Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Demre’de düzenlenen Yeni Türkiye Buluşmaları Konferans dizisinde, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ne anlama geldiği, mevcut sistemde ne gibi eksiklikler olduğu anlatıldı.
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca organize edilen Yeni Türkiye Buluşmaları Konferanslar Dizisi’nde “Cumhurbaşkanlığı sistemi” masaya yatırıldı. Demre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın oturum başkanlığı yaptığı konferansa, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Bilir, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Korucu konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Demre Kaymakamı Murat Uz, Demre Hizmet Birimi Koordinatörü Veli Sertbaş ile çok sayıda Demreli vatandaş katıldı.
Şu anki sistem istikrar sorunu meydana getirir
Cumhurbaşkanlığı sisteminin tüm yönleriyle ele alındığı konferansta Doç. Dr. Serdar Korucu, hükümet sistemleri hakkında bilgi vererek ve hükümet sistemi değişikliğini meydana getiren nedenler üzerinde durdu. Korucu, “Hükümet sistemi kararların kim tarafından alınacağı ve kimler tarafından uygulanacağı ile ilgili bir ayrımı ifade eder. Bizde kararları alma ve kanunu çıkarma yetkisi TBMM’ye, uygulama yetkisi ise Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı arasında bölüşülmüştür. Bu yapı parlamenter sistemin esasını arz eder. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise yasama ve yürütme halk tarafından ayrı ayrı seçilir ve bunların birbirini görevden alması mümkün değildir. Bunlar ayrı ayrı halka karşı sorumludur. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesine ihtiyaç duyulmasının sebebi, istikrar anlayışına dayandırılabilir. Çünkü parlamenter sistemde hükümetin meclisin içerisinden çıkması ve meclise karşı sorumlu olması, beraberinde ciddi bir istikrar sorununu getirir. Çünkü hükümetin uygulamalar yapabilmesi ve bir takım projeleri hayata geçirebilmesi için meclisin en az salt çoğunluğuna ihtiyacı var. Eğer hükümet, mecliste ciddi bir milletvekili desteğine sahip değilse, o hükümetin düşürülmesi sağlanır. Bu da istikrar sorununu meydana getirir.”
Amaç iki başlılığı ortadan kaldırmak
1982 anayasasının darbeciler tarafından yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Faruk Bilir de, “Bu her şeyden önce bir anayasa değişikliğidir. Bugüne kadar 1982 anayasasında 18 değişiklik yapıldı. Bu 19’uncu değişiklik. Anayasanın yaklaşık üçte ikisi değiştirildi. Aslına bakılırsa bu anayasanın bütün olarak yenilenmesi gerekir. Bu anayasa darbe döneminde, darbeciler tarafından yapıldı. Mecelle ’de bir hüküm var. ‘Zamanın değişmesiyle hükümler de değişir.’ Hukuk kuralları açısından bu kesinlikle doğrudur” dedi.
Sistem Türkiye’ye uymuyor
Türkiye’nin sorununun iki başlılık olduğunu vurgulayan Bilir, “Türkiye’de yaklaşık 50 yıldır hükümet sistemi tartışması var. Yıllardır parlamenter sistem uygulanmaya çalışılıyor. Fakat bu sistem Türkiye’ye uymuyor. En büyük sorun ‘Cumhurbaşkanlığı ve hükümet’ iki başlılığıdır. Yani parlamenter sistemi Türkiye’ye uyarlamanın yolu; ya Cumhurbaşkanını ya da hükümeti yetkisiz hale getirmektir. Peki, Cumhurbaşkanı yetkisiz hale getirilebilir mi? Halk tarafından seçilen biri yetkisiz hale getirilemez. Hükümet, keza yetkisiz olabilir mi? Olamaz, çünkü onun da vazifeleri var. İşte, Cumhurbaşkanlığı sisteminin amacı bu iki başlılığı ortadan kaldırmaktır.”
Tarihi bir reform
Konferansta son olarak söz alan Prof. Dr. Muharrem Kılıç ise referandum sürecine girildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanlığı sistemi somut bir noktaya geldi, komisyondan geçip referandum sürecine giriliyor. Sistemle ilgili kamuoyunda bazı kesimler anlamsız argümanlarla tartışmalar yapıyor, tek adamlık ya da buna benzer konuları gündeme getiriyor. Burada yaşanan şudur; devlet ve millet bütünleşmesi. Siyasal alan ile toplumsal alan arasındaki bütünleşme gerçekleşiyor. Kısmen bir anayasa değişikliği ile evrenin tamamlanması arzu ediliyor. Mevcut sistem de kaçaklar var o yüzden bu ülkemiz için tarihi bir reformdur” diye konuştu.