Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Müfit Besler, Ankara’da meydana gelen patlama ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Bu insanların benimle aynı siyasi görüşte olup olmadıkları önemli değil. Sonunda bunlar insan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Bunu yapanları lanetliyorum ” dedi.
MHP İlçe Başkanı Müfit Besler, gündem ve seçim atmosferi ile ilgili açıklamalarda bulunarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
AK PARTİ SEÇMENE RÜŞVET DAĞITIYOR
Geçtiğimiz hafta her seçimden önce olduğu gibi Kaymakamlıkta ilçe başkanları toplantısı yapıldığını hatırlatarak konuşmasına başlayan MHP İlçe Başkanı Müfit Besler, “Orada da İnegöl Emniyet Müdürümüz seçim yasaklarıyla ilgili bilgiler verdi. O yasaklardan bir tanesi YSK’nın yasaklarının içerisinde; siyasi partilerin yalnızca siyasi parti bayrağı, broşür ve afiş dağıtabileceği fakat hediye dağıtmasının yasak olduğu yönündeydi. Ama maalesef sosyal medyadan ve basından da takip ettiğimiz kadar AK Parti İnegöl İlçe teşkilatı, Milletvekilimiz Hüseyin Şahin önderliğinde birçok yerde forma, krampon ve spor malzemesi dağıtıyor. Üstlerinde de Gençlik ve Spor Bakanlığı yazıyor. Bu yasaya göre AK Parti İlçe Teşkilatı ve Milletvekilimiz suç işliyor. MHP olarak Pazartesi günü gerekli müracaatımızı yapacağız. Yasa böyle diyor. Toplantıda centilmenlik anlaşması da yaptık. Zaten bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmalarda kurallara uyuyoruz. O toplantıda MHP İlçe Teşkilatı olarak araçlarımızdaki müzik çalma olayını yasakladık. Bu ülke kan gölüne dönmüş, insanlarımız ölürken biz müzik yayını yapmayacağız, yalnızca anons yapacağız. Şuanda seçim öncesinde AK Parti seçmene rüşvet dağıtıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Devletin Spor Bakanlığı malzemeleri ile siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz” dedi.
“KABUL ETMİYOR VE LANETLİYORUZ”
Ankara’da yaşanan patlamaya değinen Besler, “Son baktığımda ölü sayısı 50’nin üzerindeydi. Bu insanların benimle aynı siyasi görüşte olup olmadıkları önemli değil. Sonunda bunlar insan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları… Seçim öncesi bu tür işlerin yapılması hangi gruba, hangi siyasi partiye olursa olsun doğru bulmuyoruz. Biz terör örgütüne ve terör örgütünün silahlı personeline devlet tarafından gerekenin yapılması farklı bir şeydir ama burada bir siyasi parti veya farklı meslek odalarının da katıldığı bir yürüyüş… Bunu kesinlikle ne şahsım ne teşkilatım adına kabul ediyorum ve yapanları lanetliyorum. Bunlar geçen seçimde de denendi. Eğer birileri iktidarda kalmak, iktidar olmak ya da gücünü göstermek adına bunları yapıyorsa da bunlar doğru değil. Sosyal medyada baktığımızda devletin kurumları da yıpranıyor. Beyanlara bakıyorsunuz; önemli kurumlar yapıt, emniyet yapıt, MİT yaptı gibi beyanlar var. Bu bizim hem içeride hem dışarıda imajımızı bozuyor. Yapmak istedikleri şu; merkezde de yaparak insanları korkutmayı, panik havası yaşatmayı düşünüyorlar. Teşkilatımız olarak uyanık olmak, dikkatli olmak, sağduyulu olmak zorundayız. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum” şeklinde konuştu.
“SEÇİM KAYBETME KORKUSU SARDI”
1 Kasım seçimlerinde MHP’nin alacağı oy oranlarının nasıl bir değişiklik göstereceğinin sorulması üzerine konuşan Besler, “MHP olarak Türkiye genelinde oylarımızın yükseleceğine inanıyoruz. Şuanda insanlarla iç içeyiz. Bu seçim döneminde insanlar üst üste seçimlerden dolayı bunaldı. Bir gevşeklik var, seçimlere karşı bir ilgisizlik var. 5 ay önce de aynı çalışmaları yapmıştık. İktidar partisinde toplantı üzerine toplantı, koordine üzerine koordine var. Eski ilçe başkanlarını toplayıp bir hareket kazanmaya çalışıyorlar. 11 tane anket firmasından çıkan sonuca göre yine sonunda bir koalisyon gözüküyor. Tek başına iktidar gözükmüyor. HDP’nin barajı aşması, bizim oylarımızın artması ve mevcut iktidar partisinin oylarının azalması olabilir. Onlar da bunun farkındalar. Bir önceki seçimde biz ve CHP’nin ekonomik olarak asgari ücret, emekliye ikramiye, sosyal yardımlar altında açıkladığımız ekonomik programı o günkü Maliye Bakanı; ‘Bunlar ütopya, olacak şeyler değil. Bol keseden atıyorlar. Kaynağı nerede?’ diye sordular ama bir dönem geçtikten sonra bu seçimde bizlerin söylediği asgari ücretin, emekli maaşların iyileştirilmesi, ikramiye ve tarımda kullanılan gübrenin, mazotun, diğer gelirlerin kdv ve vergi oranlarının düşürülmesi gibi vaatlerle karşımıza çıktılar. Demek ki bunların göremediğini bizler görmüşüz. O gün bizleri suçladılar ama maalesef seçim kaybetme korkusuyla bizi suçladıkları maddeleri vaat olarak sundular. Mevcut iktidarın madem bunları verebilecek gücü, kudreti vardı niye şu anda yapıyor. Neden daha önce vermedi? Sormazlar mı insana 12-13 yıldır siz iktidarsınız, madem gübrede, tarımda, asgari geçimde, taşeronda bunları gerçekleştirebilecektiniz niye vermediniz. Taşeronlara niye 12 yıldır kadro vermediniz? Ticarette de böyledir. İnsanlar ekonomik işleriyle ilgili panik ortamına girerlerse sağlıklı kararlar alamazlar” diye konuştu.
