Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin savaş nedeniyle bölgeden kaçan insanların ihtiyaçlarının karşılanması için 26 milyar dolar katkı sağladığına dikkat çekerek, BM’ye bağlı 200 ülkeden gelen yardımın 500 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Dünyada 55 milyona yakın mülteci olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Avrupa, Amerika veya başka ülkeler ne kadar sınırlarını duvarlarla örerlerse örsünler dünyanın bu gerçeğinden kurtulamazlar” dedi.
Başbakan Yıldırım, 26 Ocak Dünya Gümrük Günü dolayısıyla TOBB’da düzenlenen kutlama programına katıldı. Burada konuşan Yıldırım, Dünya Gümrük Örgütü tarafından 2016’da dijital gümrükler temasının belirlendiğini belirterek, Türkiye’nin bu temaya uygun olarak birçok faaliyeti başarıyla tamamladığını dile getirdi. Yıldırım, bu sene için ise veri analizi teması altında, etkin sınır yönetimi için veri analizi sloganının benimseneceğini ve teşvik edileceğini belirterek, “Bu yılki tema çerçevesinde hem gümrük idareleri, hem gümrük işlemlerine katkıda bulunan özel sektör kuruluşları veri analizlerinin gümrük çalışmalarına sağladığı katkıya dikkat çekecekler. Ayrıca veri analiz ekseninde ortaya konulan çalışmaları paylaşma fırsatı bulacaklar” diye konuştu.
“Gürcistan ile E-tır pilot projemizi uygulamaya koyduğumuzu ilan ediyorum”
Yıldırım, uluslararası işbirliği ile taşımacılık hizmetinin etkinleştirilmesinde geçen sene yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız tır sistemine ilişkin teknik alt yapısı hazırlanan E-tır projesine öncülük etti. E-tır projesi ile ulusal gümrük sistemleri ve diğer paydaşlar arasında güvenli veri alışverişi sağlamayı ve eşyanın ülkeler arasında düzenli ve güvenli aktarımını imkan dahiline sokuyor. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ve Uluslar arası Karayolu Birliği ortaklığında komşumuz İran ile 27-28 Kasım 2015 tarihinde fiilen başladığımız E-tır uygulaması bu yılın Şubat ayında tamamen yürürlüğe girmiş olacak. Başarıyla tamamlanan pilot proje çerçevesinde İran, Türkiye tırları elektronik teminat kullanmak suretiyle bütün işlemlerin ve bilgi aktarımını karşılıklı olarak elektronik ortamda gerçekleştirecekler. Bu projeye ne mutlu ki pilot uygulama boyunca başarıyla gerçekleştirildiğine şahit olduk. Sonuçların BM bünyesindeki tır sözleşmesine taraf 70 ülkeyle de paylaşıyoruz. Komşu Gürcistan ile de bu sene içerisinde tamamlamayı planladığımızı E-tır pilot projemizi uygulamaya koyduğumuzu burada ilan etmek istiyorum. Bu projeyle gümrükten, gümrüğe gerçek bir bilgi değişimi sağlanmış oluyor. Ayrıca ticaretin kolaylaştırılması konusunda bir takım etkinlikler düzenlendi, ödül alan, panele katılan herkesi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“Gümrük kapılarımız ülkemizin dış dünyaya açılan yüzüdür. Dünya ile bütünleştiğimiz noktalardır” diyen Yıldırım, “Bu kapılarda yaşanan olaylar, sıkıntılar ülkenin imajına zarar verir. Gümrükler güvenlik kadar önemlidir. Bu konunun ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu geçen yıl yaşadığımız bir hadiseyle çok açık gördük. Cumhuriyet tarihinin deniz yoluyla tek seferde yapılan en büyük kaçakçılığı titiz çalışmalar sonucunda engellendi. 30 milyon değerinde 100 tonu aşkın bir sigara kaçakçılığı önlenmiş oldu. Bu tarihi başarıdan dolayı Gümrük ve Ticaret Bakanımızı ve ekibini tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Gümrükleri, taşımacılığı para kazanma amacına dönüştürürsek bilmeden ayağımıza sıkmış oluruz”
