İsaören Mahallesi’nde Ramazan Ayı’nın başında kuran okumak için kursa akın eden öğrenciler, Hadis ezberleme yarışmasında birbirleri ile yarıştı. Yarışmada dereceye giren öğrencilere tablet hediye edildi.
İsaören Camii’nde cuma namazı öncesi gerçekleştirilen programda, kuran kursu öğrencileri ezberledikleri Hadis’leri seslendirirken, söylenen ilahiler ise programa renk kattı. İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ailelere çağrıda bulunarak çocuklarını erken yaşta dini bilgi eğitimlerini sürdürmelerini, bunu sadece bir kaç ayda gerçekleştirmeye çalışmamalarını tavsiye etti.
ÖĞRENDİKLERİ HAYATA IŞIK TUTMALI
Cami içerisinde gerçekleşen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İlçe Müftü Vekili Nedim Bakır, “Ramazan’ın ilk haftasında çocuklarımızı ziyaret ederek, kitaplar dağıtmıştık. Ve bu kitaplar arasında 40 Hadis içeriyordu. Dedik ki dönemin sonunda da, 40 Hadis’in ezberlendiğine dair çocuklarımız biz kanıtlasın ve bir program yapılsın. Sağolsun çocuklarımız bizi hayal kırıklığına uğratmadılar. Geçen geldiğimizde biz konuşmuş, çocuklar ise dinlemişti. Şimdi ise çocuklarımız İlahi okudu, Hadis okudu biz de dinledik. Ben çocuklarımızın öğrendiklerini hayatlarına ışık tutmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim” dedi.
BİR AYA, İKİ AYA MAHSUS İŞLER OLMAMASI GEREKİYOR
Nedim Bakır’ın ardından mikrofonu eline alan Başkan Aktaş ise, “Biz Temmuz ayının başında buraya gelmiştik. O gün 40 Hadis vardı. Bu gün de Müftü Beyle beraber bir karar aldık. Allah nasip ederse Ağustos ayındaki programa da yine geleceğiz demiştik. Hamd olsun bugünde bir aradayız. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Ailelerinden de iyi eğitim almışlar. Ama âcizane benim buradaki anne ve babalara tavsiyem var. Bu işler sadece yazın bir aya, iki aya mahsus işler olmaması gerekiyor. Yani takdir edersiniz ki Kuran’ı hayatımıza düstur edinmemiz gerekiyor. Dini diyaneti öğrenmemiz gerekiyor. Dolayısıyla çocuklarımızın Kuran-ı Kerim ile olan irtibatlarını birkaç aya mahsus değil, bir ömre mahsus olarak gerçekleştirmek gerekiyor. Ben hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Bütün din görevlileri camilerde çocukları eğitmek, onlara bilgiler vermek için heyecanla uğraş veriyorlar”
ALLAH KORKUSU YOKSA, VALLAHİ YAPTIĞIMIZ HİÇBİR ÇALIŞMA BAŞARILI DEĞİLDİR
“Özellikle şunu ifade etmek istiyorum; bu çocuklarımız büyüyüp, doktor olacaklar, anne olacaklar, baba olacaklar, çiftçi olacaklar, ne meslek yaptıkları hiç önemli değil. Öncelikle iyi insan olmak, ahlaklı insan olmak, dürüst insan olmak önemli. Bu memlekete doktor lazımsa, meyve sebze için çiftçi de lazım. Din görevlisi de lazım, memur da lazım. En iyi siyaset adamlarını, en iyi memurları yetiştirebiliriz. Ama onların içinde insan sevgisi, Allah korkusu yoksa, vallahi yaptığımız hiçbir çalışma başarılı değildir. Az önce arkadaşımız dedi ki; tebessüm sadakadır. Hastaneye gittiğimizde biri yüzümüze tebessüm ettiği zaman nasıl hoşumuza gidiyor. Benimle iyi ilgilendi diyoruz. Dolayısıyla bu Hadis-i Şerifler sadece bizim namazımızla, abdestimizle alakalı ortaya konmuş Hadis’ler değildir. Ticaretimizle, komşuluk ilişkilerimizle… Tebessüm ederseniz karşınızdakini mutlu edersiniz. Bir çocuk gelişiminin %90’ını 7-8 yaşına kadar tamamlıyormuş. Biz ne yapıyoruz? Aman üzülmesin sabah namazına kaldıramayayım, aman hava sıcak oruç tutmasın, hele bir ilkokulu bitirsin, hele bir ortaokulu bitirsin, hele bir liseyi bitirsin, hele bir üniversiteyi bitirsin… Siz sonrasında onları dövesinizde, bağlasanız da bir yaptırım yapmanız mümkün değil. Dolayısıyla bu yaşlar kırılma yaşları. Yani çocuklara küçük yaşlardan itibaren dini eğitimlerini vermek lazım” ifadelerini kullandı.