“BU GEMİ BATARSA HERKES BATAR”
Basına yapılan ambargoyu dile alan Besler, “Her ne olursa olsun bugün muhalefet eden basını susturma adına ciddi bir yanlış içerisine girdiler. Ben fikirlerini beğenmeyebilirim, bu gazeteyi evime almayabilirim, o televizyon kanalını izlemeyebilirim. Bu benim demokratik hakkımdır. Ama siz bunu izlesem de izlemesem de bir kanalı kapatırsanız bunun adı antidemokratik olur. Hangi kanal, hangi gazete, hangi gazeteci olursa olsun… Basın, bizlerin, ülkeyi yönetenlerin, siyasetçilerin ve halkın sesini duyurma aygıtıdır. Bunlarla biz sesimi duyururuz. Ama siz bunları mahkeme kanalıyla kapatırsanız bunun yansıması Türkiye’nin dünya üzerindeki imajını da düşürür. Zaten bize antidemokratik bir ülke olarak bakıyorlardı. Bence şu anki mevcut hükümet seçim öncesinde yapabileceği en kötü uygulamaları yapıyor. Bunun altında oy kayıplarını görüyorlar çünkü anketlerde ortalama 36-38 bandında geziyorlar. Bu ciddi bir oy ve milletvekili kaybıdır. MHP’nin 12-13 yıldır çözüm sürecinin sağlıklı bir süreç olmadığını, bunun farklı boyuta gittiğini söylediğimizde maalesef bize ‘Siz kandan besleniyorsunuz, şehit cenazeleri olsun istiyorsunuz’ diyen insanlara lanet olsun diyorum. Biz hiçbir zaman kandan, şehit cenazesinden medet umamayız. Ne olursa olsun hepsi bizim insanımız, ölmesinler. Bakıyorsunuz farklı farklı şeyler söyleniyor. Ben siyasetçi olduğum halde benim kafam karışık, vatandaşın kafası daha çok karışık. Bunun sandığa yansımasında ortaya tek bir şey çıkıyor; koalisyon. AK Parti’nin tek başına iktidarı gözükmüyor. AK Parti bu fotoğrafı doğru gördüğü için elindeki bütün gücü, yetkiyi, etkiyi kullanıyor. Cenab-ı Allah, hepimize 1 Kasım akşamında vatandaşın gerçek kararını gösterecek. Bundan sonra da her partinin kendine bire çeki düzen vermesi gerekecek, ülke için doğru şeyler yapması gerekecek. Vatan elden gidiyor. Vatan gemidir, bu gemi batarsa içinde CHP’lisi de MHP’lisi de AK Partilisi de HDP’lisi de Türkü de Kürdü de Çerkezi de batar. Önemli olan bu geminin yürümesidir. Çok doğru kararlar alınmalı” ifadelerini kullandı.