Yıldırım, küresel ticaretin 2009 küresel kriziyle beraber küçülmeye başladığına dikkat çekerek, dünyanın bir anlamda zenginleşmesinin yavaşladığını, hatta bazı yerlerde fakirleşmeye başladığını vurguladı. Bu küresel ticaretin daraldığı ortamda gümrüklerin sıkıldığı takdirde işlerin daha da kötüye gideceğini işaret eden Yıldırım, “Amaç ticaretin geliştirilmesi, karşılıklı ticaretin arttırılmasıdır. Araç ise taşımadır, gümrüklemedir. Aracı amaç haline getirdiğimiz zaman bundan herkes zarar görür. Gümrükleri, taşımacılığı para kazanma amacına dönüştürürsek bilmeden ayağımıza sıkmış oluruz. Ticaret kısıtlanır, ticaret yavaşlar ve bundan alanda, satanda herkes kaybeder. O yüzden gümrüklerde şüphecilikten ziyade alt yapıyı bütün yönleriyle tesis edip gerekli emniyet tedbirlerini almak, malın, sermayenin, insanların serbestçe hareket etmesini sağlamak nihai hedef olmalıdır. Dört özgürlüğe bütün dünyanın ihtiyacı var. Malların, hizmetlerin, sermayenin ve insanların serbest dolaşımı. Bu evrensel insan hakkıdır ve bu hakkın mutlaka eninde sonunda küresel anlamda tahakkuk etmesi şarttır” değerlendirmesinde bulundu.
“Duvarlar örerek, duvarların yüksekliğini arttırarak dünyadaki huzursuzluğun önüne geçemeyiz” ifadesini kullanan Yıldırım şunları kaydetti:
“Dünyadaki huzursuzluğun önüne geçmenin yolu adil olmaktan, güçlünün daha az güçlü karşısında insanlık normlarına uygun olarak hareket etmekten geçer. Bunun için bölgemizde son 6 yıldan beri yaşanan savaşlarda Türkiye’nin ortaya koyduğu fedakarlığı, 3 milyon yerinden, yurdundan edilen insanlara bağrını açtığı ve onlarla ekmeğini paylaştığı dikkate alınırsa bu noktada gelişmiş dünya ülkelerinin konuşmaktan fazla bir katkısı olmadığını kolayca görebiliriz. Türkiye bugüne kadar Suriye’den, Irak’tan, bölgeden kaçan insanlara 26 milyar dolar kendi öz bütçesinden katkı sağladı, onların her türlü ihtiyaçlarını karşıladı. Ama buna rağmen bakıyoruz BM’ye bağlı 200 ülkeden gelen para 500 milyon dolar civarında. Bu ibret verici bir şeydir. Dayanışma, küresel dayanışma bugünlerde lazımdır. Onun için bütün insanlığı, bütün dünya milletlerini bölgemizde yaşanan bu insanlık dışı drama daha duyarlı hale gelmesini bekliyoruz. Şimdi 55 milyon mülteci var. Dünyadaki 200 ülkenin belki de 150’sinden fazlasının nüfusundan daha fazla mülteci var anlamına geliyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Avrupa, Amerika veya başka ülkeler ne kadar sınırlarını duvarlarla örerlerse örsünler dünyanın bu gerçeğinden kurtulamazlar. Bunun yolu küresel barış, küresel adalet, bölgesel barış, bölgesel adaletten geçiyor. Türkiye bu anlamda sadece mültecileri 6 yıldır ülkesinde misafir etmiyor, onlara gereken her türlü imkanı sağlamıyor aynı zamanda Suriye’de devam eden bu anlamsız savaşın sona erdirilmesi için özellikle son 6 ay içerisinde çok büyük inisiyatifler alıyor. Bugün Allah’a şükür Suriye’de ortaya koyduğumuz bu tutum bir çözümün de başlangıcı olmuştur. Suriye, Rusya ve İran’ın müştereken hareketiyle birlikte ateşkes sağlanmış ve kan dökülmesi durmuştur.”
“1 yılda güvenlik ve kaçakçılığı önlemek için 60 milyon yatırım yapıldı”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise 1 yılda güvenlik ve kaçakçılık önlemek için 60 milyon TL yatırımın yapıldığını belirterek, kara kapılarının tamamında ve ticari hacmi yüksek limanlarda X-ray cihazının olduğunu ifade etti. Tüfenkci, gümrük maliyetinin düşürülmesi konusundaki çalışmaların da sona erdiğine işaret etti.