Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, otonom sürüşteki ilerlemenin hızla devam ettiğini belirterek, “Bosch, çok önemli bir stratejik adım olarak, kendi kendine giden otomobillerin beyni olan ‘Artificial Intelligence’ı yani yapay zekayı geliştiriyor. 2023 ve 2024 yılında akıllı insansız araçlarla kaza riski sıfıra inecek” dedi. Steven Young, Almanya ile Türkiye arasındaki krizin kendilerini hiç etkilemediğini, Türkiye’de 5 fabrikada 17 bin çalışanları ile 12 milyar ciro yaptıklarını da hatırlatarak, “Yatırımlarımızı bire bir gerçekleştirdik. Yüzde 10 büyüyoruz. Türkiye’de iyi bir yatırım ortamı var. Cazip teşvikler var. Bu; Bosch’un Türkiye’deki operasyonlara ve Türkiye’ye olan güveninin göstergesidir. 15 Temmuz’da endişelenmedik. Türkiye’de yatırımlarımıza devam ediyoruz. 106 yıldır Türkiye’deyiz. Türkiye çok şeyler gördü bu dönemde. Artan bir şekilde varlığımızı devam ettirdik. Kısa vadeli olaylar uzun vadeli perspektiflerimizi etkilemiyor” diye konuştu.
Steven Young, Bosch’un Türkiye ve Bursa’daki yatırımları gelinen son durumu Bursa’da basın mensupları ile paylaştı.
Bursa fabrikasına 1972 yılından bu yana 2,5 milyar Avro yatırım yaptıklarını, Bosch’un Türkiye’ye 2016 yılında en fazla yatırım yaptığı dördüncü ülke olduğunu ifade ederek, “5 ayrı şirketle Bursa, Kocaeli, Manisa, Tekirdağ ve Çerkezköy’de 8 üretimde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 17 bin çalışanımız var. Dünyadaki 5.büyük lokasyona sahibiz. Türkiye’den 40 ülkeye ihracat yapılıyor. 2016 yılında 7 milyar liralık ihracat ile Türkiye toplam ihracatının yüzde 1,5’ini sahiplendik. Bütün iş kollarında büyüme kaydederek 2017 yılında yüzde 10 büyüme öngörüyoruz” dedi.
“İnsansız araçlar 2023 yılında yollarda, kazalar sıfıra inecek”
Bosch’un geleceği şekillendiren teknolojileri hakkında bilgi veren Young, “Sürücüsüz araçlar teknolojisi hızla gelişiyor. 4 kademe var. 2.kademenin sonuna yaklaşıyoruz. Henüz daha aracın her türlü koşullarda kendi kendini sürecek şartlarda değiliz. Üzerindeki yardımcı ekipmanlar, radar, sensör, kameralarla faydalanılarak araç üzerindeki yazılımla araç kendini sürebiliyor. Dışarıdan gelen etkileri algılayıp bir sürücü gibi hızlı bir şekilde bunlara etki verebilmesi için yapay zekaya ihtiyacımız var. Bir yapay zeka merkezi kurduk. Sürücüsüz araçların içine yapay zekayı dahil ediyoruz. 2023- 2024 yılları hedefimiz. 4.seviyeye ulaşmak ve bu anlamda araçların her türlü koşullarda kendi kendini sürebilir hale gelmesini istiyoruz. Bu anlamda bilgi güvenliğinin önemli ve kritik olduğunu paylaşmak istiyorum. Yapay zekanın yardımıyla otomobilleri diğer karayolu kullanıcılarının davranışlarını yorumlamaya ve tahmin etmeye yetecek kadar akıllı hale getiriyor. Kendi içimizde “otonom sürüşten evvel sıfır kaza projesi” diyorduk Araştırmalar şunu gösterdi ki, trafik kazalarının sebebinin yüzde 90’ı sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Biz bu teknolojiyi 2010 yılından beri geliştiriyoruz. Sürücü hata oranını ortadan kaldırırsak kazaları da önleriz. 2023’ten itibaren araçlar kendi kendini kullanabilir hale geldikten sonra trafik kazaları kademeli olarak tarihe karışacak. Önümüzdeki yıl, ağa bağlı mobilitenin kalbi olarak görülebilecek bir yazılım platformu olan Bosch Automotive Cloud Suite kullanıma sunulacak. Bosch, bağlanabilirlikle ilgili olarak sensörler, yazılımlar ve servislerden oluşan ‘3 S’yi güçlendiriyor. Sensör alanında dünyanın en büyük mikromekanik sensör üreticisi olan Bosch, 2015 yılında 1,6 milyar adet mikromekanik sensör üretti. Bosch’ta yazılım alanında 20.000’den fazla yazılım mühendisi görev yapıyor, 4.000’i sadece Nesnelerin İnterneti konusunda çalışmalar yürütüyor. Servisler alanında ise Bosch, sadece yeni teknoloji yerine tüm iş modellerini geliştiriyor. Çünkü sadece ürün yapıp satmak artık yetmeyecek. Yeni iş modellerinin geliştirilmesi bu aşamada önem kazanıyor” diye konuştu.
