İngiltere 30 yıl sonra ilk kez bir kömür madeni projesine onay vermesi nedeniyle, iklim aktivistleri, sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ve kamu temsilcileri tarafından iklim politikalarında “ikiyüzlü” olmakla eleştiriliyor.
İngiliz Kalkınma ve Sosyal Konut Bakanı Michael Gove’un 7 Aralık’ta ülkenin kuzeybatısındaki Cumbria bölgesindeki bir kömür madeni projesine onay verdiği açıklandı.
Bu kararla, İngiliz hükümeti 30 yıl sonra ilk kez ülkede bir kömür madeni projesini onaylamış oldu. Yaklaşık 165 milyon sterlin yatırım yapılacak projenin İngiltere’nin sera gazı emisyonlarını yıllık 400 bin ton artıracağı tahmin edilirken, üretilecek kömürün çelik üretiminde kullanılacağı ifade edildi.
Öte yandan, İngiltere, geçen yıl Glasgow’da ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26) “kömürü tarihe gömmek için” yoğun çaba harcamış ve COP26 Başkanı Alok Sharma, zirvenin sonuç bildirgesinde “kömürden çıkış” yerine “kömür kullanımının azaltılmasına” ilişkin maddenin yer aldığını gözyaşlarıyla özür dileyerek açıklamıştı.
Bu zirvenin üzerinden henüz bir yıl geçmişken İngiltere’nin 30 yıl aradan sonra ilk kez ülkede bir kömür madeni projesine onay vermesi, dünyanın birçok bölgesinden iklim aktivistleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iklim uzmanları ve kamu temsilcileri tarafından eleştiriyle karşılandı.
Birçok kişi özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla, İngiltere’yi iklim değişikliğiyle mücadele politikalarında ikiyüzlülük ve yeşil aklamayla suçladı.
Karara ilk tepki gösterenlerden biri olan İngiltere İklim Değişikliği Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı John Gummer, kömürden çıkışın sıfır emisyona ulaşmakta en net yol olduğunu belirterek, “Bu kararı kınıyoruz. Bu karar, küresel emisyonları artırırken, ülkenin net sıfır emisyona ulaşma çabalarını da baltalıyor.” ifadelerini kullandı.
Düşünce kuruluşu Powershift Africa Direktörü Muhammed Adow, İngiltere’nin bir iklim lideri olduğunu iddia ettiğini fakat bu kararıyla sicilini altüst ettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Ana hedefi kömür çağının sonunu getirmek olan COP26’ya ev sahipliği yaptıktan 12 ay sonra yeni kömür madenine onay vermek ikiyüzlülüğün zirvesi. Kömür kullanımının azaltılmasına ilişkin karar COP26’daki nadir olumlu sonuçlardan biriydi. İngiltere şimdi bunun altını kendisi oydu. İklim krizinin etkilerine karşı en kırılgan durumda olan insanlar bu kararı dehşetle izliyor. Umalım ki iklim sağduyusu galip gelsin.”
CCC İcra Direktörü Chris Stark ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Söylemesi inanılmaz ama kömürden çıkış için son yıllardaki tüm tartışmalara rağmen bugün İngiltere’de bir kömür madenine onay verilmesini konuşuyoruz. Bu, geçmişin teknolojisini destekleyen ve yeni iş imkanları yaratmak için oluşturulmuş çok kötü bir yol. Söz konusu karar, iklim önceliklerimizle ilgili diğer ülkelere tamamen yanlış sinyaller gönderiyor. Ne yazık ki İngiltere’nin küresel iklim tartışmalarındaki etkisi bugünkü kararla oldukça azaldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Enerji Dönüşümleri Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adair Turner ise kararı “iklim vandalizmi ve ekonomik aptallık” olarak nitelendirdi.
Fiji Başbakanı Frank Bainimarama Twitter hesabından, İngiltere’nin yeni kömür madeni kararına “Glasgow İklim Paktı’nda savaştığımız gelecek bu mu? Fosil yakıtların kullanımı sonlanmalı, artmamalı.” diye tepki gösterdi.
Greenpeace İngiltere Bilim İnsanı Doug Parr, daha önce İngiltere’yi iklim lideri olarak görenlerin bu onayın ardından düşüncelerini değiştireceğini ifade ederek, “İngiliz hükümeti bu kararla iklim liderliğinden ziyade iklim ikiyüzlülüğünde bir süper güç olma riskiyle karşı karşıya.” değerlendirmesinde bulundu.
Afrika Enerji Odası Başkanı NJ Ayuk ise, “Kral kömür geri döndü. Petrol ve gaz şirketlerini ve doğal gaz kaynaklarını kullanmak isteyen Afrikalıları şeytanlaştıran bu insanlar, şimdi yeni kömür madenleri açıyor.” ifadelerini kullandı.
Temiz teknoloji analisti Gniewomir Flis de Twitter hesabından tepki göstererek, “İngiltere’nin yeni kömür madeni kararı sadece kendi iklim hedefleriyle çelişmiyor. Bu açıkça fark edilen bir ikiyüzlülük ve Glasgow mirasını yok etmek için tek yönlü bir bilet.” diye açıklama yaptı.
ABD merkezli uluslararası düşünce kuruluşu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün kararın ardından yayımladığı bir analize göre, üretilen kömürün çelik sektöründe kullanılacağı açıklanmasına rağmen, Avrupa’daki çelik üreticileri hükümet desteğiyle düşük karbonlu üretim sistemlerine geçmeye çabalıyor.
Söz konusu madenden üretilen kömürün ancak küçük bir miktarının çelik üreticileri tarafından kullanılabileceği öngörülürken, kararın Avrupa’daki çelik sektöründe devam eden dönüşümle tamamen zıt yönde olduğu vurgulanıyor. Avrupa’daki çelik sektörü, küresel piyasalarda rekabetçi olmak için hidrojen başta olmak üzere düşük karbonlu kaynaklara geçiş yapıyor.