Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Gegeoğlu: Türk Kadını Seçmeye Ve Seçilmeye Devam Edecek

8 Ekim 1934’de kabul edilen ve 5 Aralık 1934’de yürürlüğe giren son yasayla kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındığını ifade eden Gegeoğlu, kadınların mecliste yer aldığı ilk tarihin ise 8 Şubat 1935 olduğunu söyledi.

Çağdaş, demokratik ve laik bir Türk toplumunu hedefleyen başta Mustafa Kemal Atatürk’ün, dönemin hükümetinin ve TBMM’nin bu yoldaki en büyük adımlarından birinin de kadına seçme ve seçilme hakkının olduğunu ifade eden Gegeoğlu, “Neredeyse tüm milletlerden önce Türk kadınına verilen bu hak, bir çığır açtı. En temel ve insanı haklarından birine sahip olan Türk kadını, eşit bir sosyal ve siyasal yaşama dahil oldu. Türk kadını siyasal yaşam ile iş hayatının her safhasında yer aldı. 5 Aralık 1934’te milletvekili seçilme hakkında sahip olan Türk kadının, mecliste yer aldığı ilk tarih ise 8 Şubat 1935 oldu” ifadelerini kaydetti.

“Bize verilen bu hakkın sonuna kadar koruyucusu olmaya devam edeceğiz”

1935 genel seçimlerinin 8 Şubat 1935 tarihinde yapıldığını anlatan Gegeoğlu, “5 Aralık 1934’te yapılan ve kadınlara milletvekili seçilme hakkı veren anayasa değişikliği sonrasında yapılan milletvekili seçimlerinde 383 erkek, 18 kadın milletvekili TBMM’de yer aldı. Cumhuriyetin daha ilk yıllarında, kadına seçilme hakkının verildiği ilk seçimde TBMM’de 18 kadın yer alırken, maalesef şuanda TBMM’nde 82 kadın temsilci yer almaktadır. Biz Türk kadınlarının en büyük temennisi mecliste kadına ayrılan sandalye sayısının artması, hatta erkek milletvekilleri ile eşit bir dağılımın olmasıdır” dedi.

Kadın hareketlerinin ve kadın haklarının en büyük savunucu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınına sağladığı bu hakkın çok önemli olduğuna dikkat çeken Gegeoğlu, “Bize verilen bu hakkın sonuna kadar koruyucusu olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Gegeoğlu, “Anayasa teklifi maalesef TBMM’nin denetim yollarında biri olan gensoru ve meclis soruşturması yetkilerini kaldırıyor. Cumhuriyetimizin en temel taşlarından biri olan meclis işlevsizleştirilmek isteniyor. Başkanlık sistemiyle tek adam rejimi kurulmak isteniyor. Bu sistemle bu tek adam her şeye hükmedebilecek. Bir kişi hem başkan hem hükümet hem meclis hem de mahkeme olacak. Bakanlar sadece başkana karşı sorumlu olacak. Milletin temsilci olarak seçtiği milletvekillerini yetkileri ortadan kalkacak, kimse umursamayacak. Büyük güçlüklerle kurulan yasama organının fikir özgürlükleri yok olacak ” dedi.