BİR TOPLUMA KİŞİLİK KAZANDIRDI

Kent Konseyi ve Uluslararası Alija Düşünce Derneği işbirliğinde önceki akşam Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda “Alija Düşüncesinde İslam” konferansı verildi. Düzenlenen konferansa Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kansu, Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Yusuf Şevki Yücel, kurum ve kuruluş temsilcileri, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.Konferansın konuşmacısıolan 22. Dönem Milletvekili Dr. Süleyman Gündüz, katılımcılara önemli bilgilendirmelerde bulundu.

GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARININ ALİJA’DAN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VARDIR

Konferansın açılış konuşmasını yapan Uluslararası Alija Düşünce Derneği İnegöl Başkanı Ahmet Sert, “Kent Konseri ile ortaklaşa tertiplediğimiz ‘İnsan ve İslam’ konulu konferansımıza katılan ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. İlçemizde yeni kurulun Uluslararası Alija Düşünce Derneğimizin açılış sürecinden bahsetmek istiyorum. 19 Ekim’de merhum Alija İzzetbegoviç’in 13. vefat yıldönümünde merkezi İnegöl ilçemizin kurmuş olduğumuz derneğimizin bu isimle kurulmasıyla ilgili Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Bakir İzzetbegoviç’ten yazılı bir onay talebinden bulunmuştuk. Konsey üyesi Bakir İzzetbegoviç bize bu anlamda onaylı ve destekli yazısını göndermiş ve bu süreci başlatmışızdır. Bosna Hersek Ankara Büyükelçimiz Damir Dzanko Beyefendiyi yakın zamanda derneğimizin tanıtım programında misafir ettik ve aynı günde derneğimizin açılışını birlikte gerçekleştirdik. Derneğimizin stratejik planlama neticesinden misyonunu, ilkelerini, amaçlarını, çalışma birimlerini oluşturmuş bulunmaktayız. Her geçen gün yeni arkadaşlarımızın desteğini alarak zenginleştirmeye, güzel çalışmalara imza atarak derneğimizin içeriğini nitelikli bir hale taşımayı amaçlıyoruz. Alija düşüncesinin fikirlerinin yeni kuşaklara aktarılması konusunda çalışmalarda bulunuyoruz. Dernek merkezimizde oluşturduğumuz okuma salonu ile farklı günlerde yaptığımız programlarla Alija okumalarını, gençlik buluşmalarını ve hanım faaliyetlerini de başlatmış bulunmaktayız. Konferans ve söyleşilerle kıymetli büyüklerimizi ilçemiz halkıyla buluşturarak özellikle Alija fikir ve düşüncelerinin toplumumuza aktarılması noktasında çalışmalarımızı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bosna Hersek’te bulunan bir takım STK’lar ile işbirliği yaparak Bosna Hersek’te ve ilçemizde Uluslararası Alija sempozyumlarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kardeş okul projemiz var. Bosna’da bilgisayar sınıfları oluşturmayı, iki kardeş ülke arasında karşılıklı çalışmalar yapmayı, ülkemiz ve ilçemiz okullarında Alija okuma toplulukları oluşturarak gençlerin özgür düşünce ekseninde fikir üretme kabiliyetlerini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Stratejik planlamamız neticesinde bir misyonumuz var. Uluslararası Alija Düşünce Derneği misyonu olarak; kritik, analitik düşünceyi önemseyen, sevdiğimiz, ait olduğumuz İslam misyonunun insana ve topluma ne gibi sorumluluklar yüklediğini okuyan, düşünen, yorumlayan ve aktaran öncü bir kuşağın yetişmesine katkı sağlamak istiyoruz. Gençlerimizle ilgilenmek, ellerinden tutmak, onlara yeni ufuklar, yeni düşünceler yapabilmeleri noktasında yardımcı olmak istiyoruz. Yakın geçmişimizi ve tarihimizde iz bırakan kahramanları yakından tanımak ve tanıtmak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz şartları ve olayları daha isabetli değerlendirebilmek ve böylece insanlık yürüyüşümüzü daha doğru bir mecrada sürdürebilmek bilge kişi ve kahramanları tanımanın elzem olduğunu düşünüyoruz. Tarih yazan toplumların tarih yazan kahramanları vardır. Tıpkı Çanakkale’de, İstiklal mücadelemizde, 15 Temmuz’da olduğu gibi… Nice kahramanlar gördük, şehitlere şahitlik ettik. Alija, nasıl bir halkın vicdanı ve dili olabileceğini, Müslüman milletler için İslam’ın ne anlam ifade ettiğinin parlak bir göstergesidir. Bu idrak, küresel topyekûn saldırı karşısında tutunacağımız dalın ne olduğunu göstermekte ve bize gelecek perspektifi sunmaktadır. Bu yüzden Alija İzzetbegoviç üzerine yeniden düşünmek bize çok şey kazandıracaktır. Toplumların tarihini bilgeler ve kahramanlar yazar. Büyük dönüşümlerde öncü isimlerin damgasını ve mührünü görürüz. Tarihte iz bırakan yaşanılan hayatı anlamlı kılmak için anılır, sayılır güzel insanlar gibi Müslümanca yaşamak ve Müslüman olarak ölmek gerekir. Asıl olan budur. Ölünce bile hayrı devam eden, iyiliklerin bitip tükenmediği insan ve İslam olmak gerekir. Tıpkı sevgili Peygamberimiz gibi… Onun izlerini takip eden kahramanlar gibi. Alimlerimiz, mütefekkirlerimiz gibi. Alija gibi… Alija’yı herhangi bir özgürlük kahramanından ayıran özellik onun liderliğinin çok yönlü olmasıdır. Alija hem bir kahraman, Bosna’nın özgürlük mücadelesinde liderlik yapmış eylem ve aksiyon insanıdır. Ancak bununla kalmamış kendi kültür havzasını aşarak insanlığın, Müslümanlığın temel sorunlarına kafa yormuş, fikir üretmiş, çözümler sunmuş mütefekkir bir insandır. Bosna trajedisi bir insanın yapabileceği ne iyi ve en kötü şeyi anlatan müthiş bir bilgi kaynağıdır deniyor. Alija’dan günümüz Müslümanlarının öğreneceği çok şey vardır” dedi.

