Yılmaz, Pakistan Başbakanı Şerif, Pakistanlı bazı bakanlar ve diğer yetkililerle Pakistan MİLGEM Projesi’nin dördüncü gemisi PNS TARIQ’ın Karaçi Tersanesi’ndeki denize indirilme törenine katıldı.
Törendeki konuşmasına, Pakistan’ın Hayber Pahtunhva eyaletinde, koalisyon hükümeti ortaklarından İslam Uleması Cemiyeti Partisinin kongresini hedef alan 30 Temmuz’daki terör saldırısını kınayarak başlayan Yılmaz, uluslararası barış, güven ve istikrarı hedef alan terörün her türlüsünün karşısında olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımcılara selamını ileten Yılmaz, 2018 yılından bu yana Türkiye-Pakistan işbirliğiyle yürütülen bu önemli projeye katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Pakistan ve Pakistanlıların, Türk milleti nezdinde müstesna bir yere sahip olduğuna işaret eden Yılmaz, Türkiye ve Pakistan’ın, geçmişi yüzyıllara dayanan derin tarihi ve kültürel bağlarla birbirlerine sarılmış iki ülke olduğunu vurguladı.
Yılmaz, tarih boyunca, iki ülke ve halkın özellikle zor zamanlarda gösterdiği dayanışma ve karşılıklı desteğin benzersiz olduğunu vurgulayarak 2022 yılında yaşanan sel felaketleri sırasında, Türkiye’nin tüm imkanlarıyla Pakistan’ın yardımına koştuğu gibi, Pakistan hükümeti ve halkının da şubat ayında Türkiye’de meydana gelen deprem felaketi sonrasında hiç tereddüt etmeden, tüm imkanlarıyla emsalsiz bir dayanışma gösterdiğini ifade etti.
Türkiye ve Pakistan’ın stratejik bir vizyonla, dostluğu ve potansiyeliyle uyumlu şekilde günden güne dayanışmasını geliştirdiğinin ve derinleştirdiğinin altını çizen Yılmaz, savunma sanayinin, bu vizyonunun en önemli sacayaklarından birisini oluşturduğunu kaydetti.
Yılmaz, kapsamı korvet inşasının yanı sıra, denizaltıların modernizasyonu, eğitim uçakları ve helikopter satışına kadar uzanan savunma alanındaki işbirliğinin, kırılganlığı gittikçe artan küresel güvenlik ortamında daha da önemli hale geldiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Pakistan, dünyanın en kritik hatlarının kesiştiği noktalardan olan Güney Asya’da stratejik bir konumda yer almaktadır. Kadim kültürü ve zenginlikleriyle, tarih boyunca dünyanın gözbebeği olan bu bölge, özellikle, Kovid-19 salgınının ardından tedarik zinciri ve lojistik açısından küresel ilginin merkezine oturmuştur. Türkiye gibi Pakistan da sınırlarının hemen yanı başındaki istikrarsızlıklara bağlı olarak terörizm gibi çeşitli sınamalarla karşı karşıyadır. Pakistanlı kardeşlerimizin, aynı anda, özellikle terör örgütlerinin saldırıları gibi birçok tehditle mücadele etmek zorunda olduklarını biliyoruz. Terörün her türlüsüyle 40 yıldır mücadele eden bir ülke olarak, Pakistan halkının çektiği acıların ve ödediği bedelin farkındayız.”
Türkiye’nin, özellikle savunma kapasitesindeki son atılımlar sayesinde, bölgesinde önemli bir küresel aktör haline geldiğini ve savunma sanayindeki dış bağımlılığını, 20 yıllık kısa bir zaman dilimi içerisinde yüzde 80’den yüzde 20’lere düşürdüğünü belirten Yılmaz, 2002 yılında 62 olan savunma projesi sayısının bugün 850’yi geçtiğini, savunma projeleri bütçesinde 2002 yılındaki 5,5 milyar dolardan, ihale sürecindekiler de dahil olmak üzere şu anda 90 milyar dolarlık hacme ulaşıldığını bildirdi.
Yılmaz, savunma sanayi ihracatının 2023 yılının ilk yarısında 2,4 milyar dolara yükseldiğini, bu rakamın yıl sonunda 6 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini anlatarak, tüm bu ilerlemeler sayesinde, Türk gemi inşa sektörünün de son 20 yılda şaha kalktığını kaydetti.
Türkiye’nin, halihazırda savaş gemisini inşa eden 10 ülke arasında olduğunu dikkati çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, kendi ihtiyaçlarının ötesinde, dünyanın birçok gelişmiş ülkesi için de gemi inşa etmektedir. Savunma alanında geliştirdiğimiz kapasite sayesinde, müdahil olduğumuz süreçleri, kimsenin icazetini alma ihtiyacı duymadan, kendi irademizle yönetme kabiliyetine sahibiz. Küresel barış ve istikrarın tesisi, savunma sanayinde adil bir dengenin kurulmasına bağlıdır. Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde milli savunma sanayimizi geliştirdikçe bölge ve dünya barışına vereceğimiz katkının da artacağına inanıyoruz. Savunma sanayinde elde ettiğimiz bilgimizi, tecrübemizi ve teknolojimizi dostlarımızla paylaşmaya her zaman hazırız. Pakistan’la ortak projelerimiz de bu yaklaşımımızın güzel bir tezahürüdür.”
