Memur Sen İnegöl İlçe Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen İnegöl Şube Başkanı Sinan Aktaş, yeni Eğitim Öğretim Yılını değerlendirerek, ülke genelinde eğitim ve öğretime kısmen sorunlarla başlanıldığını ifade ederek, Eğitim-Sen’i ağır bir şekilde eleştirdi.
2015-2016 Eğitim Öğretim yılı, İnegöl yerelinde 57 bin öğrenci ve 2500 öğretmenin Türkiye genelinde yaklaşık 17 milyonu aşkın öğrenci ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluşmasıyla başladığını belirten Sinan Aktaş, eğitimin ülke genelinde sıkıntılı başladığını ifade etti.
“BOYKOT ÇAĞRISINI KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUZ”
PKK terör örgütünün 1 haftalık okullara boykot çağrısına destek veren Eğitim-Sen’i ağır bir şekilde eleştiren Aktaş, bu hafta Eğitim-Sen başkanı Diyarbakır’da okul boykotu çağrısına destek vereceklerini belirterek, “Okullarda öğrenci ve öğretmenlerin derslere girmeyeceğini, güvenliğin olmadığı şeklinde bir açıklama yaptı. Eğitim-Bir-Sen olarak biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü Eğitim-Sen artık bir sivil toplum örgütü değil. Genel merkezlerinin PKK militanlarını tedavi eden merkeze dönüştüğü gibi PKK terör örgütünün de sözcülüğünü yapar duruma geldi” diyerek, şöyle devam etti: “Eğitim çalışanlarının haklarını savunan, koruyan sivil toplum örgütü olmaktan çıktı. Evet, doğuda eğitim çalışanlarının birtakım sıkıntıları var. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bununla ilgili bakanlık acilen güvenlik tedbirleri alması gerekiyor. Oradaki öğretmen arkadaşlarımızın, eğitim çalışanlarının can güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Palyatif tedbirlerle bu iş çözülmez. Doğu ve Güneydoğu’da terörün yoğun olduğu ilerde bakanlık birtakım tedbirler alması gerekmektedir” dedi.
PROVOKASYONCULARIN DEĞİL ÇALIŞANLARIN KAZANDIĞI GÜN
2015 yılı Ağustos ayının ‘3. Dönem Toplu Sözleşme’ görüşmelerine sahne olduğunu hatırlatan Sinan Aktaş, “Toplu sözleşmenin ilk gününde eğitim çalışanları iki müjde almıştır. Eşi özel sektörde çalışanlar için konulan 3 yıl sigortalılık şartı; teklifimiz ve ısrarımız üzerine Milli eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın da çerçeve yönetmelik değişmeden inisiyatif kullanmasıyla ilk gün masada çözülmüştür. Bu yıl atanan yeni öğretmenlerimizi de kapsayarak yaklaşık 400 bin kamu çalışanına bir derece verilmesi de birilerinin provokasyon arayışlarının içinde olduğu ilk gün, Eğitim-Bir-Sen’in masada provokasyona müsaade etmeyen stratejik mücadelesi ve kararlı duruşu neticesinde provokasyoncuların değil çalışanların kazandığı gün olmuştur” şeklinde konuştu.
KARMA EĞİTİM MECBURİYETİ KALDIRILMALIDIR
1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, ‘Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Aktaş, “Karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır” dedi.
ÖĞRETMEN AÇIĞI TAMAMEN KAPATILMALIDIR
37 Bin öğretmen ataması henüz gerçekleştirilmiş olmasına rağmen öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağının açık olduğunu belirten Aktaş, “Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. İmkânlar zorlanarak, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır” şeklinde konuştu.
CUMA NAMAZI VAKTİNİ İÇİNE ALAN ÖĞLE TATİLİ DÜZENLENMESİ HEMEN YAPILMALIDIR
Toplu sözleşmede de yer alan Cuma günü öğle arasının 2 saate çıkarılmasının hemen hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sinan Aktaş, “Kazanımların içerisinde inanç ve vicdan hürriyeti kapsamında kamu çalışanlarına ibadetlerini daha rahat yapabilmeleri için imkân sağlayacak bu düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı’nın konunun önemine binaen göstereceği hassasiyetle ocak ayı beklenmeden çözülmelidir. Sayın Bakan Nabi Avcı’nın 3 yıl sigortalılık şartında gösterdiği özveriyi bu konuda da göstererek eğitim çalışanlarının okulların açılmasıyla birlikte rahatça Cuma namazını kılabilmelerini sağlayacak bir adım atmasını bekliyoruz” dedi.
EŞİTSİZLİK GİDERİLEREK DERS ÜCRETLERİ ARTIRILMALIDIR
2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esaslarının dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri de bazı adaletsizlikler devam ettiğini hatırlatan Aktaş, “Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gerekli mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır” diye konuştu.
YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ TADİL EDİLMELİDİR
Danıştay’ın yönetici görevlendirmelerinde vermiş olduğu karara dikkat çeken Sinan Aktaş, “Yönetici görevlendirme yönetmeliğine açılan dava sonrası Danıştay’ın vermiş olduğu yürütmenin durdurulması kararı ile bazı mahkemelerin yönetici adayı değerlendirme ve görevlendirme süreçlerinde vermiş oldukları kararlar neticesi, yönetici görevlendirme uygulaması somut sonuçları görülüp nesnel ve objektif bir değerlendirme yapılamadan akamete uğratılmıştır. Bu kapsamda mahkeme kararları da dikkate alınmak suretiyle yönetici görevlendirme yönetmeliği yeniden ele alınmalıdır. Bu doğrultuda, genel yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen’in de görüşünün alınması, hem yönetmeliğin eğitimciler arasında benimsenmesini, sahiplenilmesini sağlayacak hem de hukuken sağlam bir metin ortaya çıkarılmış olacaktır” şeklinde konuştu.
OKULLARIN BÜTÇE SORUNU
Okullara bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan problemlere köklü çözüm getirilmesi gerektiğini belirten Aktaş, “Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi sona erdirilerek okullara bütçe verilmelidir” ifadelerini kullandı.