ALİJA İZZETBEGOVİÇ TAM MANASIYLA ANLAŞILAMAMIŞ BİRİSİDİR

Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah ise, “Bu akşam sınırları dünyaya taşmış olan önemli bir mütefekkirin, devlet adamının, uluslararası ilişkiler uzmanının hayatını paylaşacağız, düşüncelerine tanık olacağız. Bu konuda Türkiye’de Bosna’yı ve Alija’yı en iyi tanıtacak isimlerden birincisi Süleyman Gündüz bey olduğu için kendisini davet ettik. Sağ olsun bizi kırmadı. Alija İzzetbegoviç yaşamış olduğu dönem itibariyle bizim Mehmet Akif Ersoy’umuza çok benzemektedir. Kendisi savaşın içerisinde yer almış, tanıklık etmiş önemli bir devlet adamıdır. Mehmet Akif Ersoy gibi anlaşılamamış birisi olduğunu düşünüyorum. Mehmet Akif Ersoy kimdir diye sorarsak İstiklal Marşı şairimiz, Çanakkale şairi derler, belki Safahat kitabını bilenler olur, ondan sonra kendisi hakkında çok fazla şey konuşulmaz. Alija da tam böyle bir şey. Alija İzzetbegoviç esasında sadece iyi bir hukukçu, iyi bir uluslararası uzmanı değil, iyi bir Cumhurbaşkanı değil büyük bir mütefekkir, büyük bir Kur’an münevveri, İslam savunucusu… 1983 yılında yazmış olduğu İslam deklarasyonu kitabıyla 16 yıl hapis cezası almış, Kur’an üzerine, İslam üzerine muazzam çalışmalar yapmış bir insan. Onlarca kitabı, yüzlerce konferansı var. Sağ olsun Ahmet bey Alija Düşünce Derneği kurarak çok güzel bir hizmet yaptı. Umarım bundan sonra toplumumuz Alija’yı daha iyi anlar, Alija’nın şahsında da İslam’ı ve insanı daha iyi tanıma fırsatı buluruz” şeklinde konuştu.

GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN İKİNDİ GÜNEŞİ

Son olarak söz alan 22. Dönem Milletvekili Dr. Süleyman Gündüz,Alija’nın gönül coğrafyamıza ikindi güneşi gibi doğduğunu ifade ederek, “Bugün burada gönül coğrafyamızda yetişmiş olan kıymetli şahsiyeti hem anlamak hem de konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. 13 yıl önce vefat eden Alija İzzetbegovic, gönül coğrafyamıza, yorgun dünyamıza adeta ikindi güneşi gibi doğmuş önemli bir şahsiyettir. Fotoğrafla uğraşanlar gayet iyi bilirler ki, ikindi güneşi cisimlerin üzerine bir çizgi misali doğar. Onun için Alija İzzetbegovic içinden geçtiğimiz bu bunalım çağının yaşandığı son dönemlerde ikindi güneşi gibi gönüllere doğmuş bir değerdir” dedi.

ÖZGÜRLÜK VE AHLAK

Alija İzzetbegovic’in İslam Deklarasyonu adlı kitabında İslam dünyasına bir reçete sunduğunu ifade eden Süleyman Gündüz,“Genellikle bizim ülkemizde, bizim kuşak daha çok İslam coğrafyasındaki tercümelerle İslam dünyasının sorunlarıyla ilgilendi. Ama Alija, Batı’dan bir ses olarak aramıza geldi. İslam dünyasının sorunlarına Batılı bir düşünce ve mantık ölçüsünde ama İslami bilince sahip olarak değindi. Onun bizden farklı olan tarafı şuydu, o bir İslam bilincine sahip, bağımsız bir akla sahipti; bu son derece önemlidir. Hayatı boyunca en çok önemsediği konu birinci derecede özgürlük sonra da ahlaktı” diye konuştu.

ALİJA BİR TOPLUM HEYKELTRAŞIDIR

Alija’nın bir kitle heykeltraşı olduğuna dikkat çeken Gündüz, “Ortalığın yakılıp yıkıldığı bir ortamdan toplumunu selametle bir kenara çıkartmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Bunda da başarılı oluyor. Onun için Alija, bir kitle heykeltıraşıdır. Bir heykeltraş gibi, mermer bir bloktan yontarcasına bir topluma kimlik ve kişilik kazandırdı. 92’de Sırpların önünden kaçan, hiçbir kimliği olmayan bir toplumu alarak; kişilikli, kendi inancı, ülkesi ve özgürlükleri adına canından vazgeçebilecek insanlar topluluğunun inşacısı oldu” ifadelerini kullandı.

HABER: RECEP DENİZ