Anadolu Aydınlar Ocağı toplantısı Erenköy’deki Kazım Karabekir Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Onur konuğu olarak Emekli Tümgeneral Tarık Özkut’un ve Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek’in yer aldığı toplantıda, ülkemizin karşı karşıya geldiği son derece önemli güncel konular ele alındı.
Erenköy’deki Kazım Karabekir Kültür Merkezinde yapılan Anadolu Aydınlar Ocağı toplantısında Kıbrıs’ta son oyunlar, 20 YANVAR (Rusların 20 Ocak 1990 günü 65 bin kişilik bir ordu ile Azerbaycan’ı işgali), Amerikalı Gazeteci Clarence K. Streit’in 1921 Milli Mücadele günleri hatıraları ve Bilinmeyen Türkler konusu, Fırat Kalkanı, Iraktaki gelişmeler, Koalisyon güçlerinin hareketi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumu, Ekonomimiz, Milli İstihbarat ve Milli Güvenlik, Yeni Anayasa ve Başkanlık gibi konular ele alındı.
Prof. Dr. İbrahim Öztek, 20 YANVAR veya KARA 20 OCAK ile ilgili açıklamasında, “20 yanvar/20 ocak, Azerbaycan Türk’ü veya Türk’lük için yas ve matem günü değildir. Bugün Azerbaycan Türk’ünün, acımasız Sovyet rejimine karşı şahlanışı, zincirlerini parçalayarak, bayraklaşmasıdır. O günün şehitlerine ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rusların korktuğu oldu ve Azerbaycan’ın bağımsızlık aşkı dev gibi bir ateş oldu ve tüm Sovyet cumhuriyetlerini sardı. Sonunda o koca İmparatorluk parçalandı ve çöktü. Sovyet rejimi altında inleyen 15 cumhuriyet daha özgürlüğüne kavuştu. Şimdi bu cumhuriyetler Azerbaycan için şükran günü düzenlemeli değil mi?” dedi.
Eski GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanı Emekli Tümgeneral Tarık Özkut ise Amerikalı Gazeteci Clarence K. Streit’in 1921 Milli Mücadele günleri hatıraları ve Bilinmeyen Türkler konusunu işledi. Özkut Paşa, “Ülkemizde yeterince bilinmeyen bu konuda; Clarence’nin Atatürk’le yaptığı röportajda, Atatürk hakkında ’Beni Türk konukseverliğiyle karşıladı. Benimle 2 saat boyunca Fransızca konuştu. Yakışıklı, güzel görünümlü, çok düzgün giyimli, düzgün konuşan, fiziksel açıdan yakışıklı, yapılı, 40 yaşında olmasına rağmen, çok daha genç görünen idealist bir insandı. Fakat onu gözlüklü ve kalpaksız gördüğünüzde bir profesör izlenimi veriyordu.’ dedi.
Clarence’in, Atatürk’ten duydukları, Cumhuriyet, demokrasi, çağdaşlık fikirleri, Halide Edip’le tanıştıktan sonra tanıdığı Türk kadını, Türkiye’deki eğitim, çocukların, köylülerin yaşam tarzları candanlığı karşısında şaşkına dönüyor. Gördükleri ve duyduklarına inanamıyordu. Çünkü Anadolu’ya gelmeden önce son derece ön fikirliydi. Ona Türkler barbar, Atatürk bir isyancı, hayalperest, kendini bilmez bir diktatördü denmişti.
Clarence, İzlenimlerini yüz kadar fotoğrafla süsledikten sonra hazırladığı kitabını ne Paris’te, ne Amerika’da ne de bir başka bir yerde bastırma imkanı bulamadı. Zira Türk düşmanı batılılara, Türkler ve Atatürk hakkındaki olumlu izlenimlerini bir türlü kabul ettirememişti. Clarence daha sonra 1923-1925 yılları arasında da hayran kaldığı Türkiye’de görev yaptı. Hazırladığı kitap, 2007 yılında Bahçe Şehir Üniversitesinde görev yapan Amerikalı profesör Heath W. Lowry tarafından bastırılır” dedi.
Daha sonra Prof. Dr. Öztek, son zamanlarda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Öztek, “Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri üzerine oynanan oyunların, gizli servisler ortaklığında bir tarikat oyunu olduğu ve bunun 15 Temmuz gecesi gün ışığına çıktığı herkesin malumudur. Aldatılan, kullanılan, vaatlerde bulunulanlar, kişiler olmasına karşın, komuta kademe sistemlerinin, askeri lise ve harp okullarının GATA’nın, askeri hastanelerin, askeri yargı sisteminin günahı nedir? Sivil okullardan ancak personel subayı yetiştirebilirsiniz. Subay; vatan millet sevgisini, vatanı için savaşılmasının önemini, şehadet ruhunu askeri orta okul ve askeri liselerde öğrenir. Bu ruhu daha sonra veremezsiniz. O yaştan sonra vatan için ölmek yerine, öz çıkarları için yaşamak ruhu gelişmeye başlar. Harp cerrahisini bilmeyen doktorlar, savaş yaraları ile baş edemezler.
Milli güvenlik ve milli istihbaratımızdaki zafiyet, Rus Büyükelçisi Karlov’u El Nusra adına bir Türk polisi tarafından öldürülmesi ile doruğa ulaşmıştır. Batılı ajanlar yanı sıra doğulu teröristler Türk toplumunda huzuru yok etmeye devam edeceklerdir. Geleceğimiz için, Türkiye’ye yakışır gerçek milli ve ilmi istihbarat ve güvenlik teşkilatları yeniden ve temelden inşa edilmelidir” diye konuştu.
Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusunda ise Öztek, “Milletimizin son derece önemli edinilmiş anayasal hakları vardır. Bu haklar Cumhuriyet, demokrasi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, laiklik, sosyal devlet anlayışı gibi medeniyet, çağdaşlık ve özgürlükçü haklardır. Türkiye’de kim yaşarsa yaşasın, adı ne olursa olsun, ’Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran halka Türk milleti denir’ prensibi unutulmamalıdır. O nedenle tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek dil diyen yöneticiler, bu sözlerini zaman zaman unutarak, başka bir dil kullanmamalıdır” şeklinde konuştu.
Toplantının sonunda sorulan sorular, Em. Tümg. Tarık Özkut ve Prof. Dr. İbrahim Öztek tarafından cevaplandırıldı. Toplantının onur konuğu olarak Özkut Paşaya Anadolu Aydınlar Ocağının şilti ve bayrağı takdim edildi.