İnegöl Diyanet Gençlik Platformu tarafından düzenlenen ‘Çanakkale’ programı, Niyazi-Kudret Yıldız Erkek Yatılı Kur’an Kursu’nda gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen programa çok sayıda genç katıldı. Diyanet Gençlik Platformu, farklı alanlarda da çalışmaları sürdürerek, gençlerin özellikle manevi değerleri idrak ve uygulama noktasında geniş çaplı hizmet sunuyor.
Bu yıl ilçemizde tamamen aktifleştirilen İnegöl Diyanet Gençlik Platformu, gençlerin dini değerleri kavrama ve uygulama noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle eleştirilen gençliğin aslında çok önemli bir değer olarak gören İnegöl Diyanet Gençlik Platformu, bu anlamda gençlerin yetişmesine öncülük ediyor.
Platformun son programı ise 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeni ile günün anlam ve önemine değinen programı oldu.
Niyazi-Kudret Yıldız Erkek Yatılı Kur’an Kursu’nda gerçekleştirilen programa çok sayıda genç katılırken, Uzman İmam Hatip Levent Cihangir tarafından ‘Çanakkale’ temalı seminer verildi.
Öte yandan bir Çanakkale gazisinden kalma olan bazı eşyaları da öğrencilere gösteren Cihangir, seminerde şu ifadeleri kullandı:
“Bugün çok özel bir gün. Bugün bizlerinde eğer rahat bir şekilde gezebiliyorsak bu toprakların, birilerine borçluyuz. Eğer gece rahat uyuyabiliyorsak, borçlu olduğumuz birileri var. Bu gece o dedelerimiz, bu vatanı bize emanet edenler, mukaddesatımızı koruyup emanet edenleri anmak için buradayız. Orada canlarını feda eden dedelerimizi anmak için buradayız. Onların torunları olarak sizlerde, ‘Evet biz buradayız’ Allah hepinizden razı olsun”
BOĞAZ ONLARA ZEHİR OLDU
Çanakkale öyle bir yer ki, düşünün merminiz yok, topunuz yok, tüfeğiniz yok, var olanlarda çok az ama karşı tarafa değiş 1, değil 2, değiş 3, onlarca güçlü devletin birleşip donanmalarla üstünüze geldiği, sizin karşı koyabileceğiniz bir tane silahınız var. Metrekareye 6 bin tane merminin düştüğü bir yerdir Çanakkale. Düşman ordusu geliyor, ilk geçecekler orayı, bir bakıyor ki çok zor bir şey burayı geçmek. Çünkü tabyalarda iki bin tane top var. Fransız komutan diyor ki çok zor. Ama aslında neydi biliyor musunuz? Bin 800 tanesi soba borusu. 200 tanesi gerçek top. Onlar aynı zamanda o imanlarının vermiş olduğu güç ile bir akıl kullanıyorlar. İlk gelişlerinde o Fransız gemisi, komutan bir yüzbaşını çağıyor diyor ki, ‘Olur ki denizi geçeceğiz ama mayın döşemiş olabilirler’ diyor. Oraya mayın döşeyen bir gemi var; Nusret Mayın Gemisi. Aslında Nusret Mayın Gemisi’nin döşemiş olduğu o mayınları temizlediler. Bir olay oluyor, aynı zamanda savaş bir zekadır. Onun donanması var, kısıtlı sayıda mermin var ama zerka… Bir yüzbaşını çağırıyor diyor ki sen önden git, o mayınlarını temizledikten sonra biz büyük gemileri geçirelim. Bu da gidiyor döşenmiş olan mayınları temizliyor. Bizimkiler, şöyle düşünüyor; bunlar o bizim döşemiş olduğumuz mayınları temizlemiş olabilirlerde. Savaş karşı hamler. O gece Nusret Mayın Gemisi tekrar mayın döşüyor. Mayınları dik döşedi. Normal savaş stratejisinde farklı ama o dik döşedi. Bir sebebi vardı; 1 tane ortaya mayın koydu. Bunlar mayınların temizlendiğini düşünüyordu zaten. Gemilere yol verdiler, gemiler giderken sıkıntı yok. Gemi geldi tam topun menziline girip bir tane top mermisi yiyince, ne oldu diye geri dönmeye çalışınca dikine döşenmiş olan mayınlara hepsi çarptı. Dönerken çarptılar. Derken, o boğaz onlara zehir oldu”
BİZİM BÜYÜKLERİMİZDE O İMAN VARDI
“Çok güçlü gemileriniz olabilir. Ama bir şey var ki o yoksa, her savaşı hayatınızda kaybedersiniz. Bir şey varsa, az da olsanız her zaman galip gelirsiniz. O bir şey; İmanınızdır. Bizim büyüklerimizde o iman vardı. O imanla yola çıktılar”
Programın sonunda ise gençlere Çanakkale menüsünde yer alan üzüm hoşafı ikram edildi.
HABER: SERHAT ÇİÇEK