“HDP’NİN OLDUĞU HİÇBİR ALANDA BİRLİKTE ÇALIŞMAYIZ”
Kendisinin HDP’nin meclise girmesine nasıl baktığının sorulması üzerine konuşan Besler, “Benim HDP’nin meclise girip girmemesini isteyip istememem çok etkin bir şey değil. Sonuçta buna karar verecek seçmendir. Eğer seçmenler HDP gibi bir partinin meclise girmesini istiyorsa, bu yönde oy kullanıyorsa söyleyecek bir lafım yok ama HDP’nin bu hale gelmesini veya bu örgütün 13 yıldan beri bu kadar palazlanmasını kimin sağladığını iyi tespit etmek lazım. Bu seçimi MHP mi hazırladı yoksa mevcut iktidar mı hazırladı. İlk önce bunu soruyor olmamız lazım. Burada biz MHP olarak çözüm sürecinin yanlış olduğunu söylediğimizde ama AK Parti ama CHP çözüm sürecinde ciddi ısrarda bulundular. Bizim bunu söylememiz bir şeyi değiştirmeyecek. Ben istesem de istemesem de barajı geçecek oyları alırlarsa meclise girerler. Biz HDP’nin olduğu hiçbir alanda birlikte çalışmayız diyoruz, bu bizim tercihimiz. Meclise girmelerine karar veremeyiz ama mecliste olurlarsa ondan sonraki çalışmalarda yine MHP’nin tavrı HDP ile birlikte çalışmamak olur. CHP’den HDP’ye ne kadar oy geçmiştir bunu CHP’liler bilir. Bence etik değil, CHP seçmenine baskı yapmaktır. Bence doğru değil. Sonuçlara hepimiz katlanmak zorundayız. 1 Kasım’dan sonra ne çıkarsa katlanmak zorundayız. Bu sonuçlar üzerinden siyasi partiler olarak biz kendimizi sorgulamalıyız. Bunu sorgulamazsanız siyaseten doğru iş yapmış olmazsınız. Sonuçlara herkes katlanmak zorunda. Bir koalisyon olacaksa kurulmak zorunda. Şuanda 2 Kasım günü çıkan fotoğrafta MHP koalisyonda yer alır mı diye bir düşüncem yok, bunu şartlar getirir” dedi.
“35 GÜNDE KOALİSYON KURAMADIN 1 GÜNDE Mİ KURACAKSIN?”
AK Parti-MHP koalisyonunun olup olmayacağı sorusu üzerine konuşan Besler, “Bize hep söylenen şudur; MHP, AK Parti ile koalisyon kurmadı ve ülke bu sıkıntıları bundan dolayı yaşıyor. Süreyi iyi değerlendirin; 45 gün. 35 gün iştiraki yani konuşulanların dışarıya bildirilmemesi koşuluyla görüşmeler yapıldı. 35 günde bırakın hükümet kurmayı dünyanın en büyük şirketleri bile el değiştirebiliyor. Daha sonra CHP’den açıklama yapıldı ve dendi ki; bize koalisyon ile ilgili teklifler gelmedi. Ben bunu basından okudum. 35 günde sağlıklı bir koalisyon ortamı oluşmadı dediler. Bize geldiler, bizden istedikleri koalisyon değildi. Eğer bir koalisyon istekleri olsaydı bizim 4 maddemiz belliydi. Bu 4 maddede anlaştığımız sürece koalisyon kurarız dedik ama bize yalnızca azınlık hükümeti, seçim hükümeti teklifi ile geldiler. Yarım saatte görüşüp kalktılar. Böyle bir görüşmeden koalisyon çıkar mı? 35 gündür bir siyasi parti ile koalisyon kuramamışsın 1 günde MHP ile kuracaksın. Sürenin bitmesine zaten 3 gün kalmış. Algı yanlış yönetiliyor. MHP koalisyondan kaçtı deniyor, MHP hiçbir yerden kaçmaz. MHP mensupları bu ülkeden görevden kaçacak en son insanlardır. Biz inanç ve fikir partisiyiz, fikirlerimiz, ideolojimiz üzerine siyaset yapıyoruz. Birçok siyasi parti siyaset sahnesinden çekildi ama MHP 46 yıldır siyasetin içerisinde. Hep canlı, hareketli. Baraj altında kaldığında da canlı. Bizim için çok önemli değil. Önemli olan fikrimizin iktidar olması. Türkiye’nin dürüst, adaletli ve hakkaniyet içerisinde yönetilmesidir. Milliyetçilik kavramımız budur. Bu olmuyorsa buna ilk karşı çıkan biz oluruz. Biraz sivri dilliyiz. Böyle olunca da insanlar sizi eleştiriyor. Koalisyon olabilir, içerisinde MHP yer alabilir. Tabanların birbirine yakınlığı var. Son yaptıklarına dikkat ederseniz saray sürekli MHP’nin üzerine senaryolar kuruyor. Çünkü bu AK Parti’nin içerisinde geçmiş dönemde MHP’ye oy vermiş ama bir sebeple AK Parti’ye oy veren insanlardan ciddi bir kayma var. Onlar bizim söylediğimiz doğru çıkınca kaymaya başladılar ve AK Parti bu kaymayı görüyor ve bunu önlemek için Tuğrul beyin geçişi gibi algı operasyonları yapmaya çalışıyorlar. Tutmuyor. Ben Bursa’daki seçmene soruyorum, Müezzinoğlu nereden geldi? Bursa’da hiç mi milletvekilliği yapacak arkadaşlar yok? Müezzinoğlu geldi. Ondan sonra Efkan Ala geldi. Hiç aday olmamış Torun geldi. 3 tane insan geldi. Neden bunu sormuyorlar? Bülent Arınç AK Parti’yi kuran 4 kişiden birisidir. Bunları da yediler kendi içlerinde. Bunları sorguladığın zaman Bursa’daki oy veren vatandaşın bunu göz ardı etmemesi lazım. 3 tane farklı yandan insanlar geldi. Siyasette AK Parti yaptığı operasyonlarda ne kadar başarılı olur bilmiyorum ama oy kaçışı hızlı” ifadelerini kullandı.