U.Ü. İnegöl Meslek Yüksek Okulu Pazarlama Programı’nın düzenlediği “Pazarlamada Etik ve Güzel Ahlak” konulu bir seminere katılan Turgutalp Camii İmam Hatibi Emin Topçu, “Adaleti ve ahlakı Kur’an’dan öğrenmeliyiz” dedi.
Dün saat 10.30’da İMYO Çok Amaçlı Salonu’nda gerçekleştirilen seminere Pazarlama programı başkanı öğretim görevlisi Özlem Şakar, idareciler, eğitmenler ve öğrenciler katılım gösterdiler.
“PAZARLAMADA ETİK VE GÜZEL AHLAK ÇOK ÖNEMLİDİR”
Seminer öncesinde bir konuşma yapan Pazarlama programı başkanı öğretim görevlisi Özlem Şakar, “Turgutalp Camii İmam Hatibi Emin Topçu hocamız bugün bizi kırmayarak öğrencilerimizle bilgilerini paylaşıyorlar. Pazarlama bölümü öğrencileri için bu seminerin gerekli olduğunu düşünüyorum. Emin hocamız İlahiyat mezunu ama kendisi çok birikimli, hoş sohbetli bir insan. Pazarlamada etik ve güzel ahlak çok önemlidir. Emin hocamız bu konuda bizlerle paylaşımda bulunacak” dedi.
AHLAKI YAKALAMAK ÇOK ÖNEMLİDİR
Şakar’ın ardından söz alan Turgutalp Camii İmam Hatibi Emin Topçu, “Hayatta en çok korktuğum şey başımın öne eğilmesidir. Rabbim hiçbir zaman eğdirmesin. Mesleğinizi seviyorsunuz, sevdiğiniz için de bu bölümü seçtiniz. Bir kısmınız İnegöl’den, bir kısmınız başka şehirlerden geldi. 2 seneniz burada geçiyor. Bunu en iyi şekilde kavramak, buradan ayrıldığınızda da bir ömür boyu size fayda verecek ilimleri öğreneceksiniz. Ahlakı yakalamak bunların en önemlisidir” şeklinde konuştu.
AHLAKSIZLIK YALANI DA BERABERİNDE GETİRİR
Ahlakım imandan önce geldiğini belirten Topçu, “Namazımızı kılıyorum, ibadetimi yapıyorum, zekâtımı veriyorum, madden çok iyi durumdayım, hacca, umreye gidiyorum ama ahlakım bozuk. Bir de namazımı kılıyorum, ticaretimi yapıyorum, hacca gidiyorum ama benim ahlakım çok iyi. Hangisini tercih edersiniz? Ahlaklı olanı tercih edersiniz. Ahlaklı olanı tercih etmezsek birçoğunuz der ki; ‘Ben Müslüman olacaksam bunun gibi olmak istemiyorum.’ Kendisi için istediğini bir başkası için de istemediği için gerçek mümin olamaz. Gerçek iman etmedikçe cennete de giremez. Ahlakın en güzel yanı, kendisini bir başkasına, bir başkasını da kendisine tercih etmektir. En güzeli ahlaktır. Ahlak ticarette de gereklidir. Nasıl? Peygamber Efendimiz bir gün pazara gidiyor. O zamanın en kıymetli şeyleri tahıl ürünleri. Bir çuvalın üzerinde buğday ön tarafa doğru kaydırılmış, arkasına doğru elini atınca buğdayların önünün kuru, arkasının nemli olduğunu görüyor. Islaklığı görünce neden böyle olduğunu söylüyor, yolda gelirken ıslandı diyorlar. Üstü niye ıslanmadı? Ahlakı zayıf olan kişi ahlaksızlığını kapatmak için yalan da söyleyecektir. Peş peşe gelir. Efendimiz; bunu böyle satıp insanları kandırma diyor” diye konuştu.
“SAHİBİNDEN HABERSİZ TARLASINDA NAMAZ BİLE KILAMAYIZ”
“Müslüman ne yapamaz?” diye soran Topçu, “Hatasız kul olmaz denir. Bunun aslı; kul hatasız olmazdır. İnsan hata yapar, önemli olan hatamızı anlayıp geri dönmektir. Günah işler ama özür diler. Bir Müslüman ne yapamaz? Yalan söyleyemez. Yalan bütün kötülüklerin anasıdır. Aslı ortaya çıktığında boynunuz eğiliyor, önünüze bakıyorsunuz. Normal hayatta da ticarette de böyledir. Kul hakkı o kadar önemlidir ki, sahibinin haberi olmadan tarlasında namaz bile kılamayız. Göz hakkı vardır deniyor, öyle bir şey yoktur. Bu bizim uydurduğumuz bir konudur. Bu; güzele bakmak sevaptır sözünün aslı olan güzel bakmak sevaptır sözü gibidir. Toplumda bilhassa ticaretle ilgili değiştirdiğimiz cümleler vardır. Nedir? ‘Bir ben mi yapıyorum, herkes yapıyor’ diyoruz ve benimle alakalı değil böyle gelmiş böyle gidiyor diyoruz ve sonrasında deveye sormuşlar ki neden boynun eğri… Deve ne demiş? Nerem doğru ki… Aslında o deve böyle dememiş. ‘Siz benim boynumun eğriliğine değil yaptığım işin doğruluğuna bakın’ demiş. Kulaktan kulağa değişe değişe gelmiş. İşin aslı budur” ifadelerini kullandı.
“ADALETİ VE AHLAKI KUR’AN’DAN ÖĞRENMELİYİZ”
“Ticarette yalan söylemezsem iş yapamıyorum” denerek yalan söylendiğini hatırlatan Topçu, “Yalan söyleyerek ticarette kazanmaya çalışırsanız malı sattığınız kişi bir daha sizden alışveriş yapmaz. Hatalı bir ürün ya da afaki fiyatta bir mal satarsanız o kişi sizden bir daha alışveriş yapmaz. Böyle olunca kul hakkı olur. Mahşer günü herkes toplanacak. Ne kadar takva sahibi olursanız olun kul hakkına helallik almamız gerekiyor. Cenazede hakkını helal etmeyince ‘Burası yeri midir?’ deniyor. Yeridir. Burası helalleşme yeridir. Namaz kılmıştık, oruç tutmuştuk, zor zamanda zekât vermiştik ama kul hakkı yemeye devam etmiştik. O kul hakkının helalliğini almak zorundayız. Allah’ın terazisi en net olan ölçüdür. Terazide güzel ameller bitti ama hala alacak var. Neden? Alacaklarının hakları üzerine yerleşmiştir. Dünyada iflas edersiniz ‘Canım sağ olsun’ der çalışır ödersiniz. Ama mahşerin öyle bir özelliği yok. Bir geri dönsem neler yapacağım diyemezsiniz. Sınavdan önce sorular size verilseydi kopya olurdu. Hayat da bir sınav. Sorular daha önce bize verilmedi. Kur’an çalışma kitabıdır. Kur’an’ı açacaksınız. Adaleti, ahlakı Kur’an’dan öğrenmeliyiz. Ticarette de ahlaklı olmamız gerekir, yoksa başımız öne eğilir” açıklamalarında bulundu.
Topçu daha sonra öğrencilerin kendisine sorduğu soruları yanıtladı.
HABER: Serhat ÇİÇEK