Ekonomi Bakanlığı destekleriyle Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından yürütülen Raylı Sistemler UR-GE Projesi’nde ilk yurt dışı pazarlama faaliyeti Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirildi.
Bursa Raylı Sistemler Sektöründe Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projesi kapsamında, Bursa Raylı Sistemler Kümelenmesi (BURAY), hedef pazar olarak belirlediği Avusturya’ya hızlı bir giriş yaptı. BTSO Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Akif Altan, BURAY Başkanı Taha Aydın ve 14 farklı firmadan 23 katılımcının yer aldığı BTSO heyeti, Siemens ve Bombardier firmalarının Viyana’daki üretim tesislerini de yerinde inceledi.
Programın ilk gününde firmalar, Avusturya Ekonomi Odasında düzenlenen etkinlikte Avusturya Devlet Demiryolları ve Demiryolları Sanayiciler Birliği yetkilileriyle bir araya geldi. 450 bin üyeye sahip olan Avusturya Ekonomi Odasının Güneydoğu Avrupa Sorumlusu Konstantin Bekos tarafından ağırlanan firmalar, gerçekleştirilen toplantının ardından Avusturya Demiryolları Sanayicileri Birliği Genel Müdürü Ronald Chodazs, Avusturya Devlet Demiryolları Ar-Ge sorumlusu Wolfgang Zottl ve Satın Alma sorumlusu Stefan Braun ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi.
Siemens Satış Müdürü Christoph Masopust ve Satın Alma sorumlusu Manuel Harms ile Bombardier Hafif Raylı Taşıtlar Bölüm Müdürü Marcus Pfaff ve Satın Alma ve Tedarik Zinciri Müdürü Andreas Tober ile görüşen firmalar, yeni iş birlikleri konusunda önemli mesafeler katetti.
Bursa’nın sanayideki tecrübesinin yüksek seviyede olduğunu ifade eden Siemens ve Bombardier yetkilileri, Bursalı firmalarla iş birliği gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Siemens’in hedefleri hakkında konuşan Satış Müdürü Christoph Masopust, Siemens’in Viyana’daki üretimini destekleyecek yeni bir yatırım arayışında olduğunu belirtti. Masopust, “Buradaki tesisimizde bin 200 işçiyle yılda 450’ye yakın araç gövdesinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Çok kaliteli bir mühendislik yapısına sahibiz. Ancak avronun yükselişi ve diğer sebeplerden ötürü tesisimiz rekabetçiliğini kaybetmeye başladı. Bu fabrikadaki üretimimize destek olacak yurt dışında yeni bir yatırım yapmayı amaçlıyoruz” dedi.
Türkiye’de gelişen altyapı çalışmalarıyla birlikte raylı sistemler sektöründe önemli bir yerli tedarikçi havuzu oluştuğunu belirten Masopust, Bursa’nın da önemli bir potansiyeli olduğunu kaydetti. Bursa’nın ciddi bir sanayi geçmişi olduğunu dile getiren Masopust, “Otomotivin baskıcı üretim hızına alışkın bir şehir Bursa. Raylı sistemler sektöründe de gerçekten önemli bir pazara sahip. Aslında biz Bursalı firmaları bulmak istiyorduk ancak sizler buraya kadar geldiniz. Bu da bizi çok mutlu etti” diye konuştu.
İstanbul’daki metro ihalesi başta olmak üzere tüm projelerde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından yüzde 51 yerlilik şartı getirildiğini hatırlatan Masopust, bu yüzden yerli tedarikçiye fazlasıyla ihtiyaç duyduklarını söyledi. Türkiye’ye ilk etapta 80 milyon avro yatırım yapacaklarını ifade eden Masopust, yerli tedarikçilerden tüm yurt dışı projelerinde de faydalanmak istediklerini sözlerine ekledi.
Bursa’yı yakından takip ettiklerini belirten Bombardier Hafif Raylı Taşıtlar Bölüm Müdürü Marcus Pfaff ise halihazırda Bursa’da işbirliği gerçekleştirdikleri firmalar olduğunu söyledi. Türkiye’deki projelerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Pfaff, yerlilik şartı getirilmesinin Türk sanayisine ve mühendisliğine olumlu yansıyacağını ifade etti. Bombardier olarak yatırım ortağı arayışında olduklarını kaydeden Pfaff, Bursalı firmalarla yeni iş birliklerine açık olduklarını da sözlerine ekledi.