Yaklaşık 20 derneğin bir araya geldiği İnegöl Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Ankara ve Diyarbakır’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından toplu olarak açıklamalarda bulundu. SKT Platformu adına basın açıklamasında bulunan İnegöl Aile Hayatını İyileştirme Derneği Başkanı Naci Köseoğlu, başta İsrail, Amerika, Rusya ve bazı batılı devletlerin Ortadoğu’da rahatça amellerine ulaşmak için güçsüz bir Türkiye istediklerini, yaşanan bombalı saldırıların da bu nedenle kaynaklandığını ifade etti.
Yaklaşık 20 derneğin bir araya geldiği İnegöl Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, güvenlik güçlerinin yapmış olduğu bütün operasyonlara tam destek verdiklerini açıkladı.
DARBE GİRİŞİMLERİ SONUÇSUZ KALDI
Diğer dernekler adına da açıklamalarda bulunan AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, “Bilindiği gibi Davas’ta zalimliği bir kez daha tescillenerek, prestij kaybeden ve dünya kamuoyuna rezil olan İsrail, diğer küresel zalim devletleri de arkasına alarak Türkiye aleyhine düğmeye basmış, başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıkarak Ortadoğu da kendi emellerine ve planlarına ses çıkarmayacak, sömürge ve mandacılığı kabulleniş, kendilerine uydu ve kukla bir yönetim getirmek amacıyla ülkemiz aleyhine dört bir yandan saldırıya geçmişlerdir. Malum üzere önce üç beş ağaç bahane edilerek gezi olayları çıkarılmış, bunda muvaffak olmayan dış küresel güçler, ülkemiz içindeki sinsi uzantıları olan, münafık ve hain paralel örgüt eliyle 17-25 Aralık darbe girişiminde bunmuşlar, ancak Allah’ın yardımıyla ve rahmetiyle milletimiz oynanan oyunu görmüş ve hamdolsun bu darbe girişimleri de sonuçsuz kalmıştır” dedi.
KALLEŞÇE SALDIRILARA BAŞLADILAR
Dış güçlerin Ortadoğu’da rahatça amellerine ulaşmak için güçsüz bir Türkiye istediklerini belirten Köseoğlu, “Küresel zalimler, Türkiye’nin madden ve manen kalkındığını, kendi tankını, helikopterini, uçağını ve bütün silahlarını, batılı ülkelere muhtaç olmadan üretmeye başladığını, şahsiyetli ve bağımsız dış politikasıyla İslam ülkelerine her türü maddi ve manevi desteği vererek, kardeşlik kucağını açıp, ümmetin ittihadını ve uyanışını gerçekleştirmeye başladığını görmüşlerdir. Eğer böyle devam ederse Türkiye ekonomik ve teknolojik olarak dünyanın süper gücü olacak ve İslam Aleminin başına geçerek, ümmetin dağılan birliğini yeniden toparlayarak, İttihad-ı İslam ve Cihad ruhuyla yeniden İslam’ı dünyaya hakim kılacak ve Müslümanlar başta İsrail ve batılı küresel zalimlerin sömürgeci rejimlerini yerler bir edeceklerdi. Bunun için Türkiye güçlenmemeli, şahsiyetli ve bağımsız bir dış politikayla başta Filistin ve Suriye olmak üzere İslam ülkelerine destek olmamalı, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak ateist, Marksist bir Kürdistan devleti eliyle Ortadoğu’yla bütün bağları koparılmalı, terör olaylarından başını kaldıramayan etnik iç çatışmalarda boğulan, güçsüz ve batının kuklası bir ülke olmalıydı. İşte başta İsrail, Amerika, ve Rusya olmak üzere bu amaçla ülkemizi parçalamak devletimize ve hükümetimize diz çöktürerek aciz bırakmak, halkımızı terörden ve akan şehit kanlarından bezdirerek, devlet aleyhine kışkırtmak ve kendilerine kukla bir yönetim oluşturmak amacıyla ellerinde ki son koz olan PKK’yı devreye sokmuşlardır. İçerden ve dışarıdan bütün işbirlikçileriyle PKK’yı desteklemektedirler. Ancak M.İ.T ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet teşkilatımızın başarılı koordinasyon, cesaret ve stratejileriyle Kandil’de ve dağlarda tutunamayan ve yok olmakla karşı karşıya kalan PKK’lı militanlar, son çırpınış olarak çözüm sürecini de fırsat bilerek, dış küresel güçlerinde ciddi desteğiyle şehirlerde yuvalanmış, askerimize ve emniyet güçlerimize hain ve kalleş saldırılara başlamışlar” dedi.
EN GÜR SEDA İSLAM’IN SEDASI OLACAKTIR
“Devletimizin insanı yaşta ki devlet yaşasın prensibiyle, merhamet ve adalet anlayışıyla masum sivil Kürt kardeşlerimize zarar gelmemesi amacıyla, iki ayı aşkın süredir güvenlik güçlerimizin sabır, iman ve cesaretiyle yürüttükleri operasyonlar karşısında iyice köşeye sıkışan PKK terör örgütü, dışarıdan küresel zalimlerin desteklediği Suriye’deki PYD-YPG ile içeriden de bütün sol münafık terör örgütleri eliyle ayakta tutulmaya çalışılmaktadır” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Köseoğlu, “Türkiye bir yandan PKK’yı içeriden temizleyip bitirmeye başlamışken, bir yandan da Suriye’de onun dış desteği ve uzantısı olan PYD ve YPG ile mücadele etmekte, ulusal güvenliğimiz ve vatanımızın korunması için Suriye’deki PYD üs ve karargâhlarını bombalamaya başlamıştır. Güvenlik güçlerimizin ve kahraman Mehmetçiğimizin milli mücadele ruhuyla yürüttüğü bu şanlı bağımsızlık mücadelesi, başta İsrail, ABD, Rusya ve diğer küresel zalimlerin Suriye ve Ortadoğu politikasına çomak sokmuştur. Emperyalist ideallerini kursaklarında bırakmıştır. İşte Ankara başta olmak üzere, diğer illerimizde masum insanlarımızı hedef alan bu canlı bomba eylemlerinin arkasında yatan gerçek budur. Her ne plan ve tuzak kurarlarsa kursunlar, bizler Osmanlı torunları olarak şuna inanıyoruz ki; “Onlar tuzak kurdular, Allah da o kafirlere tuzak kurmuştur. Allah tuzakları boşa çıkaranların en hayırlısıdır’” ( Enfal Suresi 30. Ayet ) Ne yaparlarsa yapsınlar bizim birlik ve beraberliğimizi bozamayacaklardır. Bizler Müslüman-Türk Milleti olarak tek vücut olup vatanımıza, bayrağımıza, dinimize ve devletimize sahip çıkacağız. İri olacağız, diri olacağız, ve İslam Âleminin lideri olup ümmetin hizmetkarı olacağız. Şanlı Mehmetçiğimize ve güvenlik güçlerimize Kur’an-ın şu yüce ayeti ilemüjdeyi veriyoruz; “Üzülmeyin, gevşemeyin, eğer inanıyorsanız üstün gelecek olan sizlersiniz” ( Ali İmran Suresi 139. Ayet ). Şu istikbal inkılabatı içinde en gür seda, İslam’ın sedası olacaktır” şeklinde konuştu.