Independet Yazarı Simon Calder, istenmeyen terör olayları ile bir şekilde yüzleşmek ve ülkenin kalkındırılmasını gerektiğini söyledi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘yeni Türkiye yeni büyüme hikayesi’ konulu oturum gerçekleşti. Oturumda konuşan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Danimarka Maliye Bakanı ile beraber bir toplantıda olduğunu dile getirdi. Faralyalı, “Hemen yanına gittim. Bakana, ’Ya siz dünyanın nasıl en mutlu insanlarısınız’ dedim. O da bana, ’Sana tek bir kelime ile cevap vereceksem olursam güven. Biz Danimarka’da birbirimize güveniyoruz ve mutluyuz’ dedi. Bir toplumda güven arttıkça refah çoğalıyor. Bizim yeni bir Türkiye hikayesini değer toplum oluşturmaktan önce güven inşa etmemiz gerekir. Hepimiz kendi mahallelerimizden dışarıya çıkarak birbirimizi dinleyeceğiz. Toplumlar şirketlerden, şirketler insanlardan oluşuyor. Biz güveni kendi şirketlerimizde hayata geçirebiliyor muyuz. Türkiye’de değerlerimizi ve müştereklerimizi oluşturarak güçlü bir Türkiye hikayesi oluşturabiliriz” diye konuştu.
“İstenmeyen olaylarla bir şekilde yüzleşmemiz ve ülkeyi kalkındırmamız lazım”
Independet Yazarı Simon Calder ise “Ülke için istenmeyen olaylarla karşılaştık. Bu olaylarla bir şekilde yüzleşmemiz ve ülkeyi kalkındırmamız lazım. İnsanlar arasında ilişkilerin gelişmesi açısından uluslararası turizm önemli. 2 gün öncesinde maalesef Londra’da çok kötü terör olayı gerçekleşti. Hiç istemediğimiz olay gerçekleşti ve pek çok kişi hayatını kaybetti. Tüm bunlar dolayısıyla Londra’nın boş bir şehir olmasını istemeyiz. Türkiye ile alakalı hiç problem yokmuş gibi davranmayacağım. Genel bir riski değerlendirmemiz lazım. İngiliz turistler için en büyük risklerden bir tanesi suda yaşadıkları kazalar. Bunu unutuyoruz. Terörizm kötü bizi duygusal yönden davranışlarımızın değişmesine sebep oluyor” diye konuştu.
“İngilizler Türkiye’ye daha kolay gelecek”
Geçtiğimiz sene İngiltere’de referandum olduğunu hatırlatan Calder, “Biz AB’den ayrılalım dedik. Ben de bilmiyorum ama öyle bir karar verdik. Bizim için AB’den ayrılmak enteresan bir yolculuk olacak. İngilizlerin, İtalya’ya, Portekiz’e ziyareti daha zor olacak. Ama Türkiye’ye daha kolay gelecek. Sizin elektronik vize sisteminiz var. İki dakikada açıkçası başvurabiliyorum. Ama AB’ye zor oluyor. Havacılık sektörü bu alanda olmazsa olmaz. Türkiye ve İngiltere birbirine benzer. Muazzam havacılık sektörleri var. Türk Hava Yolları bildiğiniz üzere diğer hava yollarından daha fazla ülkeye uçuş sağlıyor. İngiliz hükümeti bir seyahat yapacağı zaman bu ülkelere gidecek olursanız İstanbul’da eğer aktarma yaparsanız ek bir katkı verecek. 75 pound vergi ödenmesi gerekecek. Ama İstanbul üzerinden normalde uçarsanız o zaman 13 pound ödemeniz gerecek. Oda yaklaşık olarak 40 liraya geliyor. Hem paranız cebinizde kalır hem Türkiye’nin hem de dünyanın en iyi havaalanını ziyaret etmiş olursanız. Yenisi de yolda” diye konuştu.
“Türkiye’deki birikimimizi ve tercihlerimizi yurt dışına taşımamız gerekiyor”
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük ise “2002 yılından sonra Türkiye ciddi kabuk değiştirdi. Türkiye’de ciddi bir alışveriş yatırımı başladı. Bizim sektörü büyüttü. Bu aynı zamanda yurt dışındaki rakip markaları Türkiye’ye getirdi. Bu durum markalarımızı geliştirme konusunda ciddi katkı sağladı. Milli geliri 2 bin dolar olan ülkelerdeki insanlar aynı ürünü Türkiye’den yüzde 40 daha pahalıya giyiniyorlar. Bugün Türk markaları olmasa Türkiye’de üretim durma noktasına gelebilirdi. O yüzden Türk markaları alışveriş merkezinde bir çok ülkede metrekare olarak fazlasını alabiliyor. Biz Türkiye’deki birikimimizi ve tercihlerimizi yurt dışına taşımamız gerekiyor. Afrika, Asya ve yakın coğrafya büyük fırsat. Bu ülkeler Türkiye’nin 25 yıl öncesindeki halindeler. Oraya gittiğimiz zaman en gözde markalar olarak Türk markalarına güvenmek zorundayız. Yurt dışına açılmak zorundayız” şeklinde konuştu.