Yılmaz, kardeşlik hukuku gereği, Pakistan’ın askeri altyapısının güçlendirilmesi çabalarına katkıda bulunmaktan mutluluk duyduklarını dile getirerek Pakistan Donanması için MİLGEM sınıfı dört korvetin inşa projesinin hiçbir gecikme olmaksızın, belirlenen takvim içerisinde devam ettirilmesini sağladıklarını ifade etti.
Yılmaz, ikisi Pakistan’da, diğer ikisi de Türkiye’de inşa edilen gemilerin yapım süreçlerinin birer birer tamamlandığını anlatarak, 2021 yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BABUR korvetinin İstanbul’daki suya indirilme törenine Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi’yle katıldığını, 2022 Mayıs ayında BADR korvetinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın videomesaj gönderdiği bir törenle Karaçi’de suya indirildiğini, geçen yıl kasım ayında ise KHAIBAR korvetinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in katıldıkları bir törenle İstanbul’da suya indirildiğini hatırlattı.
Bugün Karaçi’de, Pakistan MİLGEM projesinin dördüncü ve son korveti TARIQ’ınn suya indirilme törenine şahitlik etmekten büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Yılmaz, bu dört geminin, Türk savunma sanayi tarafından geliştirilen en modern silah ve sensör sistemleriyle donatıldığını söyledi.
Yılmaz, hava savunmadan denizaltı savunmaya kadar her türlü askeri görevi icra edebilecek bu dört geminin teslimatlarının 6’şar ay arayla yapılacağını ve ilk teslimatın çok yakında başlayacağını anlatarak, “İlki bu yıl olmak üzere planlanan tarihlerde Pakistan Deniz Kuvvetlerine teslim edilecek tüm gemilerin, üstün teknolojileri sayesinde oyunun kurallarını değiştirecek şekilde başarılı görevler üstleneceklerine yürekten inanıyorum. Savunma sanayi alanındaki birikimlerimizi dostlarımızla paylaşma irademizin bir göstergesi olan Pakistan MİLGEM Projesi’ni daha büyük işbirliklerinin de habercisi olarak görüyoruz.” diye konuştu.
Pakistan ile helikopter ve uçak da dahil olmak üzere birçok farklı alanda savunma sanayi alanında işbirliği yapmaya devam ettiklerini belirten Yılmaz, bu projelerin adım adım hayata geçirilmesinin, iki ülke arasındaki dostluğu güçlendirip perçinleyeceğini kaydetti.
Yılmaz, Türkiye-Pakistan savunma işbirliğinin sağlamlaştırılmasının, ulusal çıkarların örtüştüğünün de nişanesi olduğunu ifade etti.
MİLGEM Projesi’nde emeği geçen tüm yetkililere ve paydaşlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına teşekkür eden Yılmaz, konuşmasının sonunda, Türkiye ve Pakistan’dan projeye katkıda bulunan işçi, teknisyen ve mühendisleri kutlayarak, “Türkiye ile Pakistan arasındaki köklü bağların en somut örneklerinden biri olarak gördüğümüz bu projenin hayırlı olmasını diliyorum. TARIQ korvetinin denizi sakin, pruvası neta olsun. Yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu.” ifadesini kullandı.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise ortak işbirliği temeline dayanan MİLGEM projesinin Türkiye ile Pakistan arasındaki stratejik ortaklıkta önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, yeni teknolojilerde ve ortak savunma üretiminde ikili savunma işbirliğinin artırılmasının önemine dikkati çekti.
Türkiye ve Pakistan ulusal marşlarının okunmasıyla başlayan törende Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı.
Okunan duanın ardından, Pakistan MİLGEM Projesi’nin dördüncü gemisi PNS TARIQ denize indirildi.
Konuşmaların ardından Pakistan Deniz Kuvvetleri yetkililerince Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Pakistan Başbakanı Şerif’e geminin maketi takdim edildi. Yılmaz ve Şerif’in katılımıyla sertifika imzalandı, ardından aile fotoğrafı çektirildi ve şeref defteri imzalandı.
Öte yandan törenin ardından Yılmaz ve Şerif başkanlığında heyetler arası görüşme gerçekleştirildi.
Pakistan, Türkiye ile 2018’de 4 MİLGEM korveti için anlaşma imzalamıştı.
MİLGEM projesi kapsamında üretilen korvetler, 2 adet 6’şar hücreli satıhtan havaya güdümlü mermi sistemi, 2 adet 3’er lançerli satıhtan satha güdümlü mermi sistemi, 76 milimetre ana batarya top, torpido fırlatma sistemi, yakın hava savunma sistemi, 2 adet 25 milimetre uzaktan komutalı stabilize top sistemi (STOP), karinaya monteli sonar ve torpido karıştırma ve aldatma sistemi (TKAS) özellikleriyle öne çıkıyor.
Proje kapsamında 2 gemi İstanbul’da, 2 gemi ise Karaçi’de üretiliyor.