Saadet Partisi Ocak ayı faaliyetlerinin değerlendirildiği ilçe divan toplantısı geçtiğimiz akşam parti binasında gerçekleştirildi. Divan toplantısını telefon ile bağlanan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Ana muhalefet partisi, günlerdir poster kavgası yapıyor. ‘Efendim Atatürk posterini kim indirmiş, kim kaldırmış’ onu bulmaya çalışıyor. Ülke elden gidiyor, bunlar poster peşinde” dedi.
Saadet Partisi İl Başkan vekili ve İl Planlama ve Koordinasyon Başkanı. Salih Berber’in de katılırken, İlçe Başkanı Ertan Sütçü, Ankara Kızılcahamam’da gerçekleştirilen ilçe başkanları toplantısına katılması sebebiyle divana katılım gösteremezken, ilçe divan toplantısı esnasında telefon ile salona bağlanan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, gündemi partililere değerlendirdi.
Divan toplantısında konuşan Saadet Partisi İl Başkan Vekili Salih Berber, ” Ülkemiz içeride ve dışarıda büyük tehlikelerle karşı karşıyadır. Son üç yüz elli yıldır batı fikren dünyaya hakim olmuştur. Birinci dünya savaşı sonrası Osmanlının yıkılışıyla beraber son 100 yıldır batı fiilen dünyaya hakim olmuştur. İkinci dünya savaşı sonrası Birleşmiş Milletlerin kurulması ile batı hukuken de dünyaya hakim olmuştur. Batının fikren, fiilen ve hukuken etkili ve hakim olduğu bu süreç içerisinde dünya, Müslüman’ı ve gayrimüslüm’ü ile maddi ve manevi olarak huzur görmemiştir. İkinci dünya savaşı batılılar arasında geçmiş milyonlarca insanın canına mal olmuştur. Atom bombasını atan Müslümanlar olmamıştır, atom bombası atılan ülke de bir Müslüman ülke değildir. Şu an ülkemiz başka bir ülke ile fiilen savaş yapmıyor ama her gün onlarca insanımız ölüyor, her gün yüzlerce eve ateş düşüyor. Dün, Suriye, Irak, Libya vs. bizim ülkemizin bu günü gibiydi. Bu ülkelerin bu gün içine düştüğü duruma ülkemiz düşürülmek üzeredir. Bu yangını kimse söndüremiyor. Söndürmek istedikçe daha da alevlendiriyorlar. Çünkü işbirliği yapılanlar, dost ilan edilenler, ikiyüzlü davranıyorlar ve savaşı kızıştırıyorlar. “Aldatıyorlar, aldatıldık” demek, akan kanı durdurmuyor. Bu güne kadar uygulanan yöntemlerle akan kan durdurulamadı. Bu gidişle tehlike daha da büyüyor. Bunun için bu gün Milli Görüşün, Saadet Partisinin sesine, soluğuna eskiye nazaran daha çok ihtiyaç vardır. Çünkü, Saadet Partisi dün ne demişse bu gün doğru çıkmıştır. “Avrupa Birliğini kurtuluş olarak sunuyorsunuz, bu gidişat yanlış dedik” doğru çıktı. “Amerika ile stratejik ortaklık olmaz” dedik doğru çıktı. “Ergenekoncu diye, kuru ile beraber yaşı da yakıyorsunuz” dedik doğru çıktı. “Çözüm sürecinde sadece bir örgütü, bir partiyi muhatap alıyorsunuz, Kürt Milletini bunlara mahkum ediyorsunuz” dedik doğru çıktı. “Batılılar Suriye’yi işgal etmek istiyor, Suriye’nin işgaline ve parçalanmasına karşı çıkın, aksi taktirde bu ateş bizi de yakar” dedik doğru çıktı. Şimdi geldiğimiz noktada birilerinin haksız bizim haklı çıkmamız sorunu çözmüyor. Biz intikam peşinde değiliz. Önümüzde zor günler görünüyor. Millet olarak birbirimize güvenmeye dayanmaya mecbur olacağımız günler bizi bekliyor. Bunun için, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, tüm kardeşlerimizi, akrabalarımızı, komşularımızı kucaklayalım. Bu yangının çıkmasına sebep olanlarla dahi irtibatımızı kesmeyelim. Bizim, İstikametimiz doğrudur, yolumuz doğrudur. Doğruları bıkmadan usanmadan anlatalım. Bundan başka yol ve çözüm yoktur. Hiristiyanların, Yahudilerin, Budistlerin, , ateistlerin vb.nin insanlığa hiçbir faydası olamaz. Türkiye’nin yönünü batıya çevirenlerin de bir faydası olamaz. Türkiye’nin Kurtuluşu İnanç değerlerimize samimi olarak sarılmakta yatar. Şuurlu Müslümanların eliyle İslam Birliğini kurmakla olur. Yabancıları bölgeden atmakla olur. Türkiye’nin kurtuluşu Saadet Partisi ile, bizlerle olacaktır. Dünyanın kurtuluşu da Türkiye’nin öncülüğünde kurulacak Hakka Dayanan Yeni Bir Dünya ile olacak” dedi.
