, Alphan Akgül, Metin Mengüşoğlu, Ömer Erdem, Adnan Özer ve Murathan Çarboğa iştirak etti.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Kenan Kır, “Ülkemizde edebiyat alanında çok tanınan ve özellikle Bursa’da Zaman Şiiriyle bilinen Tanpınar’la ilgili belediyemiz 16 yıldır edebiyat yarışmaları düzenlemektedir. Yurt içinden ve yurt dışından önemli katılımlar olmaktadır. Bu yıl şiir dalında düzenlediğimiz yarışmaya, 750 kişi katılmıştır. Belediye olarak maksadımız bu yarışmalarla edebiyat dünyasına yeni yazarlar kazandırmak ve ayrıca okuma yazmayı teşvik etmektir” dedi.
Prof. Dr. Birol Emil de, hocası olan Tanpınar’ı anlattı. Tanpınar’ın çok kültürlü bir insan olduğunun altını çizen Emil, “Yeni Türk edebiyatının 58 yıllık hocası olarak söylüyorum ki, mensubu olduğum yeni Türk edebiyatının en kültürlü ve en büyük üslupçusu Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. İmajlı üslubu getiren ve geliştiren tek üslupçu Tanpınar’dı. Fikir, duygu ve hayalle beslenen eserler ortaya çıkaran tek kişidir” diye konuştu.
Birol Emil, Tanpınar’ın derslerinde hiçbir zaman akademisyen gibi olmadığını belirterek, “Derslerde hem ilim, hem fikir, hem de sanat adamı olarak konuşurdu. Aynı zamanda sanatkar ve şair olarak konuşuyordu. Tanpınar bizi ve Avrupa’yı çok iyi bilen, son 200 yıllık edebiyat tarihinin en büyük ve en kültürlü şairidir ” diye konuştu.
“Tanpınar, batı ve divan şiirini çok iyi bilirdi”
Tanpınar’ın şiirlerini ele alan Doğan Hızlan, “Tanpınar, şiirden anlamayanların başka şeyleri de anlamayacağı kanaatindedir. Şiir her şeydir diyor, gerçekten de öyle. Ben şiirine baktığımda ustası ile arasında bir bağ olduğunu görüyorum. Tanpınar gerçekte kendisi ile şiiri arasına bir mesafe koyuyor. Tanpınar’ın şiirinde daima bir müzik var, kültürellik var, geçmiş var” dedi.
Hızlan, Beş Hececiler ve ondan sonra gelenler ile Tanpınar’ı mukayese ederek, Tanpınar’ın batı şiiri kadar divan şiirini de bildiğini belirterek, “Diğer şairlerin şiirlerine ilişkin de çalışmalar yaptı. O halk şiirinden, halk edebiyatından gelen şair, onu nasıl yapılması gerektiğini söylüyor. Bir mısra bütün bir kainattır diyor. Zamanın anatomisini de yapmak şair için önemli” dedi.
Hüsrev Hatemi ise Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı arasındaki benzerliklerini anlatırken, edebiyata ve eserlerine olan yaklaşımlarındaki benzerliklerini de konuştu. Hatemi, Tanpınar’ın iki şairi de bağdaştıran ancak kendine mahsus eserler ortaya koyduğunu söyleyerek, Tanpınar’ın eserlerindeki üslubunu değerlendirdi.