Türk siyasi tarihine “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde, radyo kanallarında bazı ezgilerinin çalınması yasaklanan Grup Genç solisti İzzet Okumuş, o günleri hala üzüntüyle hatırlıyor.
Grup Genç solisti İzzet Okumuş, AA muhabirine, Pendik İmam Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde eğitim hayatına devam ederken 28 Şubat sürecinin başladığını söyledi.
Okumuş, başörtülü öğrencilerin içeri alınmamasına tepki olarak üniversitede derslere girmediklerini belirtti.
O sırada eylemlere katıldığını ve üniversitelerde yasağın kalkması için çalışmalar yaptığını anlatan Okumuş, diğer yandan da kurucuları arasında olduğu müzik grubu Grup Genç ile eserler seslendirmeye devam ettiğini dile getirdi.
O zamanki atmosferde Afganistan’ın, Bosna’nın, Mescid-i Aksa’nın ve Kudüs’ün gündemde olduğunu ve sivil toplum kuruluşlarının bu konularda düzenlediği çeşitli etkinliklerde grup olarak sahneye çıkıp eserlerini söylediklerini dile getiren Okumuş, İstanbul Üniversitesinin Beyazıt’taki ana yerleşkesinde ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin önündeki eylemlerde de ezgilerini seslendirdiklerini anlattı.
Anadolu’daki birçok radyo kanalında da eserlerinin çalındığına değinen Okumuş, şunları kaydetti:
“Bizim ortaya çıkışımızdaki süreçte yani 90’lı yıllarda, vatan coğrafyası ile gönül coğrafyası arasında his rabıtasını kurmak ve kuvvetlendirmek adına sanatı bir yol ve yordam olarak gördük. Eserlerimizde ümmet vurgusu, millet vurgusu bu manada ön plana çıktı. Yeryüzünde maruz kalınan sömürgeye karşı bir araya gelmenin yegane reçetesinin, kadim değerlerimiz olduğuna inanıyoruz. Bu kadim değerler etrafında söz söylemenin, soluk tüketmenin de kıymetli bir şey olduğuna inanıyoruz. Bunun için o dönem sanat üretmeye başladık. Söz yazdık, beste yaptık. Bugün de hala bu değerler etrafında söz söylemenin eskisine nazaran çok daha kıymetli olduğuna inanarak, söz söylemeye, beste yapmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz inşallah.”
Grup Genç solisti İzzet Okumuş, eserlerinin şiddet içermediğini, bir itiraz içerdiğini, genç kuşağın da kendilerine teveccüh gösterdiğini dile getirdi.
Bu durumun o dönemki idarede rahatsızlık oluşturduğuna dikkati çeken Okumuş, şöyle konuştu:
“28 Şubat dönemindeki idare, millet ve ümmet değerlerine dönülmesini engellemek için her türlü yöntemi denedi. Bizimle ilgili kısımda ise katıldığımız çeşitli etkinliklere izin vermediler, iptal ettiler. Biz de sahneye çıkamadık. ‘Örtü Uğruna’, ‘Şehitler Ölmez’, ‘Mescid-i Aksa’ ve ‘Kara Zulüm’ gibi eserlerimiz Özel FM ve Akra FM gibi radyo kanallarında çalınınca bunları yasakladılar. Bu radyolardan bazılarına uyarı cezası, bazılarına ise yayın durdurma cezası verdiler.”
O dönemde eserlerinin, radyolarda yasaklanmasının kendilerini üzdüğünü anlatan Okumuş, “Eserlerde dile getirdiğimiz sözlerin hakikat çabası olduğuna ve bu çabaya karşı yapılan uygulamanın da yanlış olduğuna inanıyoruz. Karşınızdaki insan da onu yasaklama gücüne sahip ve yasaklıyor. İşte mücadele dediğimiz şey de bu.” diye konuştu.
28 Şubat zihniyetinin, toplumun medeniyet değerlerini zorla dönüştürmeye çalıştığına işaret eden Okumuş, şunları anlattı:
“28 Şubat, ticaretten siyasete, kültürden sanata, sosyal hayattan özel hayatımıza kadar her şeyimizi, birilerinin kendi siyasi anlayışlarına göre şekillendirme çabasının bir örneğiydi. Bunu denediler, hala da deniyorlar. Bir toplumu istedikleri şekilde dönüştürüp, kültürel değerlerinden koparmak için neler yapılması gerekiyorsa onu yaptılar.”