“Çok büyük riskler alıyoruz”

Türk Eximbank tarafından ihracatçılara verilen destekler İnegöl Ticaret ve Sanayi (İTSO) seminer salonunda ilçedeki ihracatçı işadamlarına anlatıldı. Önceki akşam saat 19.30’da gerçekleşen seminer, İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçı Birliği (İAMOÜ) tarafından düzenlendi.

İNEGÖL, FİKİR MERKEZİ BİR KENT OLDUĞUNU İSPATLADI

Toplantının açılışında konuşan İAMOÜ Başkanı Ahmet Güleç, “Türkiye’nin 2023 vizyonu var ve bu 2023 vizyonuna ulaşmak için aslında herkes; firmalar, kişiler, kurumlar çok boyutlu olarak bir mücadele veriyor ve bu hedefe ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye’nin 4İ formülü var. Bu 4İ formülünden ötürü bir İnegöl formülü var. İnegöl formülü bu 4İ’yi kapsıyor. 4İ; istihdam, ihracat, inovasyon ve imalattır. İnegöl, başarısını bu 4 formülle gündeme getiriyor. İhracat yapmayan bir şehrin geleceği yoktur. İnegöl 1 milyar dolara yakın bir ihracat yapıyor ve öyle başarılı yapıyor ki kendi kaynaklarını kullanarak yapıyor. Dolayısı ile ithalata dayalı bir ihracat yapmıyor, direk ihracat yapıyor ve başarısını buradan sağlıyor. İkincisi İnegöl imalat yapıyor. Kriz sonrasında gördük ki imalat yapmayan bir ülkenin geleceği yoktur. Dolayısı ile imalatın gelişmesi lazım. Geçen hafta inovasyon kongremiz vardı ve İnegöl’den bir tane mobilyacı Türkiye’de devlerin yarıştığı yerde Türkiye 2’ncisi oldu. Çilek Mobilya… Kendisini tebrik ediyoruz. Bunları söylerken hep bir bakış açısı ile 2023 hedefi ve dünyada mücadelenin altyapısını oluşturacak projelerden bahsediyoruz. Bizim görevimiz bunun nasıl sağlanacağını bulmaktır. Mobilya sektörü olaraktan olmayan bir sektör son 10 yılda 7 kat büyüyerek Türkiye’nin en önemli sektörü haline geldi. Bu sektörün merkezi de İnegöl… Türkiye bir ilki gösterdi. Türkiye mobilya sektörü 6 kat ihracatını arttırırken İnegöl tam 12,5 kat arttırdı ve Türkiye ihracatının mobilya sektörü için motor bir kent olduğunu, fikir merkezi bir kent olduğunu ispatladı. Biz bugüne kadar kendi imkânlarımızdan kullandık, kendimiz mücadele ettik kendimiz bulduk. Ülkemiz de ‘Ben buna destek vereyim’ diyor. Bu desteğin altyapısını oluşturmak bize düşüyor ve bu ihracatın en önemli unsurlarından bir tanesi ihracatın finansmanıdır. Sağlam ihracat yapmamız lazım, finansmanını da doğru yapmamız lazım. Bunun için de her ayın 1’inde hep beraber bir kente gidip ihracat açıkladığımız Eximbank’ın üst düzey yönetici ağabeylerimiz var. Enis Gültekin Bey bize ‘Alacak Sigortasının Önemi’ hakkında bilgi verecek, Mesut Gürsoy Bey, ‘Yurtiçi Kredileri’ konusunda bizleri bilgilendirecek. Alaaddin Metin Bey ise; ‘Uluslararası Krediler’ konusunda bizleri bilgilendirecek. Geldikleri için teşekkür ediyorum” dedi.

‘ÖNYARGILARI ATARAK HARİKA İŞLERE İMZA ATABİLİRİZ’

‘Çok işimiz var’ diyerek söz alan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Fransa’nın Bordeaux şehrinin Cenon Belediyesine ziyarete gittik. Küçükken hep Yunanları denize döktük denirdi, hep Yunanlara karşı önyargım vardı, orayı gördükten sonra bu önyargım değişti. Fransa denince de aklıma hep Ermeni tasarısı gelirdi, hep bir önyargım vardı. Fransa’yı ilk defa gördüm ve kanaatlerim tamamen değişti. Fransa’ya harika işler yapabiliriz. Bizim 4. ihracat yaptığımız ülke fakat mobilya konusunda yerlerde sürünüyoruz, Fransa’ya doğru dürüst ihracat yapmıyoruz. Bu önyargıları atarak beraberinde de devletin verdiği kolaylıkları gözden geçirerek harika işlere imza atabiliriz. İşimiz çok” şeklinde konuştu.

