Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Tüm aile fertlerimizle teravih namazına, sohbete ve mukabeleye katılarak, ramazanın manevi havasını hep birlikte teneffüs edeceğiz.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ramazanda beş vakit namazda olduğu gibi teravihin de camilerde cemaatle kılınacağını belirterek, “Tüm aile fertlerimizle teravih namazına, sohbete ve mukabeleye katılarak, ramazanın manevi havasını hep birlikte teneffüs edeceğiz.” dedi.
Erbaş, Başkanlığın yerleşkesinde düzenlenen 2022 Yılı Ramazan Ayı Faaliyetleri Tanıtım Programı’nda konuştu.
Ramazana yaklaşmanın sevinç ve heyecanı içerisinde olduklarını söyleyen Erbaş, 1 Nisan Cuma akşamı kılınacak ilk teravih namazının ardından 2 Nisan Cumartesi günü tutulacak ilk oruçla ramazana girileceğini anımsattı.
Erbaş, 2 yılı aşkın süredir dünyayı etkisi altında bırakan Kovid-19 salgınına ilişkin yeni dönem tedbirlerine işaret ederek, “Teravihlerimizi, mukabelelerimizi, sahurlarımızı, iftarlarımızı, kısacası ramazan ayını anlamlı ve unutulmaz kılan birçok eşsiz güzelliği bu sene hep birlikte ihya etmenin huzurunu yaşayacağız inşallah.” diye konuştu.
Bu yıl “Ramazan ve Doğruluk” temasıyla ramazan etkinliklerini yapacaklarını bildiren Erbaş, “İnsanı hem dünyada hem de ahirette iyiliğe ulaştıracak en temel ahlaki değer, doğruluktur. Allah’a iman üzere inşa edilen hayat nizamının özünü teşkil eden doğruluk, sözün öze uyması, ihlas ve samimiyet bakımından kalpteki niyetle tutum ve davranışın bir olması demektir.” dedi.
Doğruluğun bütün hayatı kuşatan en temel ahlaki prensip olduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:
“Bireyden topluma, aileden çevreye öznesi insan olan her ilişkinin sağlıklı bir düzlemde ilerleyebilmesi ancak bir güven ortamının tesis edilmesiyle mümkündür. Güven ortamı ise toplumu oluşturan herkesin doğruluğu ve dürüstlüğü şiar edinmesiyle gerçeklik kazanır. Zira yalanın, hilenin, aldatmanın olduğu yerde güven toplumundan bahsedilemez. Doğruluğun olmadığı yerde huzurdan, barıştan, kardeşlikten, dayanışmadan ve yardımlaşmadan bahsedilemez.”
Doğruluğun en çok ihmal edildiği ve yalanın en hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal medya mecralarının geldiğine işaret eden Erbaş, internette ve sosyal paylaşım platformlarında birtakım insanların her türlü yalanı üretip fütursuzca paylaştığını dile getirdi. Erbaş, bir haberin doğruluğunu araştırmadan paylaşarak yalanın yayılmasına sebebiyet vermenin her şeyden önce kul hakkı olduğunu söyledi.
Zor ve sıkıntılı süreçlerde yardımlaşma, paylaşma ve yaraları sarmanın çok önemli olduğunu kaydeden Erbaş, “İyiliklerin karşılığının kat kat fazlasıyla verildiği ramazan ayında ihtiyaç sahibi kardeşlerimize, yoksullara, kimsesizlere, yetimlere el uzatmak, bizler için en büyük manevi kazanım olacaktır. Bu mübarek zamanda bizden bir yardım eli bekleyen kardeşlerimizin sıkıntılarını bir nebze de olsa dindirebilmek, bizim için dünyanın bütün nimetlerine sahip olmaktan daha hayırlı olacaktır.” dedi.
Ramazanın aynı zamanda paylaşma ayı olduğunu vurgulayan Erbaş, ramazanda infak etme ve zekat verme tavsiyesinde bulundu. Erbaş, “Zekat, zenginlerin malındaki fakir ve yoksulların payıdır, hakkıdır. Dolayısıyla zekatı ihmal etmek veya zekat vermekten imtina etmek, hem kul hakkını ihlal hem de Allah katında büyük bir vebaldir.” ifadesini kullandı.
Ramazanın çocukların inanç, ibadet ve merhamet eğitimi için de önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:
“Ebeveynler olarak bizlere düşen, çocuklarımızı bu ayın feyzinden ve camilerimizin manevi atmosferinden azami derecede istifade ettirmenin gayreti içinde olmaktır. Onları İslam’ın hayat veren ve insanı güzelleştiren ilkeleriyle buluşturmaya katkı sağlayacak ortamlar hazırlamaktır. Bu sebeple sahurun bereketini, orucun lezzetini ve iftarın sevincini bizzat tatmaları için onları teşvik edelim, destekleyelim. Vakit namazlarında, teravihlerde, mukabelelerde camilerimizi çocuklarımızla şenlendirelim. Birlikte ibadet etmenin güzelliğini tatsınlar. Zihin ve gönül dünyalarında ramazan ayına dair tatlı hatıralar biriktirsinler.”
Erbaş, 2 yıl aradan sonra tekrar cemaatle teravih namazını kılmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatarak, “Ancak bu süreçte devam eden tedbirlere hassasiyetlere riayet etmemiz lazım. Cami ve mescitlerimizde Başkanlığımızca alınan temizlik ve maske kullanımı gibi gerekli tedbirlerin uygulanmasına devam edilecek. Hastalık belirtileri taşıyan kardeşlerimizin cemaate katılmamalarını istirham ediyorum.” uyarısında bulundu.
Ramazan boyunca irşat faaliyetlerinin büyük oranda yüz yüze gerçekleştirileceğini duyuran Erbaş, “Beş vakit namazda olduğu gibi teravih namazı da camilerimizde cemaatle kılınacak. Tüm aile fertlerimizle teravih namazına, sohbete ve mukabeleye katılarak ramazanın manevi havasını hep birlikte teneffüs edeceğiz. Camilerimiz ve Kur’an kurslarımızda mukabeleler okunacak. Camilerimizdeki mukabeleye katılamayacak olan vatandaşlarımız, ramazan ayı boyunca her gün Diyanet TV’de okunacak mukabeleleri takip edebilir.” dedi.
Müftülüklerce uygun görülen cami ve mescitlerde hatimle teravih namazının kıldırılacağını bildiren Erbaş, Alo 190 Dini Bilgilendirme Hattı’nın ramazan boyunca haftanın 7 günü 08.00-22.00 saatlerinde vatandaşların hizmetinde olacağını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Ramazan ve Doğruluk” temalı kitap, dergi ve diğer basılı, görsel ve sesli materyallerin “ramazan.diyanet.gov.tr” internet sitesinde hizmete sunulacağını belirten Erbaş, Diyanet TV, Diyanet Radyo, Diyanet Kur’an Radyo ve Diyanet Risalet Radyo’da iftar ve sahur programlarının yapılacağını kaydetti.
Türkiye Diyanet Vakfının “Kardeşliğimiz Zekatla Bereketlensin Beklenen Sensin” temasıyla yurt içinde 81 il ve tüm ilçelerde, yurt dışında ise mazlum, mağdur, muhtaç insanların bulunduğu bölgelerde ramazanın manevi iklimini yaşatacağını vurgulayan Erbaş, “Yardım kartları, gıda paketi, iftar kumanyası, bayramlık kıyafet gibi yardımlarla 1 milyona yakın kardeşimize ulaşacağız inşallah.” diye konuştu.