“Türkiye’ye güveniyoruz, 15 Temmuz’da endişelenmedik”
Young, bir soru üzerine Almanya ile Türkiye arasındaki krizin kendilerini etkilemediğini kaydederek şunları söyledi: “Biz yatırımlarımızı bire bir gerçekleştirdik. Yatırım ortamı olarak iyi bir ortam var. Teşviklerden yaklaşırsak cazip teşvikler var. Geçen sene biz otomotiv alanında Türkiye’de en çok teşvik alan firma olarak seçildik. Bosch’un Türkiye’deki operasyonlara ve Türkiye’ye olan güveninin göstergesidir. 15 Temmuz’da da endişelenmedik. 106 yıldır Türkiye’deyiz. Türkiye çok şeyler gördü bu dönemde. Artan bir şekilde varlığımızı devam ettirdik. Kısa vadeli olaylar uzun vadeli perspektiflerimizi etkilemiyor. 3.havalimanı ve projeler Türkiye ve Türkiye’deki yaşayan vatandaşlar için bir konfor ve kalite arttırımı getirmekle, Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirecek. 6 pistle tamamen bittiğine 150 milyon ile dünyanın en büyük havalimanı olacak. Bunun ülkeye katkısı nasıl olacağı tartışılmaz. Elbette faydalarını yaşıyoruz ve göreceğiz”
“Çilek üreticisinin gözü artık geride kalmayacak”
Her geçen gün şehirleşmenin artıp tarım alanlarının azaldığını hatırlatan Young, “Tarım alanlarını, suyu daha verimli kullanmak şart oluyor! Bosch’un çiftçiler için dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, hayatlarını kolaylaştıracak dijital teknolojileri var. Bunlardan biri de çilek monitörü. Bu monitörler sayesinde çiftçiler; don, aşırı sıcaklık, sulama, verimli hasat ve hastalıklara karşı önlem almaları için gerekli bilgilere kolaylıkla akıllı telefondan ulaşabiliyorlar. Artık hava değişimleri çiftçilerin uykusunu kaçırmıyor! Uygulamadaki uyarı mekanizması kurulduğunda telefon gece-gündüz ürün ve toprağın durumu hakkında bilgi veriyor. Bosch, Almanya, İtalya, İspanya gibi ülkelerde çiftçilerden yoğun talep gören monitörlerin Türkiye’de de ilgi çekmesini bekliyor” diye konuştu.