UZAKDOĞU FİYATINDA AVRUPA KALİTESİNDE

Kaymakam Ali Akça, “Dünyadaki teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri takip eden girişimciler ülkelerin ekonomik ve kültürel değişimlerinin öncüsüdür. Bu tanım Nazif Gürdoğan hocamıza aittir. Teknolojik gelişmeler ve yenilikler… Bu aynı zamanda inovasyon kavramını da çağrıştırır. Bugün gazetede İnegöl adına gururlandığım bir haber okudum. İnegöl’ün en büyük marka değerlerinden birisi olan Çilek Mobilya, Türkiye’de 49 sektör alanında 460 firmanın katıldığı bir derecelendirmede mobilya alanında tek ve dereceye giriyor. İnegöl olarak ne kadar gurur duysak azdır. Ne kadar üretirsek o kadar güçlüyüz ama üretimin de karşı bir ayağı var, ürettiğiniz malı satamazsanız sıkıntıdasınız. Ürettiğiniz malı üretimden kaynaklanan güce dönüştürmek için aynı zamanda satmak durumundasınız, pazarlamak durumundasınız. Dünyada günümüzde sınırların bir önemi yok. Eğer bir malı, aynı kalitede bir malı daha ucuza üretiyorsan dünyanın herhangi bir ülkesindeki insanlar onu çok rahat talep edebiliyorlar. Burada cevabını bulmamız gereken soru daha kaliteli mal üretmek ve daha ucuza üretmektir. Nazif Gürdoğan hocam bunu şöyle tanımlamış; Uzakdoğu ülkelerinin fiyatı ile Avrupa ülkesinin kalitesiyle mal üretmek mecburiyetindeyiz. Bu akşamki programda bunun cevapları aranacak. Müteşebbis olarak bu sorunun cevabını bulmada belki zorlanabiliriz. O zaman devletin, bankaların üreticilerimize, girişimcilere, müteşebbislere sağladığı imkânları bilmek durumundayız. Günümüzde içinde bulunduğumuz çağı bilgi çağı olarak adlandırıyoruz. Bilgi çağının en önemli özelliği de bilgiye çok kolay erişilmesidir. Eskiden kitapların arasında olan bilgilere bugün bilgisayar ve cep telefonları aracılığı ile çok rahat ulaşabiliyoruz. Ancak bu bilgi kirliliği oluşturuyor. Bize net bilgiler lazım. Onun için de yüz yüze görüşmeler çok önemli. Bu akşam yüz yüze görüşmelerde Eximbank’ın değerli müteşebbislerimize sağladığımı imkânlar ilgili Genel Müdür Yardımcısı arkadaşlarımız tarafından sizlere anlatılacak. İnegöllü siz değerli müteşebbislerimiz için faydalı bir toplantı olacaktır. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMCILAR ‘KAMİKAZELER’ GİBİLER

Türkiye’de yatırım yapmanın oldukça güç olduğunu ve istihdam üzerinde çok aşırı yükler olduğunu belirten İTSO Başkanı Metin Anıl, bunların yatırımcıları zorladığına dikkat çekerek, “Sanayi arsası çok pahalı. Makine yatırımlarında zorlanıyoruz. Ham madde kaynaklarımız sınırlı, enerji pahalı ve istihdamın üzerinde çok yük var. Türkiye’deki yatırımcılar Japonların ikinci Dünya Savaşı’ndaki kamikazeler gibiler. Çok büyük riskler alıyoruz” dedi.

‘TEK ÇARE ÜRETMEK’

Bütün zorluklara rağmen yatırımdan vaz geçmeyeceklerini söyleyen İTSO Başkanı Metin Anıl, Türkiye’nin enerji kaynakları yeterli olmadığı için tek çarenin üretmek olduğunu vurguladı. Hükümetin yatırımcının önündeki engelleri kaldırmak için son yıllarda gösterdiği çabaları bildiklerini ve bunlar için müteşekkir olduklarını da vurgulayan Başkan Anıl, “Yatırımcının önünü açmak isteyen hükümet eski yıllardan kalma kanunları güncelleyerek yatırım ortamına büyük katkı sağlıyor. Ayrıca KOSGEB, Kalkınma Ajansları ve TÜBİTAK tarafından da destekler veriyor. Türk Eximbank’ta son yıllarda ihraççılarımıza önemli finansman ve sigorta destekleri veriyor” diye konuştu. Anıl, toplantıda bu desteklerin anlatılacağını ve çok önemli bir fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.

İNEGÖLLÜLER DESTEKLERDEN YETERLİ YARARLANMIYORLAR

Açılış konuşmalarının ardından söz alan Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Enis Gültekin, 2014 yılında ihracatçılara verdikleri desteğin 30 milyar dolara yaklaştığını bu desteğin ülke ihracatının yüzde 20’sine denk geldiğini söyledi. Gültekin, İnegöl’ün ihracatının 1 milyar dolara yaklaştığını ancak Türk Eximbank Kredilerinden yararlanma oranın sadece 110 milyon dolar düzeyinde olduğunu belirterek, “Buraya gelmemizin nedeni, sizlere bankamızın ihracatçılara ne tür destekler verdiğini anlatmak. Yeterli destek almadan sağladığınız ihracatın bizim desteklerimizle daha katlanacağını söylemek isterim” şeklinde konuştu.

MERAK EDİLENLER CEVAPLANDIRILDI

Toplantıda Bankanın Genel Müdür Yardımcıları Mesut Gürsoy ve Alaattin Metin’de ne tür destekler verdiklerini ve verilen desteklere nasıl başvuru yapılacağını anlattılar. Bankanın Genel Müdürü Hayrettin Kaplan’ın son anda geçirdiği rahatsızlık nedeniyle katılamadığı toplantının soru cevap bölümünde İnegöllü ihracatçılar sorularıyla merak ettiklerini öğrendiler. Toplantıya ilgi çok yüksek olurken benzer seminerlerin belirli aralıklarla yapılacağı belirtildi.