Aile konulu seminerlerini sürdüren AHİD’in bu haftaki konuğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında Eğitmen Recep Erdemir Mutlu oldu. Mutlu, Ailenin formülleri konulu konferans verdi.
Sağlıklı aileyi; ‘Üyelerinin bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduğu, birlikte güçlü ve doyumlu olabilen, sağlıklı iletişim yapısına sahip aile birliktelikleridir’ diyerek tanımlayan Erdemir; “Aile toplumun temelidir. Sağlıklı toplumu sağlıklı aileler oluşturur. Aile olmak kişiye sevgi, korunma ve kimlik sağlar. Sağlıklı ailelerde aile bireyleri, birbirlerinin mutluluklarını ve ruh sağlıklarını destekleyen tavırlar sergilerler. Her aile zaman zaman hayatın güçlükleriyle karşılaşır. Sağlıklı aileler problemlerini daha kolay çözümleyebilir ve dengelerini koruyabilirler. Sağlıksız bir aile yapısı içerisinde yaşanan problemler ise ailenin dağılmasına bile sebep olabilir. Aileler problem çözme, stresle başa çıkma, etkili iletişim gibi konularda beceriler edinerek, aile birlikteliklerini destekleyerek ve güçlü aile olabilmenin temel noktalarını keşfederek aile sağlıklarını arttırabilirler. Sağlıksız aile yapısında eşlerin boşanma ihtimalleri daha fazladır” dedi.
Sağlıklı ailenin özelliklerini de sıralayan Erdemir; “Sağlıklı bir ailede aile üyeleri arasında sağlıklı bir iletişim vardır ve aile üyeleri; birbirlerine ilgi ve sevgiyle yaklaşırlar. Birlikte zaman geçirirler. Birbirlerine bağlılık hissederler. Birbirlerinin varlıklarından mutluluk duyarlar. Çatışmalarını çözümleme konusunda başarılıdırlar. Birbirlerini oldukları gibi kabul ederler. Birbirlerini takdir ederler. Ortak zevklere sahiptirler. Fikirlerini ve duygularını birbirlerine rahatça ifade edebilir, bu konuda sıkıntı duymazlar. Ailedeki olaylar hakkında şakalaşma ve olaylara mizahi dille yaklaşabilme yeteneğine sahiptirler. Aile sağlığını korumak, aile mutluluğunu korumak demektir ve bu her zaman çaba gerektirir. Sağlıklı ve her aile üyesi için doyurucu bir aile hayatı, tüm aile bireylerinin birlikte gösterdikleri çaba ve destekle mümkündür. Sağlıklı ailelerin sağlıksız aile yapılarından daha az problem yaşadıkları düşünülemez. Sağlıklı ailelerin, sağlıksız ailelerden bu konudaki tek farkı problemleriyle daha başarılı bir şekilde başa çıkabilmeleridir. Sağlıklı aile yapısı, ailenin, yaşam boyu geçireceği kriz durumlarına dayanmasını ve bunları atlatmasını kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.
“Sağlıklı aile sağlıklı karı koca ilişkisiyle başlar” diyen Erdemir, şöyle devam etti: “Sağlıklı ailenin temelinde sağlıklı evlilik ilişkisi vardır. Eşlerin arasında sağlıklı iletişimin bulunduğu bir aile hayatı, çocuklar tarafından model alınır. Karı kocanın birbirlerine sergiledikleri sevgi, saygı, nezaket, anlayış, hoşgörü, sabır gibi olumlu duygu ve tavırlar çocuklar tarafından gözlenir. Eşlerin iletişim ve çatışma çözme konusundaki becerileri de ailenin geri kalanına örnek oluşturur. Sağlıklı ailelerde aile üyeleri birbirlerini, oturup sohbet edebilecekleri, dertleşebilecekleri ve birlikte eğlenebilecekleri birer arkadaş olarak da kabul ederler. Aile üyelerinin, ailelerinin bir ferdi olmaktan, bu aileye ait olmaktan duydukları memnuniyet, aidiyet hissi ve ailelerinden elde ettikleri doyum, mutlulukları üzerinde belirleyicidir. Ancak önemli olan, ailenin mutluluğunun miktarı değil, aile üyelerinin ailelerinin mutluluğu için gösterdikleri çabadır”
“Sağlıklı ailelerde güç tek bir kişinin elinde toplanmaz, aile bireylerince paylaşılır. Kararlar tek bir kişi tarafından alınmaz, kurallar bir kişinin istediği şekilde konulmaz, ailenin tümünün görüş ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket edilir. Anne veya babanın sürekli olarak kendi kararlarını uygulatmaya çalıştığı ve diğerleri üzerinde baskı ve kontrol kurduğu ailelerde, öfke, sinirlilik, çatışma, başkaldırı hatta aile üyelerinin ruh sağlıklarında bozulmalar ortaya çıkabilir. Tüm aile üyelerinin fikirlerini ifade ettikleri, alınan kararlara katıldıkları ve çözümler için fikir ürettikleri ailelerde, aile birliği ve gücü olumlu yönde etkilenir”
“Sağlıksız bir ailede aşağıdaki olumsuz durumlardan bir ya da birkaçı görülebilir: Aile üyeleri birbirlerine yoğun öfke ve kırgınlık duyarlar. Aile üyeleri aralarındaki çatışmaları çözümlemekte zorlanırlar. Aile üyelerinin aralarındaki küskünlükler günlerce uzar. Aile üyeleri arasında empati (kendisini karşısındakinin yerine koyma) eksikliği vardır. Aile üyeleri birbirlerine karşı anlayışsızdır. Aile üyeleri birbirleriyle hakaret veya küfür içeren cümlelerle konuşur. Çocuklarda davranış bozuklukları veya aile üyelerinde ruhsal sıkıntılar görülür. Aile üyeleri birbirlerine sevgi ve ilgi göstermekte zorlanırlar. Aile üyeleri birbirlerine şefkatle yaklaşmaz ve merhamet göstermezler. Aile üyeleri arasında nefret duyguları oluşur. Aile üyeleri birbirlerine karşı güvensizdir. Aile içinde şiddet veya istismar gibi durumlar yaşanır”
“Sağlıksız aile alışkanlığını sağlıklı yapıya çevirmek için şunları yapın: Aile üyelerinizle asla kırıcı, kaba veya küfürlü konuşmayın. En yakın arkadaşınıza sarf etmeyeceğiniz hiçbir cümleyi aile üyelerinize de sarf etmeyin. Asla aile üyelerinize kırıcı, incitici tavırlar sergilemeyin. Güler yüzlü ve sakin olun. Unutmayın ki onlar sizin aileniz. Ailenize verdiğiniz kıymet aslında sizin kendi kıymetinizdir. Aile üyeleriniz kaç yaşında olurlarsa olsunlar onlara sevginizi hissettirmekten, onlara sevgiyle dokunmaktan, onları kucaklamaktan çekinmeyin. Sevgi dolu bir dokunuşun enerjisi, pek çok yarayı kapatabilecek bir güç taşır. Herkes, ailesi tarafından onaylandığını, kabul edildiğini, beğenildiğini hissetmek ister. Bu sadece çocukların değil yetişkinlerin de en doğal ihtiyaçlarından birisidir. Kırgınlık ve küskünlükleri uzatmak ailenin tüm bireylerini olumsuz etkiler. Çatışma çözme konusundaki becerilerinizi geliştirmeye gayret etmeniz, ailenizin tüm üyelerinin ruh sağlıklarını koruyacaktır”