“Endüstri 4.0 yatırımları teşvik içine alınmalı”
Türkiye’de endüstri 4.0 yatırımlarının teşvik içine alınmasını isteyen Young, “Bosch’un Sanayi 4.0 vizyonu hem kendi fabrikalarında hem de tedarikçilerden müşterilere kadar bu teknolojiyi ve faydalarını kazandırmaktır. Şu anda dünyadaki 250 Bosch tesisinin 100’den fazlasında Sanayi 4.0 hayata geçirilmiştir. Bu dönüşüme Bosch Türkiye de dahildir. Bu anlamda, Bosch Sanayi 4.0’ı Türkiye için önemli bir fırsat olarak görmekte, sanayicileri dijitalleşen endüstriyel dünyaya hazır olmaları konusunda teşvik etmektedir. Bosch ayrıca, Sanayi 4.0 konusunda edindiği tüm bilgi ve tecrübeyi, Türk sanayicisiyle paylaşıp, ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bu amaçla kurulan Sanayi 4.0 Ekibi, bu dönüşümün bir parçası olmak isteyen sanayicilerle görüşmekte ve saha analizleri yapmaktadır. Bosch Türkiye, bu konuda ne kadar açık ve paylaşımcı olduğunu göstermek için, birikimlerini paylaştığı ‘Sanayide Gelecek’ isminde bir platform kurmuştur. Bursa, Sanayi 4.0 projelerinde de önemli bir kaledir. Bursa fabrikalarında Sanayi 4.0 ile ilgili organizasyon çalışmaları 2014 yılında başlamıştır. Sanayi 4.0 ekibi, bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak üzere farklı projeler yürütmektedir. Hayata geçen projeler özellikle lojistik süreçlerinde otomasyon, dijital fabrika ve büyük veri uygulamaları alanlarındadır. Bugün gerek Bursa’daki fabrikalarda gerekse Manisa fabrikasında farklı projeler üzerinde çalışmalar sürmektedir.Endüstri 4.0 yatırımları da teşvik kapsamı içine alınması gerekiyor. Bu doğrultuda memnuniyet verici gelişmeler var. Hükümetimizin de gündeminde. Biz bir internet sitesi kurduk. Bütün bilgileri yükledik. Şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. www.sanayidegelecek.com sitesinde oldukça faydalı bilgiler yer almaktadır” diye konuştu.
“Bursa’ya önem veriyoruz”
Bosch Bursa olarak şu andaki tesislerinin kapasitelerini artırdıklarını ve yeni OSB’de yer almayı düşünmediklerini kaydeden Steven Young, “2-2,5 sene önce acil yeni alana ihtiyacımız vardı. Mevcut Organize Sanayi Bölgesinde yer yoktu. Acil ihtiyacımızı hızlı karar vererek hızlı bir şekilde mevcut otopark ve futbol sahalarımızı fabrika yaparak temin ettik. Ekstra kapasiteleri fabrika olarak yaptık. Şu anda ekstra ihtiyacımız yok. 1972 yılında Türkiye’deki ilk fabrikamızı Bursa’da kurduk. Bursa’yı tercih ettik. İş gücünün çok nitelikli olduğunu, yan sanayi olduğunu, lojistik imkanları olduğunu, 1972’de ilk fabrikamızı kurduk. Bursalıyız diyebilirim. Bu yüzden Bursa’da eğitime büyük önem veriyoruz. 1999 yılından bu yana hizmet veren Bosch Mesleki Eğitim Merkezinin faaliyetleri sürüyor. İlk günden bu yana 6.086 öğrenci merkezimize başvururken, bugüne kadar 328 öğrenci mezun oldu. Son olarak Bosch Bursa Dizel ve Benzinli Sistemler Fabrikası ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında ‘Eğitimcilerin Eğitimi Projesi’ iş birliği sözleşmesi imzalandı. İş birliği, Atölye ve Meslek Dersleri öğretmenlerinin yeni teknolojilere dayalı mesleki bilgi ve deneyimlerinin geliştirilmesini kapsıyor. Proje kapsamında, söz konusu alanların öğretmenlerine, 3 yıl boyunca Bosch bünyesinde yeni teknolojilere dayalı eğitimler verilecek”
Young, basın toplantısının ardından Bosch tarafından üretilen elektrikli bisikletle tur atarak basın mensuplarına poz verdi