SURİYE’YE GİRMEK BİR HATADAN ÖTE BİR FELAKET OLUR
Telefon ile divan toplantısındaki partililere seslenen Mustafa Kamalak ise, “Suriye’ye girmek bir hatadan öte bir felaket olur. Gelinen nokta zaten bu iktidarın dış politikadaki yetersizliğinin, basiretsizliğinin ve ferasetsizliğinin bir sonucudur. Maalesef bölgesel aktör olma sevdasıyla çıktığı yolda, bugün sadece bir figüran olarak kalmıştır. 70 gündür Sur’a giremeyenlerin, Suriye’ye girmeleri bir akıl tutulması olur. Bir yanlış, daha büyük bir yanlışla düzeltilemez. Bin yıllık geçmişi destansı zaferlerle, şan ve şerefle dolu bir ülke, küresel emperyalizmin tetikçisi olamaz, olmamalıdır” dedi.
ÜLKE ELDEN GİDİYOR, BUNLAR POSTER PEŞİNDE
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin de Meclis’teki muhalefetin içine düştüğü trajik durum olduğuna dikkat çeken Kamalak, “HDP’nin tek gündemi İmralı, Kandil. MHP zaten günlerdir kendi derdinin peşinde. En vahimi ise ana muhalefet’in durumu. Türkiye’de yer yerinden oynuyor. Ülke savaşın eşiğine gelmiş. Ana muhalefet partisi, günlerdir ‘poster’ kavgası yapıyor. ‘Efendim Atatürk posterini kim indirmiş, kim kaldırmış’ onu bulmaya çalışıyor. Ülke elden gidiyor, bunlar poster peşinde” şeklinde konuştu.
OLASI SAVAŞ ORTADOĞU’YU ATEŞE BOĞAR
“Lafı uzatmaya gerek yok. Buradan tarihi bir sorumluluk olarak uyarıyoruz” diyen Kamalak, şunları kaydetti: “Türkiye, sözde ‘Bölgesel Aktörlük’ gibi tahrik ve teşviklerle, sonu felaket olan bu karanlık maceraya sürüklenmemelidir. Tarihten ders alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Saddam’ı Kuveyt için teşvik edenlerle, sonrasında idam edenler aynı küresel güçlerdi. Türkiye ile Suriye arasında yaşanacak bir savaş, yangını söndürmek bir yana, bütün Ortadoğu’yu ateşe boğar. Bölgede yaşanacak yeni bir sıcak savaş, ülkemize ve İslam âlemine değil, Büyük İsrail Projesi’nin sahiplerine hizmet eder. Böyle bir savaşın tek kaybedeni Müslümanlar, tek kazananı ise sömürgeci emperyalizm olur. Türkiye’nin güvenliği Suriye’nin bütünlüğü ile doğrudan bağlantılıdır. Suriye’nin bölünmesi, Türkiye’nin bölünmesine zemin oluşturur. Daha önce söyledik, yine söylüyorum, Evet Suriye’ye 15 dakikada girilebilirsiniz, ama 15 yılda çıkamazsınız. Çıktığınızda da kolunuz ve kanadınız kırılmış olarak, Ülke’niz bölünmüş olarak çıkarsınız”